Zaman zaman özellikle yoğun kar yağışı olduğu dönemlerde gerek görsel gerekse de yazılı basında yaban hayvanlarının bazı kurum ve kişilerce beslendiği haberlerini çok duymuşsunuzdur.

 

Peki, onları beslerken yaban hayatına yardım mı ediyoruz? yoksa zarar mı veriyoruz? Yaban hayvanların beslenmesi her daim çok tartışmalı bir konu olmuştur. 

Yaban hayvanlarımız yerel çevre koşullarına iyi adapte olmuştur. Normal şartlar altında bu hayvanlar doğada yeterince yiyecek bulurlar. Bu aynı zamanda kentsel yaban hayvanlara zengin bir sofra sunan yerleşim alanları için de geçerlidir. Ancak sert kışlar için zor zamanlar olabilir. Zayıflamış pek çok birey böyle bir dönemde hayatta kalamaz. Ancak bu doğal seleksiyona katkıda bulunur. Hayvanları beslediğimizde, popülasyonu yapay olarak doğal olacağından daha yüksek bir seviyede tutuyoruz. Birdenbire beslenme olmazsa, bu yaban hayatı nüfusun çökmesine neden olabilir.

 

Yemleme yerleri yaban hayvanlar için stresli olabilir. Gerek akbabalar gibi yırtıcı kuşlar gerekse keklik ve sığırcık gibi kuş türleri, bir beslenme yeri bulmak için genellikle birkaç kilometre yol kat ederler. Bu yerlerde genellikle birçok hayvan biraraya gelir. İlişkili sosyal çatışmalar, özellikle yalnız yaşayan hayvanlarda stresli durumlara yol açar. Ayrıca hayvanlarını toplandığı bu alanlar, tüm yaban hayvanlarda hastalık bulaşma riskini artırır. Yaban hayvanların beslenmesi, hareket düzeninde ve aynı zamanda hayvanların davranışlarında değişikliklere yol açabilir. Ayı gibi yaban hayvanları beslenirse bu hayvanların kış uykusuna geçmediği görülür.

 

Ayrıca bir hayvanı uygun şekilde besleyebilmeniz için besin gereksinimlerini de çok iyi bilmeniz gerekir. Yapay yemlemede yabani hayvanların doğal besin çeşitliliği taklit edilemez. Nihayetinde, yalnızca beslemek istediğiniz türlerin yeme erişebilmesi sağlanmalıdır ki bu genellikle uzmanlık isteyen bir konudur.

 

Ayrıca yaban hayvanları, düzenli beslenirlerse insan korkularını yitirirler. Pek çok hayvanseverin kafasında kötü bir şey yok ama beslenme, hayvanların insanlardan ve yerleşim alanlarından korkmamalarına neden oluyor. Yarı evcil hayvanlar, köylerde ve kasabalarda yiyecek arayan insanlara çok yaklaştıklarında genellikle bir sorun haline gelir Bu, yaban hayvanların insanların yakınına alışması ve yerleşim yerlerine taşınması durumunda insanlar ve hayvanlar için riskler barındırır. Özellikle yaban domuzları büyük hasara neden olur ve tehlikeli hale gelebilir.

 

Dahası, vahşi hayvanlar şehirlere ve köylere yaklaştıkça yaban hayatı ile kaza riski artar. Örneğin tilkilerde durum böyledir. Yiyeceğe alıştırılmış tilkiler her zaman sorunlara neden olur ve evlere girdiklerinde veya insanlara çok yaklaştıklarında tehlikeli olup bazı durumlarda da vurulmaları gerekir. .

 

Yaban hayvanlarının niçin beslenmemesi gerektiği, onları yanlış gıdalardan korumayı amaçlamaktadır. Hayvan severler, geyikleri veya karacaları ekmekle beslediklerinde özellikle kışın neredeyse hiç yeşil yem bulunmadığında iyi niyetli olabilirler, ancak bu türe uygun bir diyet değildir. Ve sadece ekmek değil, aynı zamanda mutfak atıkları veya herhangi bir bitki de uygun olmayabilir. 

 

Özellikle kış yürüyüşçüleri sırt çantalarında getirdikleri yiyeceklerden yol kenarlarını bırakırlarsa çoğu zaman yaban hayvanların bu yiyeceğe tahammül edip edemeyeceğini bilemezler. Çoğu durumda, sunulan yiyecek türlere uygun değildir ve bazen hayvanlar tarafından tolere edilemez. 

 

Hayvanlara yiyecek vermek ve böylece onları daha iyi ve daha uzun süre gözlemlemek veya fotoğraflamak cazip geliyor. Bununla birlikte, yaban hayvanların yararı için sanılan bu tür yemlemenin kesinlikle yapılmamasını şiddetle tavsiye ediyorum.

 

Yaban hayvanlarının beslenmeleri ancak belirli durumlarda bir istisna yapılabilir. Doğa Koruma ve Milli Parklarda görevli ve uzman personel yalnızca ihtiyaç duyulan zamanlarda, örneğin özellikle şiddetli kışlarda beslenecek hayvan türleri tespit edilerek bunlarının yaşam alanlarına dağınık bir vaziyette onları toplu olarak bir araya getirmeden uygun yiyeceklerle beslenmeleri doğru bir faaliyet olur.

 

Ayhan Küyük