GURBETTEN SILAYA "Ulubey Ve Şiir"
Reklam
Bülent Aksoy

Bülent Aksoy

Gurbetten Sılaya

GURBETTEN SILAYA "Ulubey Ve Şiir"

02 Şubat 2021 - 10:15


Değerli Hemşehrilerim,
      Şiir; duygu ,izlenim ve çağrışımların dizeler halinde dile getirildiği bir söz sanatıdır.İnsanoğlunun ilk edebi eseridir.Başlangıçta dans,müzik,tiyatro ile iç içedir.Yıllar içinde birbirlerinden branş branş ayrılsalar da kopamazlar.Şiiri düzyazıdan ayıran en büyük özellik dizeler halinde olması değil şiirde çağrışım,imge,sezgi, duygu ve duyular daha  baskın, daha vurgulu, daha güçlü ,algılar daha ön planda  ve önemli bir yer tutar.Anlatım daha kapalı, söyleyiş daha müzikal, ilginç bir yücelik,büyüleyici bir güzellik,çözülemez bir gizem sözcükleri ve sesleri birbirinden ayrılmaz bir ezgi haline getirir.
      Şiirin işlevi anlatmak değil duyurmak ve hissettirmektir.Ahmet Haşim’in de dediği gibi bir hikayede değildir sessiz bir şarkıdır.Konu şiir ve Ulubey olunca bu anlatımın hepsini Ulubey’e mısra mısra dökmek geldi içimden ve Ulubey’in bütün mahallelerinde seyahat eden sözcükler ve kelimeler size bu mahalleleri hissettirecek bugün ki köşemde. Kırk bir mahallemize selam ve hasret götürmek üzere buyurun,
ULUBEY
Sanki sizi karşılar yol üstünde Akpınar
Bir türkü tutturmuş Doğlu,ardından bakar
Gözlerin Fındıklı’dan bir dost bir arkadaş arar
Bakıp da göremezsen üzülürsün kardeş.
 
Çatallı’da kurumuş Esenbey gölü
Gündüzlü Ulubey’in hem eli hem kolu
Cevizlik’in gurbet elde kızı oğlu
Arar da kimseleri bulamazsın kardeş
Şuayp’ın bir yüzü Kumrulu bir yüzü Aydınlar
Gurbet ele varan Ulubey’i sayıklar
Kırk bir mahalle,her köşesinde hatıralar
Yüreğine oturur da kaldıramazsın kardeş
 
Eymür’den inince Melet çayına
Dur da selam ver Gelinkaya’larına
Güzelyurtlunun oturup da gönül sofrasına
Yiyip içmeden kalkamazsın kardeş
 
Şuayp tepesi,sevdası Ulubey’e bakar
Yaralı Emirtaş tepesine hava atar
Heleki bir de Yenimahalle aklına düşer
Gözlerinden yaş akar da silemezsin kardeş
 
Refahiye’de yedin mi turşu ile köfte
Sayaca’nın başında devam et muhabbete
Kadıncıklı ile başladığın ayaküstü sohbete
Doyup da bırakamazsın kardeş
 
Sarpdere köprüsünden bakınca Elmaçukur
Şıhlar’a varan Şeyh Abdullah’a rahmet okur
Ohtamış’ın şelalesi  başı dik mağrur
Akar da gönle doğru durduramazsın kardeş
 
Şahinkaya’dan yol boyu söylene söylene
Çıkıverirsin kardeşi Yukarıkızılen’e
Akoluk’un eşrafına,ağalarına,beylerine
Selam vermeden geçemezsin kardeş
 
 
Çubuklu kalesinde dalgalanır albayrak
Uzunmahmut selam verir ayağa kalkarak
Şekeroluk’tan bir güzele sevdalanarak
Yanar tutuşur da sönemezsin kardeş
 
Hocaoğlu,Başçardak,Ören
Canlar diyarı gönül gözü ile gören
Oyumgürgeni’nden bir bardak su içersen
Tadını alır da unutamazsın kardeş
 
Kumanlar’dan iniverdin mi Kalicak’a
Küpkaya’dan geç Sevdeş denen ocağa
Kardeşler’in ekmeğini yiye yiye Yolbaş’ına
Yürür varır da bitiremezsin kardeş
 
Yolbaşı’nın üstü Karakoca’dır Karakoca
Koynunda huzur bulur Derviş Salih hoca
Cennetten bir köşe Çongara ile Çukur’a
İner iner de çıkamazsın kardeş
 
Koşaca’nın üstünden koşa koşa
Nefes nefese varırsın Durak’a
Kıranyağmur Camii’nde iki rekat namaza
Niyetlenmeden gidemezsin kardeş
 
Güvenköy Güvenyurt,şırıl şırıl Çağlayan
Belenyurt’ta kurulur koca bir harman
Kirazlık’a vardığında dizlerinde derman
Kalmaz da yürüyemezsin kardeş
 
 
 
Bülent’im,var da Ulubey meydanına
Sıcak bir çay söyle eşine dostuna
Yıllardır giydiğin hasret postuna
Sarılır,sarılır da çıkaramazsın kardeş
 
Şiir yürekli tüm Ulubeyli hemşehrilerime selamlar
 
SAYGILARIMLA…
 
 
 

Bu yazı 675 defa okunmuştur .

YORUMLAR

  • 0 Yorum