BU SENE LİG BİTMEZSE SORUMLUSU KİM ?
Reklam
Erdal Alkış

Erdal Alkış

Yansıma

BU SENE LİG BİTMEZSE SORUMLUSU KİM ?

18 Ekim 2020 - 20:35



Uzun zamandır futbolun kötü yönetildiğini anlatıyorum. Bu konuda kamuoyuyla paylaştığım detayları siz okurlar biliyorsunuz.
Ligler başlamadan önce küme düşmenin hiçbir dayanağı olmaksızın iptal edilerek sezon süresince olacak maç trafiğinin altından kalkılamayacağını anlattık. Hele olağan üstü bir Pandemi Salgını içinde daha nelerle karışılacağını bile bilmeden böyle bir karar çok sıkıntılı bir süreci yanında getireceği gün gibi aşikârdı. 
Bunun ilk göstergesi bu hafta ortaya çıktı. Hatay ve Erzurum maçları ileri bir tarihe ertelendi. 
Erteleme sebebi oyunculardan bazılarında Corona testinin pozitif çıkması. Hâlbuki benzer sebeple bu hafta hem süper lig hem 1. Lig de birçok takım karşı karşıya olmasına rağmen maçları oynadılar. Maç iptali açıklamasından sonra bazı kulüpler benzer talepleri dile getirdiler ama TFF karışılacağı olumsuz durumu görünce hemen kulüplere konuşmama konusunda uyarıda bulundu. Baskı ile sonuç aldığını bildiği konuda aynı taktiği uygulamaya devam etti. Kulüpler de susup çıkıp oynadılar.
İleride benzer durumlar olabilir mi? Olmaması için kimse garanti veremez. 
Olası en küçük bir takvim aksaklığı zaten her tarafı tartışmalı olan ligin altını üstüne getirir. Hakem hatalarındaki kastın derecesini bilemeyiz. Ama Rıdvan Dilmen tarafından yapılan açıklamalardan sonra kendisine oklar dönünce köşesine çekiliverdi. Ama şüpheler herkesin aklında hala taze duruyor. 
Demek istediğim şu ki; kolu kanadı kırık ve hiçbir idari başarı gösteremeyen bir TFF yönetimi futbolu ne kadar kötü yönettiğini başka nasıl anlatabiliriz bilmiyorum.
Bu hafta milli maç arası nedeniyle ligleri değerlendiremedik. Önceki yazımda birçok alıngan konuyu bir yerlere taşımaya çalışıyorlar. Korkunun ecele faydası yok. Kabul edilmeyen ayrılma talebiniz eninde sonunda kabul edilecek ve bir gün cesur yürekler Türk Futbolunu layıkıyla yöneteceklerdir. Umarım o gün uzak değildir. 

Sayın Çebi, Beşiktaş başkanına bu tavır yakışmaz

Beşiktaş Kulübü başkanı Sayın Ahmet Nur Çebi hafta sonu bir açıklama yaptı. Eski teknik direktörleri Abdullah Avcı’nın avukatının açıklamasına cevap verdi…
Öncelikli olarak Sayın Çebi ’den yaptığı yönetim listesinde bulunan Sayın Adnan Dalgakıran gibi değerli kişileri görünce ümitli olmuştum. Hatta BJK kongre üyesi birçok arkadaşıma da şerhlerine rağmen Çebi’nin listesine oy vermelerini sağlamıştım. 
O da eski bazı başkanlar gibi “koskoca bir boş başkan” odluğunu gösterdi. Geldiği günden bu yana taraftarlara dilenmekten başka bir icraatını görmedim. Bu dilenme konusunu Fenerbahçe ile kıyaslayanlar oldu. Çok farklı olduğunu söyleyeyim. Sayın Ali Koç neredeyse 1 milyar TL llik kendi cebinden kaynak sağladıktan sonra taraftarlara da “her kes kendine göre destek olsun” dedi. 
Neyse konuya gelelim. Sayın Çebi Abdullah Avcı’ya 1 kuruş para vermediklerini itiraf ediyor ama avukatının açıklamasından da rahatsızlık duyuyor. 
Sayın Çebi; Bu tavrınız en basit açıklama ile “Şark kurnazlığıdır”. Sizin öncelikli göreviniz Abdullah Avcı ile sözleşme yapan eski yönetimi İbra etmemek olmalıydı. Hesap soracağım diye seçime girdiğinizi bütün taraftarlar biliyorken bırakın konuyu mahkemeye taşımayı, gidip ibra ediyorsunuz. Sonra da sözleşme yapılana 5 kuruş ödemeden basını yanına alarak Avcı’ya mesaj yollayıp “yazılı ibra” göndersin diyorsunuz. Bu tavrınızı herhangi bir yabancı hocaya, futbolcuya yapabilirmisiniz? İsterseniz bu konuda kime ne kadar bedeller ödediğinizin hesabını açabiliriz…
Sayın Çebi, bu tavır Beşiktaş gibi şanlı bir takım başkanına yakışmaz. Hedef şaşırtarak emeği ile para kazanan bir Türk Spor adamını hakkını gasp etmek size yakışmaz. Beşiktaşlılık bu değil.


Vedat Milor ve LOZAN 

 
Sayın Vedat Milor un @vedatmilor hesabından hafta sonu bir twit paylaşmış. Benim takip ettiğim birisi tarafından rtwit edilince twiti ben de gördüm. Zira kendisini takip etmiyordum.
Twit şu idi. “Bence 1923’te Lozan’a gizli maddeler konulurken, 2023’ün bu kadar çabuk geleceğini tahmin etmemişlerdi.”
Ben de bu twit’e şu şekilde tepki vermiştim.
“İşi gurmelik olan ve 1,2 milyon kişinin takip ettiği sn @vedatmilor un bu twiti ne yapılan beğeni, rtwit ve yorumları okuyunca; biz bu dünyada boşuna yaşadığımıza inanmaya başladım. Boşuna uğraşmamıza gerek yok. Bir de takip edenler arasında bir sürü tanıdığım koca adamlar var!”
Vedat Bey twiti’me; bunun bir İroni olduğu şeklinde cevap verince hafta sonu 1,2 milyon takipçilerden yüzbinlerce tepki geldi. Sayın Milor’un okuduğu üniversitesinden, kültürüne, entelektüelliğine…
Ben de sorumluluk sahibi topluma mal olmuş kişilerin bu konuların İroni malzemesi yaparken daha dikkatli olması gerekir… Dedim.
Söylediğimi anlamayan, güya muhalif tuhaf bir güruhun saldırısını yaşadım. Her iki cephe insan felsefesinde aslında bir fark olmadığını tekrar anladım.
Sonuç olarak Sayın Milor saygın ve ülkemizin yemeklerinin değerini tadarak dünyaya anlatan bir entelektüel. Kendine de işine de saygı duyuyorum. Konunun siyasi ve sosyolojik bir malzeme olduğunu aptal olmayanlar bilir. Neredeyse nüfusun yarısı bu ironi denen konuya inandığını ve buna göre hareket ettiğini anlamayan ve kendisini muhalif gören zavallı akıllara diyecek bir sözüm yok. Bu gidişle devam etsinler…
 

Bu yazı 1841 defa okunmuştur .

YORUMLAR

  • 0 Yorum