DERİN GALATASARAY
Reklam
Reklam
Erdal Alkış

Erdal Alkış

Yansıma

DERİN GALATASARAY

26 Ekim 2020 - 08:53


Galatasaray Türkiye’nin en köklü kulüplerinden birisidir. Ülke futbolunun rekabet fişeğini tutuşturan en önemli kulüplerden birisi olarak en fazla taraftar kazanmayı bilmiştir. Bu konuda Fenerbahçe ile arasındaki rekabet bile önemli bir figürdür. Bununla birlikte ülkemize yetiştirdiği sporcuları ve Avrupa’daki başarıları ile gönüllere taht kurmuştur.
Galatasaray aynı zamanda kendi iç yönetim mekanizmasını uzun zaman koruyan bir kulüp olmuştur. Özellikle Galatasaray Lisesi mezunları üzerinde bina edilen bir hiyerarşik mekanizma hassasiyetle korunmaya çalışılmıştır.
Son 20 yılda globalleşen dünyada her şey hızla değiştiği gibi futbol ve futbol yönetim şekli de değişme uğradı diğer takımlardaki gibi.
Ben Sayın Adnan Polat döneminde Adnan Öztürk’ün başkan adaylığını yönetmiştim. Aday olmadan önce başlattığım çalışma Galatasaray’ın bu güne kadar yapılan seçimlerinde rekor derecede delegenin oy kullandığı bir seçimi olarak kayıtlara geçmiştir…

Galatasaray kendi içyapısına yönelik uyguladığı Derin Galatasaray gücünü maalesef Türkiye Futbol Federasyonu nezdine kullanamamıştır. Bunu Fenerbahçe’ye kaptırmıştır. Bunun birçok nedeni var aslında. Ama en temel neden dışa doğru hamlelerdeki tutucu yapısı ve bunun sağladığı taassup olduğunu söyleyebilirim. Bu cümlenin derin anlamı var ve bunu gerçek Galatasaraylılar çok daha iyi anlayacaklardır.
20 yıl önce başlayan farklı rekabet yapısı Galatasaray’ın etik değerlerini de maalesef yok etmiştir. Liyakatsiz ancak Derin Galatasaray’ın emir eri olan bazı yöneticiler koca bir tarihin maddi ve manevi yok oluşunu da hızlandırdılar.

Ben Adnan’ların seçim yarışında çok kapsamlı yaptığım çalışmaları arşivimde saklıyorum. Bunlar benim sorumluluğumda olmadığı için elbette bu konulara girmeyeceğim. Bu bir iç meseledir ve sorumlu olanların kendi inisiyatifindedir.

Burada ben başka bir konuyu dile getirmek istiyorum…
İşte bu geçmiş 100 yıllık serüven bu takımların taraftarlık duyguları, rekabet ortamları, temsil keyfiyeti kulüp yönetimine bağlı maddi ve manevi bir güç oluşturmuştur. Doğal olarak bu takımlarda başkan olmak veya yönetici olmak farklı anlamlar kazandırmaktadır. Mesela bu takımlarda başkan adayı bile olan her kesin “Başkan” unvanı vardır. Bu değişmez bir durumdur. Bir de başkanlık yapmış olmak… O zaman neredeyse dokunulmaz bir kişiliğin oluşur.
İşte burada bu unvanlar için en fazla kast sistemi olan takım GALATARAY’DIR. Şimdi bu kast sistemini anlatacağım.

Galatasaray’da 4 ayrı KAST sistemi vardır.
Bu sistem kısır bir döngüden oluşur ve asla dışarıdan birisi buraya giremez. Tabiri caizse burası sanki bir akrabalardan oluşan, kan bağı olan bir yapıyı andıran gizli bir otoritedir. Bu 1. Kast makamıdır. 2. Kast makamı ise kulübe başkan ve yönetici seçilebilecek kişilerden oluşur. Buna zaman zaman insanlar girer-çıkar. Ancak girecekleri de çıkacakları da 1. Kasttaki heyet belirlerler. 3. Kast sistemi ise Liseli delegelerden ve Divan kuruluna seçilen kesimden oluşur. 4. Kast sisteminde ise dışardan olup kulübe gönülden bağlı ve hak ederek katılan kişilerden oluşur. Bunun sayısı da asla ¼ oranını geçemez.
Bu anlatılanları bir saygısızlık olarak düşünmeyin. Bu bir tercih meselesidir. Hatta delegeler de taraftarlar da bunun bilince ve çoğunluk olarak desteklenmektedir. Zaten delege yapılırken de bu kast sistemine zarar vermeyecekler özellikle tercih edilir. Yani buna bir oranlama getirsek buna karşı çıkabilecek oran ¼ den fazla olmaz.
İşte bundan dolayıdır ki Galatasaray’da olan derin yapı buna hükmeder. Asla açığa çıkmaz ve izini de belirtmez.
Fatih Terim oyunculuk döneminde Galatasaray taraftarlığını gizlemeden transfer olan önemli yaşayan efsane futbolcularından birisidir. Ancak ne Liseli ne de entelektüel Galatasaraylılardan birisidir. Yani ilk 2 kast sisteminin içerisine giremez.
Ancak her kes biliyor ki Sayın Terim GS Kulübüne Başkan olmak istemektedir. Kendisine yukarıda izah ettiğim sistemde olmadığını bilmesine rağmen içten içe buna hazırlandığını, 1. Ve 2. Kast ta bulunanlar biliyorlar.  Gücünü de ¼ sınıfında olan delegelerden, aynı zamanda ona İMPARATOR unvanını veren taraftarlardan alıyor. Taraftarların başkan seçilmesi için oyu yok ancak baskı unsuru olarak çok ciddi bir güç olduğunun da farkında…
İşte burada derin Galatasaray; yani 1. Kast temsilcileri planlarını uygulamaya geçirerek önce medya ve delege üzerinden sistem kurarak daha sonra da taraftarları ikna ederek bu tür çıkışların önüne geçerler.
Bu günlerde mevcut başkan ve yönetim birçok konuda sınıfta kaldı. Kime göre? İşte bu Derin Galatasaray’a göre. Başkan zaten sağlık sorunu yaşıyor ve onu üzecek hamleler de yapmamaya dikkat ediyorlar. 2. Kast sisteminde olan ve buranın her zaman yaramaz çocuğu olarak kabul edilen Fatih Altaylı Galatasaray etik değerlerine uymayan birçok patavatsız çıkışları olmaktadır. Mevcut Başkan ile alakalı yaptığı çıkış aslında bu yapının affedeceği bir hata olmamasına rağmen sessiz kalarak kerhen de olsa buna onay verilmiştir. Tam da bu sırada Terim’in açıklaması dikkatle izlenmiş ve bu yapı yeniden Başkan konusunu gündeme getirerek olaya el atmıştır.

Yani Fatih Terim kesinlikle başkan adayı yapılmayacaktır…
Böyle bir yapı yakın gelecekte kulübün başına finansal sorunlardan dolayı başına gelebilecekleri çözebilirler mi? Bilmiyorum. Zira kulübe değer katan neredeyse her şeyi kaybettiler. Üstelik son 10 yıldır gelen başkanlar üzerine finansal etik davranışlarının bozulduğunu kulübü bilenler artık yüksek sesle konuşuyorlar. Bu konu bakalım Galatasaray gibi asırlık bir kulüpte nasıl bir değişikliğe neden olacak. Yaşayıp göreceğiz.
 
[email protected]
 
 
 
 

Bu yazı 2248 defa okunmuştur .

YORUMLAR

  • 0 Yorum