Türk halkı, kripto paralar için ne düşünüyor?
Reklam
Fikri Türkel

Fikri Türkel

Fikri Turkel

Türk halkı, kripto paralar için ne düşünüyor?

01 Eylül 2020 - 11:16

Türkiye’de kripto parayla işlem yapanların oranı binde 7 kadar. Corona sebebiyle evde kalma sürecinin kripto paralara ilginin artmasına sebep olduğunu düşünüyorum. 

  Fikri Türkel

Her yatırım aracı teknik ve temel analizleri gerektirir. Çok bilinmeyenli bir denklemin işlemleriyle sonuç olumlu da olabilir, olumsuz da. Benim uzak durduğum bir alan.

Okuyucularıma yatırım tavsiyesi yapmam, yazılarımda fırsatlar ve faydalar üzerinde durur, olumlu gerçekler ile motivasyon sağlamaya çalışırım.

 

Kripto para yatırımım yok!

Son dönemde en çok karşılaştığım sorulardan biri kripto paralar oldu. Hangisini alayım, ne kadar yükselir, geleceği var mı, yasaklanır mı vs… Corona sebebiyle evde kalma sürecinin de kripto paralara ilginin artmasına sebep olduğunu düşünüyorum.

Kripto paralar yani bitcoin’den ve arkasındaki blockchain (blok zinciri) teknolojisinden ilk defa 2013 yılında bahsetmiştim. 2014 yılının en popüler ürünlerinden birinin de yine “bitcoin” olacağı yorumunu yapmıştım.

Benim bitcoin veya başka bir kripto para yatırımım yok. İlgi alanım blockchain teknolojisidir. Blockchain teknolojisi, internetten sonraki en önemli ve toplumu değiştirecek bir alt yapı sunuyor. Hala değerinin ve etki gücünün tam anlaşılamadığı kanaatindeyim. Ama çoğu kişi teknolojiden ziyade uygulama alanlarından biri olan kripto paralara takılıp kalıyor.

Bu yazımda, kripto paralara ilginin boyutuyla ilgili Türkiye sonuçlarını sizinle paylaşmak istiyorum. Gerçekten çok güçlü bir teknoloji ve finansal dalga gelmeye devam ediyor. Yatırım veya tasarrufun ötesinde durumun farkında olmamız gerekiyor.

Kripto para araştırması

Dijital varlık işlem platformu Paribu adına Akademetre Araştırma Şirketi’nin yaptığı “Kripto Para Bilinirlik ve Algı Araştırması”nın sonuçları, daha önce elimizde olmayan kripto para sektörüyle ilgili önemli veriler ortaya koyuyor.

Araştırma sonuçlarında beni en çok şaşırtan, yeni neslin yani 2000 yılı sonrasında doğan Z kuşağının bu alanı bilmesi ve güvenmesi oldu.

Daha önce, yabancı bazı araştırma kuruluşları Türkiye’de her beş kişiden birinin kripto para alım satımı yaptığını açıklamıştı. Eğer 18 yaş altı, 70 yaş üstü ile kırsal kesimde yaşayan yüzde 30’luk nüfusu kapsam dışında tutulursa söz konusu ihtimal bir nebze doğru olacaktır. Artık elimizde daha somut veriler var.

Blokzincir teknolojisi bilinmiyor

Örneklemi TÜİK kriterlerine göre yapılan araştırmaya göre, Türkiye’de kripto parayla işlem yapanların oranı binde 7 kadar. Sonuç, bugüne kadar Türkiye’de kripto para kullanımıyla ilgili yapılan araştırmalarda ortaya çıkan rakamların gerçekten uzak olduğunu gösteriyor.

Hayret ettiğim bir sonuç ise, kripto paraların üretiminde blokzincir teknolojisinin kullanıldığını yüzde 96,8 oranındaki kişinin bilmiyor oluşudur.

Teknolojisini bilmiyorlar ama kripto parayla işlem yapanların yüzde 72,7’si işlem deneyimden memnun kalıyor. Bu memnuniyette işlem kolaylığı ve kazancın tatlılığının önemli etken olduğunu söyleyebiliriz.

Sonuçlar, kripto paraların merkeziyetsiz yapısının kullanıcılar için bir motivasyon olduğunu gösterirken, yeni neslin kripto paraya hızla adapte olduğunu yansıtıyor.

Kripto para kullanıcı sayısı artacak

Türkiye’de kripto para algısıyla ilgili bazı çalışmaların yapıldığını ve oluşan şüpheleri gidebilmek için bir araştırma şirketiyle çalışma başlattıklarını belirten Paribu CEO’su Yasin Oral, “Ekosistemle tanışmayı bekleyen ciddi bir kitle var” diyerek, kripto para kullanıcı sayısının artacağını söyledi.

Türkiye’deki kripto para bilinirliği, algısı, yatırım aracı olarak görülme eğiliminin yanı sıra kripto paraya dair beklentiler, motivasyonlar ve bariyerler konusunda ortaya çıkan sonuçları şöyle sıralayabiliriz:

* Araştırmaya katılanların yüzde 34’ü kripto paraya güveniyor.

* En çok işlem yapanlar Y Kuşağı’nın temsilcileri (yüzde 68,7).

* Eğitim seviyesi arttıkça kripto para yatırımları da artıyor. Kripto para ile işlem yapanların yüzde 87,3’ünü lise ve üniversite mezunları oluşturuyor.

* Kripto para ile işlem yapanların yüzde 75,3’ü ücretli çalışanlardan oluşuyor.

* Kripto parayı duyanlar arasında erkek ve kadınların oranı çok yakınken, işlem yapan her 5 kişiden 1’i kadın.

* Kripto para bir yatırım aracı olarak görülüyor: Yatırım amaçlı (yüzde 58,4), Al-sat işlemleri (yüzde 57,7) ve Para transferi fonksiyonu (yüzde 29,9).

* Kullanıcılar teknolojiye dayalı olduğu için kripto parayı tercih ederken (yüzde 48,3), bunu “merak” (yüzde 47) ve “yüksek getiri beklentisi” (yüzde 24) takip ediyor.

* Kripto para bilgi kaynağı tercihinde internet araştırması (yüzde 33,3) ve sosyal medya (yüzde 17,7) ilk iki sırada yer alıyor.

Sanal para bir mal varlığı!

Peki, bu araştırma sonuçlarından nasıl bir yorum çıkarabiliriz?

Resmin geniş boyutundan bakarak cevap vermeye çalışacağım.

Malum, 2008’de finansal endüstri çöktü. Belki de bu duruma uygun olarak, Satoshi Nakamoto isimli kimliği bilinmeyen kişi veya kişiler (hala kim oldukları bilinmiyor) adına sanal para denilen temelinde şifre para birimi kullanan dijital nakit için bir protokol geliştirdiler. Bu şifreli para birimi üçüncü tarafa ihtiyaç duymaksızın insanların güvenle işlem yapmasını sağladı. Görünüşte basit olan bu eylem, dünyayı tutuşturan bir kıvılcımı ateşledi. Bu durum herkesi heyecanlandırdı veya dehşete düşürdü veya ilgilendirdi. Birçok yerde durum buydu.

Kafanız ilk kripto para olan Bitcoin ile karışmasın. Sanal para bir mal varlığıdır; iner ve çıkar. Eğer borsacıysanız, altın gibi tasarruf yapmıyorsanız ilgi alanınızda olmalıdır. Daha genel anlamda, şifreli para birimidir. Bir ulus devlet tarafından kullanılan resmi para birimi değildir. Ondan daha faydalıdır. Fakat buradaki vurucu nokta, onun altında yatan teknolojidir. Buna blockchain (blok zinciri) deniyor.

Güven protokolü!

Şu an insanlık tarihinde ilk kez, her yerdeki insanlar birbirine güven duyabilir ve birebir işlem yapabiliyor. Güven büyük kurumlar aracılığıyla değil,  işbirliği ile, şifreleme ile, bir çeşit akıllı kodlama ile oluşturuluyor. Teknolojide güven olması gerektiği için, ben buna “Güven Protokolü” adını veriyorum.

Bu açıklamayı şunun için yapıyorum: Bu güven protokolünü onlarca sektörde uygulayabiliriz. Gazetecilik mesleği ile ilgili bir projeye üç dört yıl önce meslektaşlarıma sunmuştum. Umarım ileride konuya sahip çıkanlar olacaktır. Bugünkü durumuyla medyanın en büyük sorunu makul bir telif ve paylaşılabilen bir gelir elde edememesidir.

Günümüzde yapay zeka ve kuantum bilgisayarı, ileri teknoloji olarak kabul ediliyor. Aslında temel yapı blockchain olacaktır. Teknolojilerin insani niteliklerinin korunması ancak böyle mümkün olacaktır.

Bankacılık kazançları azalacak

Şu anki banka sistemiyle, sadece para transferlerinden oluşan 600 milyar dolarlık bir miktar üçüncü tarafadır, yani bankaların hiç bir şey yapmadan elde ettikleri miktardır. Halbuki blockchain ile bu masrafın en fazla 50 milyara çözülmesi mümkündür.

Uber, AirBnB gibi paylaşım ekonomilerinin de sürdürülebilir bir geleceği ancak blockchain ile mümkündür. Aynı şekilde, Amazon’un sahibi Jeff Bezos geçen hafta bir günde servetini 13 milyar dolar artırdı. Sistemini blockchain ile paylaşıma açmadığı takdirde gelecekte var olma şansı tanımıyorum. Perakende, lojistik, finans başta olmak üzere sektörler bu teknolojiye geçecektir. Bu bağlamda, her sektör için ayrı araştırmalar ve analizler yapılmalıdır.

Aracıları ortadan kaldıran bir sistem. Taraflar kendi aralarında sorunları çözüyorlar, gelirleri paylaşıyorlar. Genç ve eğitimli kesimin bu alandan bilgi sahibi olması ve güvenmesinin yansımalarını çok yakın bir süreçte yaşayacağız.

ABD bankalarından önemli adım!

Dünyadaki en önemli sorunun başında; teknoloji ve küreselleşme ile birlikte oluşan refahın sosyal eşitsizliği artırmasıdır. Amerika’da bu yıl yaşanan karışıklıkların da, İngiltere’nin AB’den ayrılmasının ardında da temel nokta budur. Bugün dünyada artışına tanık olduğumuz, tüm öfkenin, aşırı himayeciliğin, yabancı düşmanlığının ve daha kötülüklerin temelinde bu sorun yatıyor.

Üç gün önce, ABD Bankaları kripto para saklama hizmeti sunmaya başladıklarını açıkladı. Çoğu banka swift işlemlerini yani elektronik fon transferlerini blockchain ile gerçekleştiriyor. Visa, dijital paraları ödeme platformuna entegre etmek istiyor. Ülkeler, kripto paraları nasıl vergilendirmeyi düşünüyorlar? Bu her bir adım, bana göre kripto paralardan çok blockchain’i benimsetmeye yarayacak.

Bu kadar yazıdan sonra aklınız kripto paraya takılıp kalmasın. Bu pandemi günlerinde Coronavirus’e çare aramanın yanı sıra, blockchain’in işimizi ve kariyerimizi nasıl etkileyeceğini de düşünmek zorundayız.

Bu yazı 10328 defa okunmuştur .

YORUMLAR

  • 0 Yorum