Yeni ekonomik kavramımız: Küresel Yavaşlama!
Reklam
Reklam
Fikri Türkel

Fikri Türkel

Fikri Turkel

Yeni ekonomik kavramımız: Küresel Yavaşlama!

26 Ocak 2019 - 10:10

Yeni bir ekonomik kavramımız doğdu: Slowbalisation yani Küresel Yavaşlama.

The Economist bu başlığı atınca fark ettik, dünya yeni bir küresel ekonomik yapıya giriyor, hatta girmiş…

Kavram, hafta sonu Davos Zirvesi’nde de dillendirilince, dünya ekonomisi yeni bir gündem daha kazanmış oldu.

Çoğu yorumcu, Slowbalisation’un etkisini Çin’e bağlıyor. Uzun dönemdir hızlı büyüme gösteren Çin, artık durağın bir büyüme izliyor. Haliyle Almanya gibi gelişmiş ülkeler başta olmak üzere dünya da bundan etkileniyor.

Sadece ülkeler mi? En son Apple’ın hisselerinin düşüşü de Çin’deki durgunluğa bağlandı.

Çin’de domuz yılına giriliyor

Ben, konuya farklı bir güncel durumla girmek istiyorum.

Çin takvimine göre (5 Şubat’ta) Köpek Yılından çıkılıp Domuz Yılına giriyoruz. Sadece Çin’de değil Uzakdoğu’daki Endonezya, Singapur, Tayvan, Malezya, Tayland gibi ülkelerde de Yeni Yılı ve Bahar Bayramı kutlanıyor.
 

5 bin yıllık geçmişiyle Çin Yeni Yılı Bahar Bayramı, Çinlilerin geleneksel yaşamının ve ideolojik algısının en göze çarpan kültürel olgusu olarak kutlanıyor. Başlangıçta tarımsal üretim yılının miladı ve doğanın yeniden canlanması olarak değerlendiriliyor.

Bahar Bayramı, Çin Ay Takvimi’ne göre 12. ayın 23. Gününden başlar, yeni yılın ilk ayının 15. günü düzenlenen Fener Bayramı’na kadar yaklaşık üç hafta sürer.

Feng Shui ve Çin Astrolojisine göre, 2019 Domuz Yılı beklentilerine bir bakalım:

2019’da Domuzla uyumlu olan burçlar Kaplan, Tavşan ve Keçidir. Ateş gününde veya yılında doğanlar için Domuz Yılı koruyucu melek anlamına gelmektedir. Yıl olarak baktığımızda 6 ve 7 ile biten yıllar ateş yıllarıdır 1976, 1977 gibi. Koruyucu melek demek; gökten bize yardım ve destek geliyor demek. Diyelim ki iyi şans döneminde değiliz ama koruyucu meleğiniz varsa sorunlarınıza çareler bulunmaya başlayacaktır.

Eğer ki iyi şans dönemine ve iyi yılımızda isek, bu koruyucu melek tabiri caizse altın tepside bize fırsatlar sunacak. Ve ekstra destek verdiği için daha kolay ve rahat bir yıl geçirmemizi sağlayacaktır.

cin-sokak-gidahatti

Koruyucu meleği olanlar risk alabilir!

Yani 2019 yılında koruyucu meleği olan kişiler, projelerinde ilerleme ve gelişme riski alabilir. Haliyle bu bir Çin Falı: Kişisel haritanıza bakmadan aksiyon almayın!

Peki, koruyucu meleğiniz var mı?

Umut ederim ki Bahar Bayramı ve Koruyucu Domuz Yılı bizim için de iyi bir başlangıç olur.

Slowbalisation’un isim babası

Slowbalisation kelimesi “Globalisation” kelimesine bakılarak oluşturulmuş. Kelimenin ilk kullanış yılının 2012 olduğunu yeni öğreniyoruz. Hollandalı Adjiedj Bakas (Doğumu 1963), Slowbalisation’nun isim babası olarak kabul ediliyor. Konudan bahsettiği ve üç yıl önce yazdığı “Trends 2015’ kitapçığı 1 milyon üzerinde sattı.

Surinam doğumlu olan Bakas, kitabı yazdıktan sonra 2017 yılında beyin kanaması geçirdi ve kendisi de mecburen çalışmalarını yavaşlatmış oldu. Halen Maimi’de yaşıyor ve bu alanda dünyanın pek çok yerinde konferans veriyor.
 

Herkesin, mega trend olarak küreselleşmeye umut ve hayat vaat eden bir kavram olarak bakarken, 2012 yılında “slowbalisation” demek, cesaretli ve hayret edilir bir tespittir.

Küreselleşme hareketleri

Aslında küreselleşmenin köklerini, 70’li yıllara bağlamak gerekiyor. Petrol krizi ile birlikte, dünya yeni arayışlara girdi. Berlin Duvarının yıkılması ise başka bir boyut katmaya başladı. İki kutuplu dünyadan tek kutuplu bir “Globalisation” her ülkenin ekonomik vizyonu oldu.

Daha geniş açıdan bakınca ise şunu görüyoruz:

Tarih boyunca farklı küreselleşme hareketleri olmuştur; Kavimler Göçü, İpek Yolu, Baharat Yolu, Merkantilizm Dönemi, Amerika’nın Keşfi gibi… Bugünkü anlamıyla Küreselleşme ise, Amerika’nın 1945’te yeni bir dünya düzenine sponsorluğundan doğdu, denilebilir.

İkinci Dünya Savaşı ve kaosun ardından sınır ötesi mal ve sermaye akımlarının iyileşmesi sağlandı. 1990’dan sonra, Çin’in geri tepmesiyle birlikte küreselleşme dalgası oluştu. Hindistan ve Rusya içe dönük yapısını terk etti. Ve Avrupa, AB ile tek pazarı kendi haline geldi. Amerika NAFTA’yı imzaladı, Dünya Ticaret Örgütü’nü yarattı ve küresel tarife kesintilerini destekledi.
 

Finansal serbestleşme ile sermaye dünya genelinde hızlı ve etkin bir mega dalga oluşturdu.

Ancak bu hızlı sürecin yan etkileri, pek çok ülkeye krizler yaşattı. Türkiye’nin yaşadığı 1994 krizi, Asya’da yaşanan 1997 krizi, 2001’de Rusya’nın ve en son Amerika’nın 2008 krizi küreselleşme ve finansal kredilerin bir sonucu olduğunu söyleyebiliriz.

amsterdam-sokak-gidahatti

Bakas’ın gözlemleri

Bakas’ı konuya çeken ise küresel ticaretin yanı sıra başka kişisel yaşadıkları olmuş. Bakas’ın çocukluğunun geçtiği Surinam’daki ve iş yaşamının şekillendiği Amsterdam’daki gözlemledikleri olmuş. Malum, Amsterdam, dünyanın en kozmopolit şehirlerinden biri. Her türlü insanın ziyaret ettiği şehrin ana dili sanki İngilizce. Ancak son dönemde şehir eski dinamizmini yaşamıyor.

Bir eğitim ve iletişim uzmanı olan Bakas, işi sebebiyle çok seyahat ediyor. Hatta kalp krizi geçirdikten iki ay sonra bile tekrar seyahatlere başladı. Çok farklı insandan izlenimler ediniyor.

18 yaşında ailesinden ayrılan Bakas, gençlerin ancak hayal kurması ve kendini dinlemesi oranında günlük karmaşa içinde bir hedefe varabileceğini söylüyor. Bir diğer gözlemi ise Japonya’dan.

Shinrin Yoku, yani Orman Banyosu yapan Japonları gözlüyor. Orman Banyosu yapmak isteyenler, sakin bir ormana gider, yürüyüş yapar, nefes talimlerinde bulunur ve tüm duygularını açar. Bu orman terapisinin iyileştirici bir yöntem olduğu söyleniyor.

Shinrin Yoku, 1980’lerde Japonya’da geliştirilmiş ve Japon tıbbında koruyucu sağlık bakımı ve iyileştirilmesinin köşe taşı haline gelmiştir. Japonya ve Güney Kore başta olmak üzere araştırmacılar, yaşayan bir ormanın gölgesi altında zaman geçirmenin sağlık yararları hakkında sağlam bir bilimsel literatür oluşturdular. Şimdi araştırmaları dünya çapında shinrin-yoku ve orman terapisi kurmaya yardımcı oluyor.

Daha basit anlamıyla Shinrin Yoku’daki fikir şudur: Bir insan sadece doğal bir bölgeyi ziyaret ederse ve rahat bir şekilde yürürse, sakinleştirici, canlandırıcı ve iyileştirici faydalar elde edilir.

Shinrin Yoku’nun sevdiği bir yöntem olduğunu belirten Adjiedj Bakas, “Gerçekten de biraz dinlenip, kafamızı boşaltıp, düşünmemiz gerekiyor” diyor.

The Economist’in değerlendirmesi

The Economist dergisi, konuyu iki önemli gelişmeye bağlıyor: Dünya ticaretinde maliyetlerin artması ve kar marjlarının azalması ile ABD Başkanı Donald Trump’ın kişisel tavırları…

Trump’ın seçilmesiyle ABD, iki yıl önce korumacı bir politikaya dönüş yaptı. Hatta işi 1930’ların sefalet tanımlamalarına kadar götürdü. Şu anda Trump, Meksika ve Kanada ile bir ticaret anlaşması imzaladı. Gelecek ayki görüşmelerinde de Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ile bir anlaşmaya varması bekleniyor.

Bu konularda Trump, bir sembol haline gelmiş olsa da, dünyanın farklı ülkelerindeki siyasi söylemler, koruyucu politikaların, ırkçı çıkışların ve küreselleşme karşıtlığının her tarafta kendini gösterdiğine şahitlik ediyoruz.

Şu anda Çin’deki durgunluk başta gelişmiş ülkeleri olumsuz etkiliyor. Eğer şu andaki Çin ve ABD gerginliği Çin’den bir kaç taviz almak için bir tiyatro değilse, küresel ekonomi tahminlerin ötesinde bir korumacılığa ve durgunluğa girecek.

İşte o zaman Slowbalisation, yani küresel yavaşlama kavramı gerçek karşılığını bulacak.

The Economist, sürecin boyutlarıyla ilgili ekonomik veriler de paylaştı. Sorunların büyümesi, tepkiler, adil paylaşım taşımayan gelişmeler üzerine detaylı rakamlarla izah etti. İşin bu yönünü makro ekonomi uzmanlarına bırakıyorum.

Dev markalar nasıl tepki verecek?

Burada belirleyici nokta ise çok uluslu küresel dev markalar slowbalisation kavramına nasıl tepki verecekler? Faaliyet alanlarını hizmet sektörüne kaydırabilirler, yerli satın almalar yapabilirler, maliyetleri aşağıya çekecek farklı adımlar atabilirler. Hatta küçülmeye de gidebilirler.

Her ne kadar, küreselleşmenin nimetlerini pek çok ülke ve şirket yiyerek büyümüş olsa da… Anlaşılan o ki uzun dönemdir küreselleşme dünyayı bir felakete doğru götürdüğüne dair izleri de hissediyoruz.

Teknolojinin dünyanın her yerinde üretim ve ticaret maliyetlerini düşürdüğü görülse de kapitalist ruh tatmin olmuyor. Bunun önlenmesi için bir dinlenmeye, durup düşünmeye ihtiyacımız var.

Yeni kavramımız yani slowbalisation daha çok tartışılacak görünüyor. Ancak yerine ikame olacak olan bir küresel yapı oluşturulamazsa, işin vehametinin nereye varacağını tahmin etmeyi bile düşünmek istemiyorum.

Domuz Yılı’nın özellikleri gibi yavaşlayalım, düşünelim ve birbirimizin hamisi olalım. Ama elimizdeki projeleri asla bırakmayalım.

https://www.gidahatti.com/yeni-ekonomik-kavramimiz-kuresel-yavaslama-140183/

Bu yazı 2615 defa okunmuştur .

YORUMLAR

  • 0 Yorum