NE DEMEK YAKANLARDAN MISIN YANANLARDAN MI?
Reklam
Reklam
Harun Çelik

Harun Çelik

Harun Çelik

NE DEMEK YAKANLARDAN MISIN YANANLARDAN MI?

02 Temmuz 2020 - 14:26



2 Temmuz 1993 yılında, Sivas Madımak Otelinde insanlarımız, canlarımız, vahşi bir şekilde yakarak öldürüldü. Bunu, ama fakat, lakin demeden tüm kalbimle lanetliyor ve ölenlerin yakınlarının acısını paylaşıyorum. Zerrece insanlıktan nasibi olan herkes bu vahşi olaydan üzüntü duydu.

Fakat bu günü anma vesilesi ile yapılan paylaşımlar “YAKANLARDAN MISIN YAKILANLARDAN MI?” başlığı altında yapılıyor.

Bu bölücü, yıkıcı, ötekileştirici, kin ve nefreti körükleyen, tüm iyi niyet ve yapıcı yaklaşımları yıkan sloganı bilerek ve isteyerek kullanan provokatörler var. Onlar sözlerimin muhatabı bile olamazlar. Çünkü onların niyeti yapmak değil yıkmak, çözmek değil düğümlemek, köprü kurmak değil duvar örmek.

Tıpkı Sivas’ta insanları yakan maşalar ve o maşaları kullanan eller gibi, bu kesim de ateşi körüklemek, huzuru bozmak, çatışma ortamı yaratmak ve kaos çıkartmak istiyor. Dinci yobazlar gibi bir kısım Alevi ve Devrimci olduğunu söyleyen yobaz da aynı gayeye hizmet ediyorlar. 

Bir de bu azınlık grubun dışında, oyunu görmeyen, iyi niyetle bu paylaşımları yapan dostlar var. Şimdi söyleceklerimi onlar için yazıyorum.

Arkadaşlar ne kadar iyi niyetle yaparsanız yapın, bu slogan yangına benzin döken ve tam da bu ülkede kargaşa çıkmasını isteyen ırkçı ve dinci yobazların istediği bir slogandır.

Aynısını yapıyorsunuz, sanki tüm dindar insanlar, bütün Sünniler yakan taraftaymış gibi bir algıya hizmet ederek büyük bir yanlışa imza atıyorsunuz.

Bu ülkenin dindar, inançlı, mütedeyyin insanları -siyasal dinci yobazlardan bahsetmiyorum- inanmış mümin Müslümanların tamamına yakını asla yakanların tarafında değildir ve inançları gereği olamaz.

Ötekileştiriyorsunuz.
Düşmanlaştırıyorsunuz.

Bilerek ya da bilmeyerek, bu alçak katliamları organize eden perde arkasındaki asıl güçlerin gayelerine hizmet ediyorsunuz.
Yapmayın, bölmeyin, ötekileştirmeyin, kucaklayın, köprü kurun.

Sivas’ta yaşanan bu alçak olayın hemen ardından, aynı karanlık eller Başbağlar’da onlarca Sünni köylüyü kurşuna dizmiş ve acımasızca katletmişti.

Birileri de çıkıp KURŞUNA DİZENLERDEN MİSİNİZ KURŞUNA DİZİLENLERDEN Mİ? Dese doğru olur mu?

Böylesi bir slogan ile Alevileri ve sosyalistleri hedef alsa doğru olur mu?

Allah aşkına görmüyor musunuz, Sivas’ta Alevi canlarımızı yakan el ile Başbağlarda sünni canlarımızı yakan el aynı el. Bunu nasıl görmüyorsunuz?

Herkesin inancı, mezhebi kendine, kimsenin inancını, inançsızlığını sorgulamak benim işim ve haddim değil. Ben ne Sünniyim ne de Alevi. Ben Kur’an’da isimlendirildiğim gibi “Müslüman” sıfatından başka sıfatı kendim için kullanmam. Kimsenin de kullanmak istediği sıfata karışmam.
Lakin bu bir mezhep ya da inanç konusu değil. Burada açık ve net bir provokasyon var.

Bu ülkeyi gerçekten seven, bu ülkede huzur, barış ve kardeşlik isteyen kimse bu tarz yıkıcı ve ayrıştırıcı sloganlar kullanamaz.
Ha, niyetin zaten yakmak, yıkmak ve düşmanlık üretmek ise o ayrı.

Biz buna müsaade etmeyeceğiz.

İnandığımız ve düşündüğümüz farklı şeyler olsa da, bu ülkede huzur, barış, adalet, özgürlük, ekmek ve eşitlik isteyen biz büyük kitle, kin ve öfke ile tutuşturulan bu yangını söndürmek için elimizden gelen her şeyi bedeli ne olursa olsun yapacağız.

Yakanların ve kurşuna dizenlerin oyununu bozmanın yolu, nefret duvarları örmek değil, gönüller arasında köprüler kurmaktır.
Ve bu ülkede insanları etnik, mezhepsel ve siyasi aidiyet üzerinden kimlikleri ile tanımlamaktan vazgeçip, insan olarak görmediğimiz müddetçe de burnumuzun boktan kurtulması mümkün değildir.

Bu yazı 11400 defa okunmuştur .

YORUMLAR

  • 0 Yorum