16. ve 17. yüzyıllarda feodal düzenin hakimiyeti sonucu, üst sınıf ve alt tabaka arasındaki uçurum iyice açılmıştı. Öyle ki soylu kesim, kendisini halktan çok üstün görüyor ve onlarla herhangi bir yakın temas kurmaktan kaçınıyordu.
Dolayısıyla saray mensubu ve asilzade çocuklarının halkın arasına karışıp, onlarla aynı dersliklerde eğitim almaları düşünülemezdi. Doğal olarak en iyi hoca ve alimler, saray, şato ve konaklara bu çocukların ayağına getiriliyordu.
Ancak o dönem eğitim sırasında dayak ve cezalandırma çok yaygındı ve tabi ki bu yöntemin soylu çocuklar üzerinde kullanılması mümkün değildi.
İşte buna çözüm olarak alt tabakadan olan bir çocuk, ders sırasında bu dayağı yemek için hazır bulunuyordu. Asilzade çocuğunun işlediği her hatada şamar ve sopayı bu çocuk yiyordu.
Diğer bir ayrıntı da, derse katılan bu halk çocuğunun birşeyler öğrenmemesi için sağır kimseler arasından seçilmesi ya da bilhassa bu iş için sağır edilmesiydi. Şamar Oğlanının İngilizcesi “Whipping boy” dur.
***
Trabzonspor’un; 8.Şampiyonluk öyküsü...
Yıl 1980 İhtilal olmuş...
Düşünce suçluları Çanakkale cezaevine yerleştirilmiş...
Mahkumlar aralarında futbol maçları oynamaya başlamışlar..
Sonrada gelin şampiyonluk turnuvası yapalım demişler...
Dört takım yapmışlar ve dört büyük kulübümüze mektup yazarak forma istemişler...
Darbe şartlarında tek forma gönderen kulüp sadece Trabzonspor kulubü olmuş...
Turnuva sonucunda şampiyon takım ise Trabzonspor forması giyen takım olmuş...
Egemen güçlere ve darbelere karşı dik duran ve korkmadan o döneme isyan eden ve 8.ci şampiyonluğu kazanan Trabzonspor’dur....
İşte;
Farkımız ve farkındalığımız...!
İlklerin ve ilkelerin öncüsü;
Protokole karşı değil bayrağımıza karşı İstiklal marşımızı söyleyen tek takımdır...
Trabzonspor sadece bir futbol kulübü değil,
Mazlumların,hakkın ve adaletin temsilcisidir...
Sukru Kuleyin
YORUMLAR