La Sayın Vekil. Sayın dediğime bakma, lafın gelimi adet yerini bulsun diye öyle söylüyorum. Çok basit bir soru sormak istiyorum size. Bu ülkede milletvekili olmak için cahil olmak gibi bizim bilmediğimiz bir şart mı var?
Kadir Mısırlıoğlu'na cevap vereceğim derken, öyle potlar kırdın ki, susaydın da hiç konuşmayaydın daha iyiydi. Kurtuluş Savaşı'nda Trabzon'un Rum Pontus olduğundan girdin, Trabzonluların Rumların tarafında olduğundan çıktın.
Şimdi deveye demişler ki, "La deve senin boynun niye eğri?" Deve de demiş ki" La boş boş konuşma benim nerem doğru ki?"
Sayın olmayan Sayın Vekil senin konuşmanın neresini düzeltelim. İstersen konuya Gazi Mareşal Mustafa Kemal'in şu sözleri ile girelim.
Ne diyordu Atatürk:
"Arkadaşlar, beş yıl önce ilk defa Samsun’a ayak bastığım zaman bana gönül gücü veren vatandaşlarımın ilk safında Trabzonluların bulunduğunu asla unutmayacağım."
La Sayın Vekil, Cumhuriyetin kurucusu, ülkeyi kurtarma gücü aldığı insanları sayarken ilk sırada Trabzonlular'dan bahsederken, sen kim oluyorsun da Trabzonlulara bu karayı çalmaya cesaret ediyorsun.
Dost da düşman da Trabzonlular ülke ve bayrak sevgini bilirken, vekili olduğun bu milletin en nadide şehirlerinden bir tanesi olan Trabzon'u ve Trabzonluları tanımıyor isen, o Meclis'te ne işe yarıyorsun? Seni oraya süs kabağı diye mi gönderdiler?
Vekillerin bir çoğunun bir işe yaramadığını, tek işlerinin kaldır indir yapmak olduğunu, kendileri için kıyak yasalar çıkarttıklarını biliyorduk da, seninle birlikte boş boş konuşup oksijen tükettiklerini de öğrenmiş olduk.
Sana tarih bilgisi vermek isterim ama konuşmandan, konuşma üslubundan, konuşmada ki cehaletinden anladığım kadarıyla, sana bir şey anlatmak boşuna zaman kaybetmek olur. Ama yine de en azından ilk okul seviyesinde ki şu bilgiyi hatırlatmak isterim.
Trabzon'da o yıllarda, Pontus da Pontus Devleti de yoktu. Lakin İstanbul işgal altında ve İngiliz yönetiminde idi. İşte o işgal altında ki İstanbul'u İngiliz çizmelerinin kirlettiğini duyan Trabzon'un Kara Zıpkalı çocuklarının kimseden emir ve talimat almadan, babalarından kalma mazverleri kuşanıp, gemilere binip İstanbul'a gittiklerini ve hepsinin şehit olup, bir daha Trabzon'a dönmediklerini biliyor musun? Tabii ki bilmiyorsun, bilsen böyle boş boş konuşmazdın!
Güya tepki gösterdiğin adamın " Atatürk Kurtuluş Savaşını kazanacağına Yunan kazansaydı" sözü ile, Trabzonluları Pontus taraftarı gibi gösteren senin sözlerin arasında ne fark var?
Hülasa, zaten bir işe yaradığınız yok, en azından susun, gidip çoluk çocuğunuzla aldığınız maaşı yeyin.
Söylemek istediğim şey çok ama sizin için nefes tüketmek bile zaman israfı.
Hülasa Trabzon'u ağzınıza alırken bundan sonra iki kere düşünün.
Farkında isen yazı boyunca ismini hiç anmadım çünkü yazmaya değmezsin !
Biz yani milletin kendisi, siz yani milletin astı olan vekillere diyoruz ki, ağzınızdan çıkanı kulağıınız duysun, duymaz ise duyururlar !!!!
YORUMLAR