ALLAH'TAN HER ŞEYİN HAYIRLISI DİLEMEK!
Hüseyin Deniz

Hüseyin Deniz

Huzur Köşesi

ALLAH'TAN HER ŞEYİN HAYIRLISI DİLEMEK!

14 Aralık 2025 - 13:37

ALLAH'TAN "HER ŞEYİN HAYIRLISINI DİLEMEK

Evet Allah'tan her şeyin hayırlısını istemek hayır murat etmek hayır dualarda bulunmak olması gerekendir. Yalnız dualarda kesinlik ve ne istediğini bilmek ve o duanın kabulü için ameller işlemek daha tesirlidir. Zira Allah'ın murad ettiği hayırlı şeyler senin imanın kuvvetinin ve sabrının ötesinde şeylerde Bilemezsin belki buda Allah'ın takdir ettiği bir hayır olabilir. Yani hayır kulun dünya cihetinde nefsini mutlu edecek şeyler olarak karşına gelmeye bilir belki imtihan ve çileler ile karşı karşıya kalıp neticesinde ebedi bir cenneti kazanmaya vesile kılacak bir hayırda murad olabilir. Allah ne veriyorsa hayırlısını versin.

Buna yaşanmış bir hikayeden bahsetmek istiyorum:

Her zaman nafakasını sırtında ağır yük taşıyarak kazanan hamalın biri namazlarında daima “Ya Rabbi, bana ne vereceksen hayırlısını ver, bir ekmek de olsa hayırlısından ihsan eyle” diye dua ediyormuş. Adamın hep aynı duayı tekrarlaması yanındakilerin dikkatini çekmiş. Nihayet biri, bir gün sormadan edememiş:

Kardeşim, sen her namazdan sonra duada “Ya Rabbi, bana ne vereceksen hayırlısını ver, bir ekmek de olsa yine hayırlısından ihsan eyle” diye yalvarıyorsun. Ekmeğin hayırsızı da mı olur ki?

Hamal “Birader, benim başıma geleni bir bilsen sen de aynı duayı tekrarlarsın.” Yanındakiler iyice meraklanmışlar “Neymiş başına gelen, biz de duyalım.” deyince hamal başlamış anlatmaya;

“Ben ekmeğini, sırtımdaki ağır yüklerin altında inleyerek kazanan bir insanım. Bir gün yine bir yokuş yukarı sırtımda yükle çıkarken fena hâlde yorulduğumdan yükü yere indirdim. Alnımdan damlayan terleri silerken içimden bir feryat koptu ve dedim ki; “Hey ya Rabbi, yediğim ekmeği bana ne kadar da zor veriyorsun. Ne olur, bu bir ekmeği şöyle ‘oturduğum yerden’ kazanmayı ihsan eylesen de, böyle kan ter içinde kalmasam.”

Tam bu dua ağzımdan çıkar çıkmaz, birden karşımda iki kişinin sille tokat dövüştüklerini gördüm. Dayanamadım, aralarına girip ayırırken birinden yediğim bir yumrukla yüzüm kan revan içinde kaldı, işte o sırada gelen polisler, beni de kavgacılardan biri zannederek doğruca hapse attılar!

Mahkemeye çıkıncaya kadar yattığım hapiste her gün bana ekmek veriliyordu. Sırtüstü yattığım yerde ayağıma gelen bu ekmeği sıkıntı ve üzüntüden yiyemiyordum... Kendi kendime diyordum ki, işte ne sırtında yük taşıyorsun, ne de alnından öyle soğuk terler akıyor. Sana oturduğun yerde bedavadan gelen ekmek. Zevkle yesen ya...

Ne var ki, dışarıda çalışarak alın teriyle kazandığım o ekmek, hapiste ‘ayağıma gelen bu bedava ekmekten’ çok daha huzur verici ve lezzetliydi... O zaman anladım ki, ben yanlış dua etmişim. Oturduğum yerden bir ekmek ver demişim, ama hayırlısından ver dememişim. İşte o günden bu yana dualarımda isteğimi değiştirdim. Rabb’imden ‘zahmetli de olsa hayırlısını, huzurlusunu’ vermesini niyaz ediyorum.

Şu an aklım başıma geldi ve basımı iki elimin arasına alıp; “ Ya rabbi, biz hiçbir şeyin aslını hakiki manada bilemeyiz, bizim ilmimiz sizin ilminizin yanında yok hükmündedir. Bize her ne verirsen hayırlısını versin Allah’ım, ne vereceksen her şeyin hayırlısı ver” diye niyaz makamında kalıp dua etmeliyiz.

Araştırmacı ve ilahiyatçı yazar Hüseyin DENİZ

Bu yazı 149 defa okunmuştur .

YORUMLAR

  • 0 Yorum