DEDİKODU YAPANLAR CENNETE GİREMEZLER.
Dedikodu ve gıybet nedir?
Bir kimsenin aleyhindeki incitici, küçültücü söz ve davranışları ifade eden ahlâk terimdir.
Diğer bir anlamı ise; Bozgunculuk amacıyla insanlar arasında söz taşıma, iki yüzlülük,dedikodu yapmak yapmak,bir kimsenin öğrenilmesini istemediği özel durumunu merak etme, araştırıp soruşturmasıdır.
Rabbimiz yaratmış olduğu varlıklar içerisinde insanı eşrefi mahlukat olarak yaratmış, ona hayatını devam ettirebilmesi için güzel bir vucud vermiş, aklından geçenleri ve kalbinde ki duyguları her yönüyle ifade edebilmesi için de ona mükemmel bir şey olan dil vermiştir.
Yüce Rabbimiz yaratmış olduğu insanları her hususta iyi ve güzel amellerde bulunmalarını isterken, insana kendine yakışmayacak amellerden uzak durmasını ve yaratılış gayesi içinde hareket etmesini öğütlemiştir.
İnsanın ağzından çıkanı mutlaka kulağı duyması gerekir. uluorta konuşmamalı ve hem bu dünyada hemde ahirette büyük bir zarar olan amellerden biride gıybettir.
Yukarıda en başta gıybet’in tarifini yapmıştık
Gıybet denen şey çok kötü insana yakışmayan bir hasrettir.
insanları birbirine bağlayan, Gıybet muhabbeti düşmanlığa, şefkati zulme, huzuru sıkıntıya çeviren manevi bir hastalıktır. Bu gıybet alışkanlığı kalp, ruh ve vicdan içinde en büyük bir azaptır.
Rabbimiz gıybeti yasaklamış ve gıybet edenleri kardeşinin etini yediği benzetmesi yaparak biz insanları bu kötü davranıştan uzak durmaya davet etmiştir.
Allah kur’an-ı Kerim’de “Ey iman edenler! Zannın bir çoğundan sakının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurlarını ve mahremiyetlerini araştırmayın. Birbirinizin gıybetini yapmayın. Herhangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz! Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah tövbeyi çok kabul edendir, çok merhamet edendir.” (Hucurat/12)
Bir gün Sevgili Peygamberimiz (sav).Ashabına şöyle sordular!
-Gıybet nedir, bilir misiniz? Oradakiler; Allah ve Resûlü daha iyi bilir, dediler.
Hz. Peygamber: "Gıybet, din kardeşini hoşlanmadığı bir şekilde gıyabında arkasından konuşmandır buyurdu. Sahabeler dediler ki; Söylenen ayıp eğer o kardeşimde varsa, ne dersiniz?" -Peygamberimiz ; Eğer söylediğin şey onda varsa gıybet etmiş olursun,yoksa, o zaman ona iftira ettin demektir, buyurdu. (Müslim, Birr 70)Tekrar asabını dönerek müflis kimdir diye sordular?
Ashap:Malı mülkü olupta iflas eden kişidir dediler.
Allah Resul’ü: Hayır, ona sövmüş bunun dedikodusunu yapmış ve
dünyada ibadetlerini yerine getirip bir çok salih amel işlemiş lakin ahirette sevapları alınıp o hak sahiplerine verilen kişidir müflis buyurmuşlardır.
Rabbimiz: Kur’an’da "İnsan hiçbir söz söylemez ki, yanında onu gözetleyen yazmaya hazır bir melek bulunmasın." (kaf/18)
“Dedikodu gıybet de böyle işte’
Hanginiz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır buyurarak gıybetin çok tiksindirici bir şey olduğunu ortaya koymaktadır.
Biz de bu ayetlerden anlıyoruz ki,
müslümanların arkasından konuşup gıybet etmek aklen, kalben, vicdanen ve fıtraten gayet kötü bir iştir.
Bir kişi sadece müslüman bir kardeşinin arkasında konuşması değil, onu küçük düşürecek işaret, ima, yazı ve hareketide gıybettir. Bir kişinin hoşuna gitmeyecek şekilde taklidini yapmak, insanları güldürmek için kardeşinin yediği, içtiği, konuştuğu ve yürüdüğü hareketleri yapmak gıybettir.
-Bir insan kızdığı bir insana kinini hafifletmek, kendisine isnad edilen bir kusurdan kurtulmak, şakalaşmak, eğlenmek,hased ettiği ve vaktini eğlenerek geçirmek istediği için gıybet yapar. Ama unutmamalıyız ki ahlaklı bir müslüman kin, nefret ve hased gibi özellikleri üzerinde barındırmaz.
-Bir kişinin arkasından kouşmak, çekiştirmek nasıl yasak kılınmışsa, gıybeti dinlemekte aynı şekilde yasak kapsamına alınmıştır. Rabbimiz mü’minlerin özelliklerini sayarkan buyuruyor ki; “Mü'minler, boş ve faydasız şeylerden yüz çevirirler.” (Mü’minun/3) Unutmamalıyız ki; müslüman müslümanın elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir.
Dostlarım: burada sohbetime son verirken,
Gıybet bir kişiye hem dünyada hemde ahirette sorumluluk yükler.
Bizler arkasından gıybet ettiğimiz kişiden mutlaka helallik almalıyız ve işlediğimiz günahlarada tövbe etmeliyiz.
Araştırmacı ve ilahiyatçı yazar Hüseyin Deniz

YORUMLAR