GÖNÜLÜN SAHİBİ ALLAH’TIR ONU İNCİTMEMELİYİZ!
Gönül bir pınardır, çeşmesi var tası yok,Yıkma kimsenin kalbini yapacak ustası yok(Mevlana)
‘’Günlük hayatımızda insanı en çok üzen ve üzerinde düşündüren konulardan biri, belki de üzerinde en çok durulması gerekeni, çok basit, hatta cevizin kabuğunu doldurmayacak kadar bayağı küçük meselelerden dolayı insanların bir birlerinin kalplerini kırmaları, gönüllerini incitmeleridir. Bu tür olaylarla eminim hepiniz her gün karşılaşmaktasınız ve çok üzülmektesiniz.
“”İnsan, etrafında cereyan eden bu tür olayları görünce, kendi kendine sormadan edemiyor: Acaba bizleri sevgi ve şefkatle yaratan Yüce Yaratıcı birbirimizin kalbini kırmak için mi yaratmıştır?
Buna elbette “evet” diye cevap vermek mümkün değil. Öyle ise bu kinci, kaba-saba hareketlerimiz nereden kaynaklanıyor?
Niçin birbirimizin kalbini kırıyoruz? Niçin birbirimizin gönlünü incitiyoruz? Allah bizleri birbirimizin kalbini kırmak, gönlünü incitmek için mi, yoksa kırılan kalpleri yapmak için mi yaratmıştır?
Niçin yapıcı olmuyoruz da kinci oluyoruz?
Görevimiz insanların kalplerini kırmak, gönüllerini incitmek mi?
Evde çocuklarımızın kalbini kırarız, eşimizin kalbini kırarız, yakınlarımızın kalplerini kırarız, iş yerinde emrimiz altında çalışanların, beraber çalıştığımız kimselerin, arkadaşlarımızın, dostlarımızın kalplerini kırarız. İnsan sormadan edemiyor: Acaba biz kırma makinası mıyız? Görevimiz bu mu?
Gönül yaparak küçükleri sevindirmek, büyüklerin de dualarını almak varken, niçin insanların gönüllerini kırar, kalplerini incitiriz?
Ayrım yapmadan bütün insanların, dostlarımızın gönüllerini kırmamaya dikkat etmeliyiz. Bir defa kırılırsa kolay kolay yapılmaz. Onun için atalarımız:
Bu gönül evinin sahibinin kimin biliyorsanız, gönül sahibinin kapısı önünde asla hattı aşıpta terbiye sınırlarını aşmayınız!!
Bu yolun en önemli öğretisi gönül kırmamaktır. Gönül almak ve gönülsüz kalmak bizim yolumuzun şiarıdır. İncitme, incinme.insandaki gönle yedi kat gök sığmaz” diyor. Yüce yaratan “ yere göğe Sığmadım, müminin gönlündeyim” diyor. O yerdedir ne gökte; o kullarının gönlündeyim, orası benim evimdir oraya yıkan Kabe’yi ve beni yıkmış olur.
Allah dostları gerçek manada gönül erleridir. Bunlar gönül üzerinde çok durmuşlar, gönül yapmaya büyük önem vermişler ve insanları incitmekten, kalplerini kırmaktan son derece sakındırmışlardır.
insanın gönlü Allah’ın sarayıdır, Hakkın tecelli ettiği yerdir, Yüce Rabbimizin ulu dergâhıdır.
“İncitme gönül’!
Çiçeklerle hoş geçin balı incitme gönül
Bir küçük meyve için dalı incitme gönül
Çiçeklerle hoş geçin balı incitme gönül
Bir küçük meyve için dalı incitme gönül
Mevla verince azma geri alınca kızma
Tüten ocağı bozma külü incitme gönül
Dokunur gayretine karışma hikmetine
Sahibi hürmetine kulu incitme gönül
Sahibi hürmetine kulu incitme gönül
Başın olsa da yüksek gözün enginde gerek
Kibirle yürüyerek yolu incitme gönül
Başın olsa da yüksek gözün enginde gerek
Kibirle yürüyerek yolu incitme gönül
Mevla verince azma geri alınca kızma
Tüten ocağı bozma külü incitme gönül
Dokunur gayretine karışma hikmetine
Sahibi hürmetine kulu incitme gönül
Sahibi hürmetine kulu incitme gönül
Mevla verince azma geri alınca kızma
Tüten ocağı bozma külü incitme gönül
Dokunur gayretine karışma hikmetine
Sahibi hürmetine kulu incitme gönül
Sahibi hürmetine kulu incitme gönül
Sahibi hürmetine kulu incitme gönül
Sahibi hürmetine kulu incitme gönül
Kulu incitme gönül
Kulu incitme gönül
(Şair/ yazar ve öğretmen Bestami
Yunus’tan iki dörtlük!
Bir kez gönül yıktın ise
Bu kıldığın namaz değil
Yetmiş iki millet dahi
Elin yüzün yumaz değil
Yol odur ki doğru vara
Göz odur ki Hak'kı göre
Er odur alçakta dura
Yüceden bakan göz değil.
Araştırmacı ve ilahiyatçı yazar Hüseyin DENİZ

YORUMLAR