HAYAT'I VE ÖLÜM'Ü HATIRLAMAK!
Hüseyin Deniz

Hüseyin Deniz

Huzur Köşesi

HAYAT'I VE ÖLÜM'Ü HATIRLAMAK!

12 Kasım 2025 - 12:42

HAYAT’I VE ÖLÜM’Ü HATIRLAMAK

Dünya hayatının tek değişmez kanunu vardır. elbette ki bizi de en çok üzen şey ölümdür. Kur’anı kerim; Ölümünde hayat gibi bir nimet olduğunu bildirir ve insanın bu dünyada bulunmasının bir imtihanın gereği olduğunu beyan etmektedir.

Bunun vakti saati gizlidir yalnız Allahın takdirindedir,zamanı geldiğinde bizi apar topar götürecek olan ölüme hazır olup olmadığımızı kendimize sormalıyız. Efendimiz a.s.v buyuruyor ki; lezzetleri yok eden acılaştıran, bıçak gibi kesen ölümü çokça hatırlayın.

Aslında müslüman için ölüm, hayat vazifesinden bir terhistir, bu hayat vazifesine bir paydostur, bir yer değiştirmedir. Rabbimizin baki olan ebedi hayatına bir davettir, yani inananlar Müslümanlar için cennet hayatının başlangıcıdır. Bu dünyada ki bütün İnsanlar hayır ve  şerle denemektedir,imtihan etmektedir. İşte ölüm tamda bu imtihanın tabii bir sonucudur.

“”Bizler Allaha iman etmiş kullar olarak Mezara koyulduğumuz vakit , eyvah malımız harap oldu, çalışmamız heba oldu. Şu güzel ve geniş dünyadan gidip, dar bir toprağa girmeden feryad edip üzülmemeliyiz. Çünkü bizim her şeyimiz muhafaza edilmekte, 

Cenabı hak Kur’an-ı Kerim de şöyle buyururlar Kim zerre miktarı hayır yapmışsa onu (karşılığını) görür.Kim de zerre miktarı şer işlemişse onu (karşılığını) görür.(Zilzal 7-8) işte bu yüzden her amelimiz yazılmakta,yaptığımız iyi ve kötü her hizmetimiz kaydedilmektedir.

“”Her yapmış olduğumuz salih amellerimizin, güzel hizmetimizin mükafatını Allah verecek be bizleri huzuruna alacaktır. 

Ölümle başlayan süreç  için de elimizde bulunan malımız ve sahip olduğumuz çoluk çocuğumuz bizleri allahı zikretmekten alıkoymamalıdır.

Rabbimiz buyuruyor ki; Ey iman edenler! Mallarınız ve evlatlarınız sizi, Allah'ı zikretmekten alıkoymasın. Her kim bunu yaparsa, işte onlar ziyana uğrayanların ta kendileridir.(Münafık,9)

İnsan ölünce elbette geride kalanlara acı, hüzün ve keder kalır. Bu üzüntü bu dünya hayatı içindir. Ama bizler kabirde artık kendimizle başbaşa kaldığımızda üzülmek ve pişman olmak istemiyorsak rabbimizin razı olacağı ameller işlemeye, rabbimizin emrettiği ibadetleri yapmaya ve günahlardan uzak bir hayat yaşamaya dikkat etmeliyiz.  Efendimiz (a.s.v)buyuruyor ki; “Ölen kimseyi peşinden üç şey takip eder: Aile çevresi, malı ve yaptığı işler. Bunlardan ikisi geri döner, biri ise kendisiyle birlikte kalır. Aile çevresi ve malı geri döner; yaptığı işler kendisiyle birlikte kalır.”

Bizler pişmanlığı ölüm anında, kabirde, mahşer meydanında, amellerimiz tartılırken mizan terazisinin başında yaşamayalım. Bizler allah korusun pişmanlığı cehennemlikler arasında kendimizi bulduğumuzda yaşamayalım. 

Gelin her gün İşlediğimiz hatalar, günahlar için kılmadığımız namazlar için, kırdığımız gönüller için, arkadan konuşup günahını aldığımız kardeşimiz için rabbimize gönülden bir tövbe edip pişman olduğumuzu ona arzedelim.

Elbette en bahtiyar insan ebedi hayatını dünya hayatı için değişmesin,malayani boş şeylerle ömrünü telef etmeyen insanlardır.

Herkes bu dünyada bir misafir gibidir.

Allah kur’an-ı kerim de “Sana ölüm gelinceye kadar ibadet et. 

Öyle bir hayat yaşamalıyız ki ölüm geldiğinde bizi salih amellerimizin içinde bulsun. buda yaptığımız her şeyi veya amellerimizi allah rızası için yaptığımıza bağlıdır.

 

Rabbimiz bizleri Kur’an-ı Kerim ve  peygamber efendimizin yüzü suyu  hürmetine bilerek veya bilmeyerek işlediğimiz bütün günah, hata, isyan, küfür ve yanlışlarımızı affeylesin. razı olduğu kullar arasına katsın cennetine dahil eylesin.

Araştırmacı ve ilahiyatçı yazar Hüseyin DENİZ

Bu yazı 39 defa okunmuştur .

YORUMLAR

  • 0 Yorum