HUZURLU BİR TOPLUMUN TEMELİNİ NEZAKET OLUŞTURUR
Hüseyin Deniz

Hüseyin Deniz

Huzur Köşesi

HUZURLU BİR TOPLUMUN TEMELİNİ NEZAKET OLUŞTURUR

27 Ekim 2025 - 16:10

HUZURLU BİR TOPLUMUN TEMELİNİ NAZAKET OLUŞTURUR

Nezaket, insanların birbirlerine zariflik, incelik ve ölçülü davranmaları veya birbirlerini incitmemek için gerekli özeni göstermeleri anlamına gelir. Nezaket, toplumda bireylerin birbiriyle olan gündelik ilişkilerinde uymaları gereken ölçülü davranış kurallarıdır.

Saygısını yitirmiş birine nezaket göstermek gerçekten nezaketsizliktir.Huzurlu, mutlu ve güvenilir bir toplumun temelini nezaket oluşturur. Bu önemli erdem, toplumlar arası ilişkiyi geliştiren ve yönlendiren önemli unsurlardandır. İnsanların nezaket içerisinde olması onları bir düzen, doğru ve ihlâslı davranışlarla birbirine kenetler. Kişilerin temiz fıtratını gün yüzüne çıkarır. 

Kendisine ve topluma saygısı olmayan birilerine nasıl nezahat gösterelim!

Medeniyet görmemiş, her şeyi kaba kuvvetle hal edeceğini düşünen birine gidip, tatlı dil dökmek ise ancak sizi ezik gösterir. Anlayacağınız üzere nazik ve anlayışlı olmak herkes için geçerli değildir ve özellikle ülkemizdeki toplum için hiç uygun değildir çünkü medeniyetin geç geldiği, özellikle de konuşma medeniyetinden uzak olan insanları düzeltmek zordur.

  Aslında insanların hayatı biraz da orman kanunlarına benzer, daha doğrusu insan medeniyetinin gelmediği ülkelerde böyledir çünkü ormanlarda kim güçlüyse ve gözü karaysa o kazanır ve herkes ondan çekinir. Ne yapacağı belli olmayan, raydan çıkan imajı verenler hep öndedir ve karşılarındaki insanlar savunmaya geçer. Gönül isterdi ki diğer yazılarımda olduğu gibi iyiliği, güzelliği ve ahlak kavramlarını yüceltebileyim ama bazen hayatın asıl gerçekleri vardır ve bunları anlatmak gerekiyor. Tabii ki yine iyi olacağız, ahlaklı olcağız ama kendi kültürünü terk eden bir millet olarak batı medeniyetini ülkemiz insanına dayatlarak masallarda anlatılan hayali kavramların da içinin boş olduğunu belirtmeden geçmemek lazım.

  İnsanlara iyiyi, doğruyu anlatmak lazım. herkes fikrinde ve düşüncesinde özgür olması gerekir. Devlet eliyle dayatmalar ve politikası  olmamalıdır.

Ailelere eğitim verilirken serbest kürsü olmalı  bu işi başaramayan ülkeler ve toplumlar günümüzde çok fazla. Özellikle bizim gibi ülkelerde bu çok daha yaygındır. Çoğu insanın birbirinin kuyusunu kazdığı, dost görünenlerin arkadan bıçak indirmeye çalıştığı ortamda bile hala iyiyi savunmak güzeldir lakin o insana getirisi olmaz veya çok az olur. Getiriden kastım ise bazen maddi, bazen manevi olaylar ama sonuç olarak; sizi yok etmek isteyen, kandırmaya çalışan ve sizi ezik göstermeye uğraşan birine kim olursa olsun çok da nazik ve iyi davranmak doğru değildir. Türkiye gibi ülkelerde ve özellikle hak, hukuk meselesi olduğunda ise bir kişi haksız bile olsa, yine haklıyım demeye getirir ve gücü de varsa her türlü sizi yener çünkü sizin nazik, iyi ve güzel kalpli olduğunuzu bilir, daha doğrusu sizden zarar gelmeyeceğini düşünür. İşte bu tabuları yıkmak lazım, birazcık asi, gözü kara davranmak güzeldir. Tabii ki her zaman değil ve karşınızdaki insana göre böyle davranmanız gereklidir.

  Hayatın tatlı yüzü olduğu gibi bir de acı yüzü vardır, işte bu acı yüz ise herkese şirinlik yaparak ve iyi olarak devam etmez. Bizim gibi toplumlarda iyi insanlara; pısırık, korkak, beceriksiz gibi lakaplar takılır ve hatta eşler arasında bile bu durum böyledir. Önce kendiniz olmak istiyorsanız, birilerini illa mutlu edeceğim veya onlara şirinlik yaparım ve beni sevsinler rollerinden çıkmanız lazım. Çıkmadığınız her saniye ise pasif bir korkak olarak anılmaya devam edersiniz ölene kadar ama bazı yerlerde gözü kara olduğunuzu anladıklarında ise karşıdaki insan hemen geri çekilmeye başlar ve bu yaşıma kadar da hiç şaşmadı bu durum maalesef. 

   İnsan olmayana, insan gibi davranmak sizi ezik gösterir, küçülürsünüz onların karşısında ve sadece onların değil, toplumun da önünde. Türkiye toplumuna baktığımızda çoğu yönetici amir memur ve siyasetçiler bile kabadayılık yapmaktadır.

Her kim olursa olsun, haksızlıkla hukuksuzluğa karşı, adaletin tesisinin olmadığı yerde halkınpı

yönetenlerine bile sert, otoriter isteyen bir halka fazla nezaket ise nezaketsizlik olarak anılır her yerde. İster aile olur, ister dost meclisi söyleyeceklerimiz varsa doğru ve dürüst bir şekilde söylemeliyiz, Resulullah’ın bir hadislerin de doğruyu söylemeyen doğrunun doğruyu savunmayan doğrunun yanında olmayan dilsiz şeytandır, buyuran, Emrine uymamadığımız müddetce her içimize attığımızda daha  büyük adaletsizlikler haksızlıklar ahlaksızlıklar ve olaylar ortaya çıkıyor ve tabi yeri, zamanını iyi ayarlamak lazım. Yazının özetini söylersek, nezaketsizliğe nezaket göstermek, nezaketsizliktir.

Araştırmacı ve ilahiyatçı yazar Hüseyin Deniz

 

Bu yazı 75 defa okunmuştur .

YORUMLAR

  • 0 Yorum