İSLAM'DA CİHAT VARDIR VE HER DAİM DEVAM EDER.
Hüseyin Deniz

Hüseyin Deniz

Huzur Köşesi

İSLAM'DA CİHAT VARDIR VE HER DAİM DEVAM EDER.

29 Ekim 2025 - 11:30

İSLAMDA CİHAT VARDIR VE HER DAİM DEVAM EDER…

Bir Müslüman olarak  şunu aklınızdan kesinlikle çıkarmayınız!

Dinimizde cihad Her Müslümana “Kıyamete Kadar Devam Edecek Bir Farzdır.

"Cihat" kelimesi “ceht” kökünden gelmekte olup, tam karşılığı "gayret etmek"tir. Yani İslam’a göre, "cihat etmek", "çaba göstermek, gayret etmek" anlamına gelmektedir. Peygamberimiz "en büyük cihatın kişinin kendi nefsine karşı verdiği cihat"  olduğunu açıklamıştır. Nefisten kasıt, insanın bencil tutkuları ve hırslarıdır.

    Cihat kelimesini İslam ahlakı içinde değerlendirdiğimizde insanlara zulmeden, adaletsiz davranan, işkence ve eziyet uygulayan, en meşru insan haklarını ihlal edenlere karşı adaleti, barışı, eşitliği hakim kılmak için yapılan “fiili ve fikri mücadele” bir cihat olmaktadır. 

       Bu gibi fikri ve manevi anlamlarının yanında, fiziksel bir mücadele olarak savaş da elbette "cihat" sayılır. Ama bu savaşın yukarıda tarif ettiğimiz şekilde savunma amaçlı ve İslam’ın çizdiği sınırlar içerisinde olması ve Allah rızasını gözetmiş olması gerekir. 

Cihat kavramının masum insanlara yönelik bir şiddet eylemini, yani terörü tarif etmek için kullanılması ise, çok büyük ve haksız bir çarpıtma olup bu tür eylemlerin dindeki adı cihat değil “fitne ve fesat”tır..

“İslam’da savaşın asıl nedeni fitnedir. 

Yani fitneyi, terörü, savaşa ve ölümlere yol açan kargaşaları, düzensizlikleri, zulmü ve bozgunculuğu önlemek için savaş yapılır. Bu duruma Kur’an-ı Kerim’de şöyle dikkat çekilir:

“Fitne ortadan kalkıp Allah’ın dini tam anlamı ile egemen oluncaya kadar onlarla savaşın”. (Bakara 2: 193)

“Hiçbir fitne kalmayıncaya kadar” Ehl-i Küfürle savaşmak, genel bir dünya barışını hedef olarak gösterir. Her türlü fitneye son vermek, sulh ve sükunet sağlamak ve Allah’ın dini ile dünyaya nizam vermek ve barışı (Nizâm-ı  lem’i) sağlamak Müslümanlar için varılması gereken bir hedeftir.

Bir kafir devlet bir başka kafir devlete zulmetse bile..

Müslüman devletler bu fitneye müdahale etmeli, haddi aşanlara hadlerini bildirmelidir. Bu dîni bir görevdir. Dîni olduğu kadar tarih boyunca Dünya Barışını ve nizamını hedeflemiş biz Türkler için milli ve aynı zamanda insâni bir görevdir.

Allah yolunda cihad’ın bu yüce amacına şu ayette işaret edilir:

“ Size ne oluyor ki, Allah yolunda, ayrıca, baskı altına alınıp çaresiz bırakılarak: “Rabbimiz! Ahâlisi zâlim olan şu memleketten bizi kurtar. Bize tarafından bir sahip gönder, bize katından bir yardımcı yolla!” diye yalvarıp duran zavallı erkekler, kadınlar ve yavrular uğrunda savaşmıyorsunuz?” (Nisa suresi:75) 

İşte Türk ordusu bu ayette işaret edilen görevi bu gün Filistin, Suriyede  yerine getirmektedir.

Cihad, her Müslüman’a kıyamete kadar devam edecek bir farzdır. Cihadın farz olduğunu inkâr eden dinden çıkar. Cihad, bazen farzı ayın, yani bütün Müslümanların topyekûn katılması gereken savaş, bazen de farzı kifaye, yani bir kısım Müslümanların savaşmasıyla diğerlerinden kalkan bir borç olur. 

Düşmanın bir İslam ülkesine saldırması durumunda ve umumi seferberlikte herkesin bilgi yeteneği ölçüsünde savaşa katılması farzı ayın, kısmi seferberlikte ise farzı kifaye olur. Aslında insan doğuşundan ölümüne kadar hep cihat halindedir. 

Çünkü cihat, sadece savaş aletleri ile yapılan bir gazâ ve harp olmayıp, dil ile, beden ile, mal ile, iyiliği emretmek, kötülükten men etmek, Allah’ın dinini yaymak gibi faaliyetlerle kıyamete kadar sürecek bir çalışma ve gayretler bütünüdür. Kur’an-ı Kerim de şu şekilde geçmektedir”Allah mü’minlerden, kendilerine vereceği cennet karşılığında canlarını ve mallarını satın almıştır.

(Tevbe,111.ayet)

Bu dünyada ticaretin en güzeli cennet karşılığı olan Allah‘la olan ticarettir. 

Ne mutlu canıyla,malıyla,nefsiyle Allah yolunda cihat edenlere …!

Araştırmacı ve ilahiyatçı yazar Hüseyin DENİZ

Bu yazı 94 defa okunmuştur .

YORUMLAR

  • 0 Yorum