İSLAMIN ŞİARI VE İLAHİ DAVETİ, EZAN’I MÜBİN.
Hangi sebeple olursa olsun, bir davetin konusu kadar şekli de önemlidir. Hiç kuşku yok ki, herhangi bir davetin şekil ve yöntemi ev sahibinin büyüklüğünü, davet edilenin ise davetçi nezdindeki değerini gösterir.
Peki, günde beş defa gök kubbede yankılanan ezan da bir davet değil midir?
Hiç şüphesiz ki ezan, Allah’ın varlığı ve birliği, Hz. Peygamberin O’nun elçisi olduğu ve asıl kurtuluşun ahiret mutluluğunda bulunduğu gerçeğini günde beş defa bizlere haykıran en güzel davettir. Bu ilahi davetin sahipleri de Yüce Allah ve O'nun Resulü Hz. Muhammet'ten başkası değildir.
“Ezan gerçekte ilham verici bir davet, etkileyici bir tebliğ, sarsıcı bir uyarıcı ve hayat veren bir mana iklimidir. Ezan, ilahi huzura, ikrama, muhasebeye, hürriyete, hâkimiyete ulvi bir davettir. Ezan, Müslüman toplumlarda dünyaya gelen çocuğun yeryüzünde duyduğu ilk sestir. Çünkü daha doğduğu anda sağ kulağına ezan, sol kulağına yine ezanın sözlerinden oluşan kamet okunmaktadır”.
Peki ezanın başka anlamları yok mudur?
Elbette ki vardır. Ezan;
• Bir beldenin Müslüman oluşunun ilanıdır
• Bütün insanlığı kurtuluşa, felaha, kısacası İslama çağırmaktır
• Bütün zamanı, bütün mekanları hakimiyeti altına alan en güçlü sestir
• Müslümanların kardeşliğini ilan etmektir
• Bir beldenin İslam beldesi, ya da o beldede Müslümanların var olduğunun çok önemli bir alametidir...
O halde, Müslümanları namaza davet etmenin yanında pek çok önemli fonksiyonu bulunan bu ilahi davetin sunumuna güzel bir sesle ve makamla duygu dolu bir şekilde okumak,estetiğine, diğer bütün davetlerden daha fazla özen göstermek gerekmez mi?
Yeryüzünde kesintisiz olarak her an okunan ezanın, Müslümanları namaza ve kurtuluşa davet eden eşsiz manası yanında, ruhlara da hitap eden ilahi bir yönü de bulunmaktadır. Ezan edebiyatın, sanatın ve şiirin ayrılmaz bir parçası olduğu kadar, dinî ve milli musikinin de en özlü sesidir. Özellikle ülkemizde, her vakitte farklı bir makamla okunan ezanın, insan psikolojisi üzerinde olumlu tesirinin olduğu da muhakkaktır. Bu tesir sebebiyle, yeryüzünde usul ve erkanıyla okunan ezanlardan etkilenip Müslümanlığı seçen sayısız insan olduğunuda şahit olmuşuzdur.
İstanbul Sultanahmette bir otelde kalan Hristiyan bir aile bir sabah vakti okunan ezandan etkilenmiş ve o ezanı okuyan kişiyle tanışmak ona bir hediye vermek aynı zamanda Müslüman olmak için öyle vaktinde yola çıkmış lakin bu sefer okunan ezan sesi onun kulağınıtırma ayınca Müslüman olmaktan vazgeçmiş varmış müezzine al bu hediyenin az kaldı dinimden dönecektim demişlerdir.
Çoğu insanların İslamiyet'e yönelten ilk sebep, İslam beldelerindeki minarelerden okunan ve semaya yükselen güzel ezan sesleri olmuştur. Güzel okunan bir ezanın değerini varın siz takdir edin...
Gelelim o kritik soruyu sormaya;
Ezanı güzel okumak ne demektir? Güzel okumak için sadece ses yeterli midir?
Ezanı etkili kılan sebeplerin başında ses gelse de, en güzel ezan musiki ile ve içinde bulunulan vaktin halet-i ruhiyesine uygun bir makamla okunur. Bu da ancak makamların insan psikolojisi üzerindeki etkilerini bilmekle mümkündür.
Ünlü filozof ve bilim adamı Farabi'nin yapmış olduğu çalışmalara göre her makamın insan psikolojisi üzerinde farklı tesiri bulunmaktadır . Mesela rast makamı insana sefa (yani neşe ve huzur) duygusu verirken, neva makamı lezzet ve ferahlık duygusu yaşatır. Saba makamı ise şecaat (yani cesaret ve kuvvet) vermektedir. Uşşak makamı gülme duygusu uyandırır. Hicaz makamı alçakgönüllülük, hüseynî makamı da barış, sakinlik ve rahatlık hissi verir.
Dinleyen müminler elbet mest olur.
Ezan sesi şarkdan garba ulaşır,
Güzel sesle ruhlar hep berraklaşır...
Son söz milli şair Mehmet Akif
Bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli,
Ebedi, yurdumun üstünde benim inlemeli dileklerine can’ü gönülden katılıyoruz kıyamet’e kadar yurdumuzun üstünde ininlesin inşallah
Araştırmacı ve ilahiyatçı yazar Hüseyin DENİZ

YORUMLAR