
İyi bir çocuk nasıl yetiştirilir? Çocuk eğiticisi olarak biz, yaramaz ve sorunlu öğrencileri nasıl dize getirebiliriz? Eski çağlarda ve günümüzde bununla ilgili yaklaşımlar nelerdir? Ceza mı, ödül mü yoksa geribildirim mi? Şiddet çözüm müdür yoksa küçücük bir ödülle çocukların davranışlarını değiştirebilir miyiz? Bu ve bunun gibi soruların cevaplarını bu yazımda sizlerle paylaşmak istedim.
Anne baba olarak özellikle evimizde çocuklarımızı yetiştirirken onlara nasıl davranmalıyız? Yaptığı her yanlışta ve ya verdiği her zararda onlara kızıp bağırmalı mıyız ya da bir daha bu yanlışı yapmaması için onu ödülle mi kandırmalıyız yoksa ona bol miktarda geribildirim vererek davranışlarını düzeltmeye mi çalışmalıyız?
Eski dönemlerde Skinner’in bize öğrettiği Edimsel şartlanmayla öğrenme kuramında iki şeyden bahsediyordu ÖDÜL ve CEZA. Ama günümüzde bu iki durumun çocuğun davranışında geçici değişiklikler yaptığı saptanılmış ve geribildirim diye bir öğretme şekli ortaya çıkmıştır.
Ceza ve ödül, canlının belirli bir davranışı yapmasını sağlamak için bir insan tarafından kasıtlı olarak verilen uyarıcılardır. Geribildirim ise bir davranışın doğal sonucudur, davranışın neye yol açtığı, hedefe ne kadar yaklaştığı konusunda ortaya çıkan bir bilgidir. İstenen düğmeye basınca hayvanın yiyecek alması ve ya çocuğun istenen bir davranışı yapınca aferin alması ödüldür. Hayvana ve ya insana istenmeyen bir davranış yaptıktan sonra bir itici uyarıcı yöneltirsek cezadır. Bir ayının ağaç kabuğunu kurcaladığında bal bulması geribildirimdir, öğrenciye verilen sınav sonuçları da geribildirimdir.
Ödül ve cezayla çocuğu kandırmak yerine yaptığı hatayı anlamasını sağlayacak şekilde davranılması, çocuğun geribildirimi alması onu hem mutlu edecektir hem de çocuğun özgüveni artacaktır. Eğer çocuk konuşmaya başlamış ve seni anlayabilecek düzeydeyse hiç ödül ve cezayla uğraşmayın geribildirim almasını sağlayın. Arada ufak ödüller verilebilir ama ceza inanın hiçbir işe yaramayacaktır. Çünkü cezada davranış ortadan kalkmaz, sönmez belirli bir süre sonra yani geçici olarak davranışı ortadan kaldırır.
KÜÇÜK AĞAÇ’IN EĞİTİMİ:
Küçük Ağaç’ın Eğitimi adlı romanda bir Kızılderili dede, Küçük Ağaç isimli torununu eğitmektedir. Daha doğrusu torununun gelişmesinde ona rehberlik etmektedir.
Dede mısırı kazanda belirli yöntemlerde kaynatarak viski yapmaktadır. Bir gün Küçük Ağaç kaynatma işi bittikten sonra dedesine ‘kazanı ben temizleyebilir miyim?’’ diye sorar. Dedesi de ‘olur’ der.
Küçük Ağaç uzun süre uğraşır ve kazanı temizler. Dedesi gelip bakar ve ‘’aferin’’ demez; çünkü aferin bir ödüldür. Dede; ‘’Küçük Ağaç, sen kazanı çok iyi temizlemişsin, bulaşık kalmamış yarın viskimiz kötü kokmayacak. Ayrıca bize zaman kazandırdın; kasabaya daha çabuk gidip geleceğiz,’’ der. Burada dede geribildirim vermiştir. Küçük Ağaç ailesine katkıda bulunduğu için kendisiyle gurur duymuştur. Dede verdiği geribildirimlerle torununun davranışlarının ne işe yaradığını fark etmesine katkıda bulunmuştur.**
Bir başka olay ve örnek üzerinden yorumlayalım:
6 yaşındaki Emin annesinden kalem vermesini istemiş. Annesi de kalemle ne yapacağını sormuş. Emin kalemle duvara resim çizmek istediğini söylemiş. Annesi duvara resim çizilmediğini bunun yasak olduğunu isterse ona bir resim defteri alacağını söylemiş. İnatçı ve her istediğini yapmak isteyen Emin evde ağlayarak diğer eşyalara ve annesinin kişisel eşyalarına zarar verir. Peki, Emin’in annesi bu durumda ne yapabilir?
- Geleneksel yöntemlere başvurup eşyalara zarar verdiği için ‘dayak yerse aklı başına gelir’ deyip Emin’i dayakla cezalandırabilir ki kesinlikle yanlış bir tutum olur çünkü bu onun bu davranışı bir daha yapmayacağı anlamına gelmez belirli bir süre geçtiğinde ve ya annesi olmadığında aynı davranışı tekrar edebilir.
- ‘’Bu çocuk dayaktan anlamıyor en iyisi ben kalemi vereyim duvarları çizsin de kafam rahat olsun sonra ben silerim’’ diyebilir ki bu da çok yanlış bir tutum olur. Çünkü çocuk ağlayınca ve ısrarcı olduğunda her şeyi yapabileceğini zanneder ama hayat maalesef öyle değildir ileride istediği bir şeyi başaramadığında bu durumu hazmedemeyecektir ve daha fazla saldırgan olacaktır.
- Annesi Emin’i karşısına alır ‘’ Oğlum ben sana kalemi veremem çünkü sen duvarları yazarsan duvarımız kirlenir ve ben daha sonra duvarı silmek zorunda kalırım çok zamanımı alır ve seninle fazla ilgilenemem. Ama resim defterine çizersen akşam babana gösteririz ona sürpriz yaparız’’ derse büyük ihtimalle çocuk bir süre sonra annesinin söylediklerini doğru bulacak ve yumuşayacaktır ve akşam babasına sürpriz yapacağı için kendini mutlu hissedecektir.
İşte anne 3. Maddede çocuğuna geribildirim vermeyi amaçlamıştır ve büyük oranda da başarılı olacaktır. Bizler de evimizde, çalıştığımız okullarda ve ya çevremizde çocuklara ve diğer insanlara bol miktarda geribildirim vermeye çalışalım. İnanın bu yöntem daha etkili olacaktır.
‘’ Ödül bizim yaptığımız işin doğru olduğuna değil, karlı olduğuna inandırır. Geribildirim ise bize doğru yolda olduğumuzu gösterir.’’ Prof. Dr. Üstün Dökmen
PSİKOLOJİK DANIŞMAN İSMAİL ŞENGÜL‘’ Ödül bizim yaptığımız işin doğru olduğuna değil, karlı olduğuna inandırır. Geribildirim ise bize doğru yolda olduğumuzu gösterir.’’ Prof. Dr. Üstün Dökmen