Reklam
KEMAL VANLI

KEMAL VANLI

tokattan.com

AHLAK...

29 Ekim 2021 - 12:03

Bugün 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı...
Yaşadığım yerde bir kahve fabrikası var...
Sahibi; Arap asıllı bir Türk Vatandaşı...
Fabrika da, önündeki satış mağazası da Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla kapalı...
Bunun birden çok anlamı.. birden çok verdiği ders var...
Ve biz birini anlasak dahi kafi...

Geçtiğimiz günlerde tanıştığım.. alışverişimizde dürüstlüğüne şahit olduğum.. Ve sırf bu dürüstlüğünden dolayı da saygı duyup sevdiğim bir arkadaşımla konuşuyorduk; konu siyasetten dine geldi...
Arkadaş; "dinler olmasa ahlak nasıl olacaktı?" savı üzerinden konuştu...

Bana göre; ahlakı dinlerden öğrenmiyoruz...
Ahlak; zamanın şartlarına göre, toplum tarafından şekilleniyor...
Mesela; dinlerde kölelik diye bir şey vardı, kadınlar erkekler köle alınır, ömürleri boyunca sömürülürdü...
Çocukları da köle doğar, hayatını köle olarak tamamlardı...
Ahlaksızlığın büyüklüğünü, zulmün korkunçluğunu hissedebiliyor musunuz?

Dinimizde dahi; köle kadınlarla nikaha falan gerek olmaksızın cinsel ilişki serbestti...
Ama bu durum toplumlar bilinçlendikçe bir ahlak sorunu olarak görüldüğü için zaman içinde değişti... Ve bugün bu tür şeyler, aklı başında bütün toplumlar tarafından insan hakları sorunu, özgürlük sorunu, tecavüz, zulüm ve benzeri ahlaksızlıklar olarak görülerek reddediliyor...
Dinler de; geçmişlerini inkar etme pahasına topluma göre hareket ederek bu yeni ahlak değerlerini benimsemek zorunda kalıyor..

Bir zamanlar; dinlerin kutsal kitaplarında yazan veya yazmayan yeni bir şey keşfedildiğinde.. Bu şey dinin otoritesini sarsacaksa, o bilim adamının hayatı tehlikede demekti...
Cadı ilan edilir, şeytanın uşağı ilan edilir yakılabilirdi.. ki; tarih bu örneklerle dolu...
Pisagor ve Sokrates bugün isimleri herkes tarafından bilinen ama zamanında din adına öldürülen bilim insanlarından mesela...

Modern fiziğin babası olarak bilinen Galileo dünyanın döndüğünü keşfettiğinde; bu, dünyanın öküzün iki boynuzları arasındaki düz bir şey olduğunu iddia eden dinin otoritesini sarstı. Galileo bundan dolayı din mahkemesi engizisyonda yargılandı ve hayatını ancak keşfettiklerini inkar ederek kurtarabildi.. Ama ev hapsinde yaşamaktan da kurtulamadı...
İnsanlık çok sonra öğrendi ki; yalan söyleyen Galileo değil, din veya din adamlarıymış...

Zamanında dinlerin karşı olduğu veya dinler adına birilerinin karşı olup şeytanlaştırdığı şeylere bakıyoruz da; gerçekleştiklerini görüyoruz..
"İyi ki; din kazanmamış da gerçekleşmiş" dediğimiz şeyler var...
Neredeyse hepsi de insan hayatına fayda sağlamış... İnsanı geliştirmiş şeyler...

Ahlak demişken; En büyük ahlaksızlıklardan biri de zaten din adına bilim insanlarını diri diri yakmak gibi eylemlerdi... Ki; tarihte dinler adına işlenen cinayetlerin, katliamların, tecavüzlerin haddi hesabı yok...

Bu tür ahlaksızlıklardan da dinler sayesinde değil, bilinçlenen toplumun sayesinde kurtulduk...
Artık bir bilim insanı, söyledikleri din kitapları ve öğretilerinde yok diye, buluşu dinin otoritesini, iddiasını sarsıyor diye katledilemiyor, aforoz edilmiyorsa bu dinin değil, toplumun geliştirdiği ahlak sayesinde.. 

Hatta artık bırakın katledilmeyi, dışlanmayı; artık o bilim insanları toplumda büyük bir saygınlığa sahipler...
Son örneği Korona dahil; insanlığı tehdit eden bir çok kitlesel hastalıktan, bilim insanlarının sayesinde kurtulmaya devam ediyoruz...

Küresel ısınma konusu mesela; daha fazla kazanma adına kontrolsüzce kurulan fabrikalar, üretilen araçlarla dünya artık kendini yok etme döngüsüne girdi...
Küresel ısınma derken; sırf kendisi daha çok kazanma adına tüm dünya insanlarının hayatını riske atmaktan.. Yani; küresel bir ahlaksızlıktan bahsediyoruz...
Belki de insanlık tarihinin gördüğü en korkunç ve insanlığı tehdit eden ahlaksızlıktan...
Peki; duydunuz mu hiç bir dinin bu küresel ahlaksızlığa karşı bayrak açtığını?
Zorlamayın; duyamazsınız...
Duyduklarınız da; dudak tiryakiliği gibidir.. laf olsun diyedir; ve inanın bu küresel katillerden yüklü bağışlar alıyorlardır...

Çok uzağa, çok küreseline gitmeyin... aç gözlülük ahlaksızlığı ile; termik santral gibi, siyanürlü madencilik gibi, taş ocakları gibi şeyleri, hiç olmaması gereken yerlere kurarak sizin hayatınızdan çalma pahasına para kazanma hırsıyla hareket eden şirketler mesela...
Ve siyasetçilerinde payları karşılığı bu şirketlere toplumu peşkeş çekmeleri...
Bunlar da her gün karşılaştığımız burnumuzun dibindeki büyük ahlaksızlıklardan değil mi?
İçinde yalan da olan, ihanet de olan kitlesel bir ahlaksızlık...
Peki; bu durumlara çevrenizden herhangi bir dinin karşı durduğuna şahit olduğunuz mu?

Ahlak; dinlerin değil, toplumların zaman-zaman büyük bedeller ödeyerek edindikleri tecrübelerin de ışığında, geliştirdikleri kazanımlardır...
Ahlak; dinler üstüdür...

Bu yazı 281 defa okunmuştur .