BU RÜŞVET DEĞİLSE NE?
Reklam
KEMAL VANLI

KEMAL VANLI

tokattan.com

BU RÜŞVET DEĞİLSE NE?

27 Ağustos 2022 - 10:53

Niksar Belediyesinin başkanı, bazı müdürleri ve iştiraklerinin müdürleri hakkında ortaya çıkan bilgi, belge ve iddialar büyük...
Nihayet müfettiş geldi...
Başkan ise; apart topar yola çıkmadıysa; Antalya'da tatildeydi...

Zaten beni takip etmekten tatil yapabildiği de yoktu başkanın...
Muhtemelen yüzü güneşten değil, benim yazdıklarımdan dolayı kararıp bulanıyordu...

Niksar Belediyesine bu ilk müfettiş değilmiş...
Bundan 2 yıl kadar önce de gelmiş...
Niksarspor'a yapılan usulsüz yardımlar ve ayrıca belediyeden aktarılan yüklü miktarda para iddialarının izini sürmüşler..
Müfettişlerin tuttuğu raporları belediye açıklamadığı; sır gibi sakladığı için bilemiyoruz...
Hatta farklı partilerin belediye meclis üyeleri talep ediyor; yine vermiyorlar...
Yani bariz şekilde suç işliyorlar...
Mesela; bu hükümet konağı ihalesinin şartname ve alıcıyla yapılan sözleşmesini de vermediler meclis üyelerine...
Resmi yollardan yazılı olarak istemelerine rağmen; vermeye, açıklamaya mecbur oldukları halde vermiyorlar...
Ne saklıyor olabilirler sizce?

2 yıl önce Niksarspor'a belediyeden aktarılan kaynaklar ve toplanan yardımlarla ilgili gelen müfettişlerin raporu açıklanmadığı için, biz etrafında dolaşalım biraz...

Bilirsiniz Belediyelerin il ve ilçelerde futbol kulüplerine özel bir merakı ve ilgisi vardır...
Neden biliyor musunuz?
Çünkü en kolay rüşvet futbol kulüpleri üzerinden alınır...
Şöyle ki; sen belediyeden bir ihale almak istiyorsun.. Veya müteahhitsin, arsan var ve bir imar düzenlemesi istiyorsun.. Veya belediyeye başka çetrefilli bir işin düştü, o işin çözümü için senden direkt rüşvet istemezler...
Seni belediyenin spor kulübüne yönlendirerek, "şu kadar yardımı yap gel" derler...
Çoğu zaman o kulübe yapılan yüzbinlerce, milyonlarca liraya makbuz dahi verilmez..
Zaten amacı futbol kulübüne yardım etmek olmayan şahıs; o parayı ne için verdiğini bildiği için; isteyemez makbuz falan...
İşte size dört başı mamur bir rüşvet çarkı...
Üstelik yardım işi görüntüsünde...
Üstelik alan başkanların, müdürlerin eline değmeden..; dolaylı yoldan hesaplarına akarak..

Her neyse; Niksarspor ile ilgili gelen müfettişlerin incelemesine sadece kulübe yapılan usulsüz bağışlar konu olmamış... Belediyenin aktardığı çok yüklü kaynaklar da konu olmuş..

Herhangi bir belediyenin futbol kulübüne yüksek miktarda kaynak aktarması ne anlama geliyor?
Şu anlama geliyor; belediye yönetiminin, "futbol kulübümüze" diyerek, belediyenin kasasındaki paraları dışarı çıkarması anlamına geliyor..

Bir taraftan futbol kulübüne yardım adı altında iş insanları ve vatandaşlardan rüşvet alınırken; diğer taraftan futbol kulübüne aktarıyoruz diye, belediyenin kasasındaki parayı dışarı aktarmak...
Yani hem belediyeyi soymak; hem de rüşvet almak için futbol kulübünü kullanmak...
Sizce de; niyeti rüşvet yemek veya kurumlarını soymak isteyenler için, futbol kulüpleri çift yönlü, muhteşem bir soygun aparatı değil mi?
Hem de sizin alkışlarınız arasında...
"En büyük falan spor, en büyük bizim başkan" diye tezahürat yapan binlerce kişinin alkışları ile...
Var mıdır sizce bundan daha kolay, daha eğlenceli; üstelik soyanların kahraman ilan edilip alkışlandığı bir soygun yöntemi?

Neyse; şimdi gelelim Niksar Hükümet Konağı satışıyla ilgili şartnameye...
Bu şartnameyi de İyi Partili Meclis üyeleri yazılı dilekçe ile belediye yönetiminden istedikleri halde, vermediler...
Suç işleme pahasına vermediler...
Ama ben ele geçirdim...
O şartnamede dikkatimi çeken bölümü ise yazıya belge olarak ekliyorum...

Görüldüğü gibi; bu değerli araziyi peşin dahi satmamışlar....
Yüzde 40 peşin; geri kalanı 4 taksitte ödenecek...
Hangi tarihlerde; Belli değil...

Başından beri arazinin satış fiyatına itiraz etmiyorum zaten...
Muhtemelen fiyatın yüksek tutulması; burayı ele geçirmenin en önemli parçasıydı...
Ki; çıkan muhammen bedel üzerinden, ihaleye giren tek kişi artırım olmadan aldı...

Gerçek enflasyonun yüzde 200'leri gördüğü ülkede... Yarın daha kötüleri görmesi muhtemel olan ülkede; böylesine değerli bir arazi ne zaman ödeneceği bile tam olarak belli olmadan verilir mi yahu?
Bir yıl içinde ödenmesi dahi; alınacak parayı pul eder.. değerini 2 3 kat düşürür...

Başkan Antalya da tatilde... 
Müdürü bir memurun kazancı ile yaptırması imkansız ultra lüks villalar yaptırmakla meşgul...
O villalardan birinin de başkana ait olduğu söyleniyor...

O villada çalışanlardan bazıları irtibata geçti...
"Abi ben o villaların inşaatında çalıştım... Ama ne yapan ustanın, ne de bir inşaat firmasının personeliyim" diyor....
- Ne iş yapıyorsun ya kardeş sen... Nerede çalışıyorsun?
- Niksar'daki altyapıyı üstlenen firmanın çalışanıyım abi... Mecbur gönderdiler bizi...

"Niksar'da altyapı inşaatı bir tülü neden bitmiyor?" sorusunun cevabı gibi değil mi..?
Aldığım bilgilere göre; o firmanın işçileri ile birlikte; iş makineleri ve kamyonları da o inşaatlarda iş yapmış...
Bu rüşvet değilse nedir peki...?
Bu o villaların rüşvetle yapıldığını göstermiyorsa; neyi gösteriyor?

Gelelim altyapıyı yapan firmanın buna neden mecbur olduğuna yönelik akan bilgi ve iddialara...
Niksar'da AB hibeleri ile yapılan, 32 milyon avro bütçeli altyapı inşaatı var...
Bu inşaatın denetim görevi de Niksar Belediyesine verilmiş...
O inşaatta, şartnameye uygun malzeme kullanılmadığı iddia ediliyor...
Buna da denetlemesi gereken; itiraz etmesi gereken belediye yöneticilerinin göz yumduğu o iddialara ekleniyor...
Şartnameye göre; boruların döşendiği kanallar, taş ocaklarından kırma taş veya özel sarı malzeme ile doldurulması gerekiyor...
Bu da; her kamyonuna binlerce lira vererek; binlerce kamyon malzeme anlamına geliyor...
Totalde; 10 belki 100 milyonlarca lira...
Gelen iddialara göre; o malzemeyi satın almak yerine; yaptıkları pavyonkent civarındaki ırmaktan çıkardıkları kumları ve hafriyat artıklarını dökmüşler...
Bu projedeki en çok maliyet tutan kalem, bu özel dolgu malzemesiymiş...
Eğer iddialar doğruysa; birilerinin cebine 10 belki 100 milyonlarca kaldı demektir...
Tabii bu arada; Niksar'a yapılan yatırımın kalitesi düşmüş oluyor...
Hatta belki bir süre sonra çöp olacak...

Dolayısıyla; bu altyapıda kullanılan şartnameye aykırı maddeleri araştırmak üzere komisyonlar kurulmalı... Bir çok yer açılarak; kontroller gerçekleştirilmeli...
Yazık o paralar da; kentte Niksar halkının sonuçta...
İş normal yapıldıysa da; bu iddia ve şaibeden kurtulsun insanlar...

Diğer taraftan; o altyapı firmasının iş makineleri ve işçileri ile; bu müdür ve başkanın olduğu iddia edilen villaların inşaatını yapıyor olması; akan bilgileri iddia olmaktan çıkarıyor gibi...
Muhtemelen  müfettişler de bu bilgilerin izini sürüyor...
Müfettişlerin gerçek bir denetim yapacağına kimse inanmıyor; ama ben umutluyum...

Şu hükümet konağı ihalesinin verildiği şahıs ve onun çevirdikleri ile ilgili de epeyce bilgi var...
CHP'nin Niksar Belediye Meclis Üyesi Ali Çolak boşuna istifa etmedi...
İhaleyi alan belediye meclis üyesinin oğlu; sahte faturadan, mağdur ettiği insanlara kadar bir çok çetrefilli işlerle anılıyor...
O konulara da geleceğiz...

Bu yazı 413 defa okunmuştur .