Reklam
KEMAL VANLI

KEMAL VANLI

tokattan.com

ÇÜŞŞ...

27 Mart 2022 - 11:12

Geçtiğimiz hafta ülke, başörtülü bir kadının... Başörtülü bir kadın polisin; bir başka başörtülü kadını dövmek için havaya kalkan jopunu konuştu...
Başı örtük veya açık; bir insanı, bir kadını devlet otoritesi eliyle dövmek ne kadar ilkel değil mi?
Ne kadar da vahşi...
Ne kadar da iğrenç...

O kadar ki; bir erkeğin eşini dövmesinin iğrençliğinden kat be kat iğrenç... kat be kat rezil bir şey...

O jop başörtülü bir kadının vücudundan önce, vicdanlara indi...
Koldan, bacaktan, baştan, gözden önce; inandığımız değerleri zedeledi...

Yine de bunu, "başörtülüye zulüm" şeklinde ele alamayız...
Bize aldırdığı en önemli derslerden birisi de bu zaten...
Biz bunu "başörtülüye zulüm" olarak ele aldığımız an, karşı taraf, "biz onu başörtülü olduğu için dövmedik" savunmasını getirir...
-Ya ne için dövdünüz?
-Terörist oldukları için.. devlete karşı geldikleri için.. falan fişmekan...
Hah işte burası önemli...
Demek ki neymiş; başörtüsü takmak, insanı terörist olmaktan dahi koruyamıyormuş...
Sadece başörtüsü takmak da, bir dine sahip olmak da; insanı eli kanlı terörist olmaktan da, ahlaksız olmaktan da, hırsız olmaktan da alıkoyamazmış...

Eeee; birkaç ay önce Ak Partimizden başka 3 başörtülü kadını konuşmuyor muyduk...?
Aralarında bir bakan, bir milletvekili ve bir parti yöneticisi de olan 3 başörtülü kadını...
Ne yapmışlardı..?
Siyasi güç ve bağlantılarını kullanarak, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden milyonlarca liralık burslar almışlardı...
Aralarında evine doğalgaz bağlatamayan tüyü bitmemiş yetimlerinde olduğu insanların, milyonlarca liralık hakkını yüzlerine maske dahi takmadan, sadece başörtüleri ile zimmetlerine geçirmişlerdi...

Çıktılar savundular kendilerini...
Dediler; burs alıp doktora yapmanın kanun dışı olduğunu bilmiyorduk...
İnsanın yüksek sesle, "OHA" diyesi.. "ÇÜŞŞ" diyesi geliyor değil mi?
Hangi şeytani akıl, milletin kasasına el uzatmayı eğitim hakkı olarak sunar yahu...

Banka soyan veya kuyumcu kuryesini gasp eden bir hırsızın yakalandığında, bunu eğitimine harcadığını iddia edip, "eğitim almanın kanun dışı olduğunu bilmiyordum" demesi gibi bir şeydi bu...

Eğitim almak, doktora yapmak tabi ki suç değil...
Bunun yanında otomobil almak da suç değil...
Belediye kasasından kitabına uydurup indirdiğin para ile otomobil alsan ve ardından yakalansan demek ki kendini "otomobil almanın suç olduğunu bilmiyordum" diye savunacaktın öyle mi?

İnsanların bir eve kapanıp, içkiler ve köpük banyosu eşliğinde, sabaha kadar eğlenip, dans etmeleri de suç değil...
Bir başkası çaldığı para ile, bunları yapıp yakalandığında, "içki içmenin, köpük banyolu parti yapıp dans etmenin suç olduğunu bilmiyordum" diyerek kendini savununca kurtulabiliyor mu?
Kurtulamıyorsa; siz nasıl kurtuldunuz?
Onun mantığı ile sizinki arasında ne fark var...?

Birinin yüzüne maske takıp banka soyması mı daha iğrenç, daha ahlaksız; yoksa halktan oy alıp, halkın emaneti paraları kılıfına uydurup zimmetine geçirmesi mi?
Ki; ihtiyacı da yokken...

Net şekilde gördük ki; ne başörtüsü, ne bir dine mensup olmak ne namaz kılmak kimseyi, hırsızlık, arsızlık, ve teröristlik başta hiçbir suç ve günahtan alıkoymuyormuş...
Ha bir de; suçüstü yakalanınca, "eğitim almanın suç olduğunu bilmiyordum" şeklinde savunma yapacak kadar yüzsüz, arsız, pişkin ve ahlaksız olmaktan kurtaramıyormuş...

Bu olayla; içselleştirmeden kuru-kuruya bir dine inanmanın... Kuru kuruya başörtüsü takmak veya başka ibadetler yapmanın; bizi Allah'a yaklaştırmadığını... Hatta bu olaylarda olduğu gibi uzaklaştırdığını ete kemiğe bürünmüş olarak gördük..

 

Bu yazı 458 defa okunmuştur .