KÖR TUTTUĞUNU...
Reklam
KEMAL VANLI

KEMAL VANLI

tokattan.com

KÖR TUTTUĞUNU...

21 Kasım 2022 - 11:35

Tokat'ı tanıtım mı, rezil etme mi, kötüleme mi, pazarlama mı?" diye sorgulayacağınız bir yazı daha...

Dün Tokat'tan bir esnaf aradı; yıllardır, "Tokat Tanıtım Günleri" adı altında İstanbul'da yapılan organizasyona katılan esnaflardan biriymiş...
"Tokat'tan katılan esnaf sayısı her geçen yıl düşüyor" diyor...
Bu yıl 5 veya 6 esnaf katılacakmış Tokat'tan...
50 belki daha fazla satış standının olduğu Tokat Tanıtım Günlerine katılan orijinal Tokatlı esnaf sayısı 5 veya 6 tane...
"Tanıtım günlerinde, Tokat'ın organik ve yerel ürünlerini sattığını iddia eden diğer onlarca esnaf kim o zaman?" diye sordum; "Bazısı Diyarbakır, Bazısı Mardin, bazısı Manisa; ama sorsan hepsi Tokatlı olduğunu söylüyor" diyor...
"Nereden buluyor da satıyor bunlar Tokat ürünlerini?" diye soruyorum; "ne Tokat ürünü abi?" diyor ve ekliyor; geçen yıl Tokat'ta 50 lira olan meşhur yaprağımızı, tanıtım günlerinde yol vs masrafları ekleyip; 60 liraya satmak için gittik tanıtım günleri çadırına. Bir baktık yanımızdaki esnaf yaprağı 40 liradan satıyor. Bu imkansız, sattığı da zaten Manisa yaprağı...

"Hani kör tuttuğunu öper" diye bir laf vardır ya; Tokat tanıtım günleri de o hesap işte...
Zaten balık daha baştan kokuyor...
Büyükşehir Belediyesi bu alanı her ilin STK'larına bedavaya tahsis ediyor. Tokkon başta o STK'lar ise Tokat ve Takat halkına bedava verilen alanı; başkalarına para karşılığı satıyor...
Sorsanız; kamu yararına, kar gütmeyen, sosyal yardımlaşma ve dayanışma kuruluşu adları...
Sattıkları da Tokatlı değil zaten...
Sonra o başka şehirdeki simsarlar da; bu alanları kör tuttuğunu öper fiyatından, Tokat'taki esnaflara, belediyelere satıyor...
Bizim STK başkanları dayanışmayı nasıl bir dayanma olarak anlamışlarsa artık; arkanızı dönmeye gelmiyor...

Bu STK denen yapıların ne yönetimleri, ne de hesapları Şeffaf olmadığı için; oralardan aldıkları paranın, ne kadarı resmi, ne kadarı gayri resmi alınıp veriliyor; ne kadarı STK'ların kasasına gidiyor bilmek de mümkün değil...
Ağızları da o kadar bozuk ki; kendileri ve çevirdikleri işleri ortaya çıkaran ve eleştirenlere, iftira atacak kadar da ileri gidebiliyorlar...

Dün, "tüm cesaretimi toplayıp, seni aramaya karar verdim" diyerek beni arayan esnafımızdan da, tek stant için 15.000 lira istemişler. "15.000 bunlara vereceğim. Oraya malzemeleri götürecek kamyon 5.000. 6 kişi orada konaklama otel ücretimiz 5.000'de o tutuyor. 4 gün boyunca yeme içme vs diğer masraflarımız da 5.000 tutsa; en düşük toplam 30.000 lira. Perşembe Cuma pek iş olmuyor zaten. Cumartesi Pazar günü iki günde ben bu 30.000 lirayı çıkarıp ne kadar kar edebileceğim? İstanbul'daki Diyarbakırlı esnaf 15.000'e yer kiralayacak; akşam evine gidecek. Kamyon ücreti falan yok. Sonra piyasadaki kavak yaprağı gibi yaprağı Tokat yaprağı diye satacak. Biz bunlarla nasıl rekabet edebiliriz?" diyor...

Esnaf Odası Başkanı Fehmi Çankaya'ya gitmiş; "siz oradan para kazanıyorsunuz; ben bir şey yapamam" cevabını almış. Belediyeye gitmiş; hakeza...
En son cesaretini toplayıp beni aramış...
Esnaf odası başkanı esnafının hakkını nasıl arayamaz yahu?
"Orada Tokatlı olmayan esnafa, Tokatlı diye yer verip, Tokat ürünü olmayan ürünlerin, Tokat ürünü gibi satılmasına göz yummak ahlaksızlıktır, dolandırıcılıktır, memleket ve ürünlerinin adını lekelemektir" diyerek nasıl tepki göstermez; bu rezalete nasıl engel olmaz.
Bu kadarcık bir açıklamayı dahi yapamayan biri neden koskoca esnaf odasının başında onu da anlamak zor zaten?

Sonra belediye ve valilik; bu iddiaları nasıl dinlemez, nasıl dikkate almaz...?
Ne demek Tokat'ı tanımaya gelenlere Tokat yaprağı adı altında, başka memleketlerin yaprağını satıp; memleketin adı ve ürünlerinin şöhretini lekelemek?

Soruyorum; nedir bu işi ticarete, ranta çevirme hırsı, gözü dönmüşlüğü yahu?
Oradaki stantları Tokat ve ilçelerindeki esnafların önünde şeffaf şekilde 1000 liradan ihaleye çıkarmıyorsunuz?
1000 liradan başlayıp, kaç bin liraya kadar gidip gerçek ederini bulacaksa bulsun..; ve sonuçta da orada sadece Tokatlı esnaflar boy göstersin...
Bu gelirler de, neyi nereye harcadığı belli olmayan, çanta STK'larının değil; Tokat Sosyal Yardımlaşma ve dayanışma vakfının kasasına gitsin...
Oradan da gerçek yoksullara ulaşsın...

Geçen Gültekin Yılmaz'da aynı şeyi söylüyordu... Tanıtım günlerinde güya Tokat yöresel ürünleri satan birine sormuş; nerelisin?; Tokat'ın bir ilçesini söylemiş...
Devam etmiş; oranın neresinden, "orasını karıştırma" diyerek geçiştirmiş adam... "Şive bile Tokat değil, bariz güneydoğu illerini andırıyor" diyor...

Düşünün adı Tokat tanıtım günleri; ama sonucu Tokat ve ürünlerinin adını kötüye çıkaracak riskler barındırıyor...
İş tamamen fırsatçılığa dönüşmüş; oraya katılmak ve rekabet etmek; sadece Tokat esnafına zor...
O alanı pazarlayanların da dahil Tokat ile alakası yok...
Ve tek dertleri Tokat değil; para...
Tek dert para olunca da zaten; finalde böyle bir tablo çıkması kaçınılmaz oluyor...

Tokat'ta başta valilik ve belediye olmak üzere; tüm esnaf odaları ve diğer STK'lar, buradaki iddiaları araştırıp; rezalete bir dur demeli artık...

 

Bu yazı 341 defa okunmuştur .