Bir paylaşım ile Niksar Belediye Başkanı Özdilek Özcan'a sitem eden Ali Osman Seçkin de, bir Niksarlıymış...
Aynı zamanda; Termoform makineleri üreticisi...
Sanırım bu, paketleme makineleri anlamına geliyor...
Niksar belediyesi de ilçenin meşhur Ayvaz Suyu'nu paketleyip satıyor...
Belediye suyu paketlemek için daha önce de Termoform makinesi almış; hemşeri firmadan değil, başka bir firmadan almış ve bin pişman olmuş...
Pişman olmuşlar çünkü; bu makinelerin paketleme sırasında yaptıkları arızalar ve verdikleri fire normalin çok üzerindeymiş...
Ali Osman beyde onu diyor zaten; o makinelerin sırf verdiği firelerle 3-5 makine alırdınız...
Ali Osman beyle görüştüm...
İlk makinelerin alındığı, arıza ve diğer üretim sıkıntılarının yaşandığı günlerde, dönemin Niksar belediye başkan yardımcılarından, Fatih Dönmezoğlu ile görüşmüş...
Belediye geçenlerde bir makine daha almaya karar vermiş...
Bunu öğrenen Niksarlı Ali Osman Seçkin, aramış yetkilileri, yardımcı olmak için firmasına davet etmiş; ama onlar "yoğunuz" diyerek, daveti geri çevirmişler...
Başkan Özdilek Özcan'ın, makine ve kompresör ünitesi alımını fabrikaya 5 milyonluk yatırım yaptık diye duyurmasını da konuştuk...
Diyor ki aldıkları makinenin fiyatı 100 bin avronun üstünde olması imkansız...
Kompresör ünitesi ve forklift ile birlikte 120 haydi abartalım 125 bin avro...
Bizim fiyatımız bu makineye göre yüksek; ama bizimki bunlardan çok ama çok kaliteli...
Memleketimiz olduğu için fiyatı biz de aşağı çekerdik diye de ekliyor...
Niksar Belediye Başkanı Özdilek Özcan, eski başkan yardımcısı Fatih Dönmezoğlu ve yüksek rakamlı bir alım işi aynı meselenin içinde anılınca; içime bir kurt düşmedi desem yalan söylemiş olurum...
Konuşma bitince 125 bin avro kaç lira ediyor diye baktım; şu anki kurla 2 milyon 482 bin lira yapıyor...
İyi de, başkan 5 milyon yatırım diye açıklamış makineleri...
Belki de makinelere boncuk taktırdılar, kuş kondurdular; o sebeple iki katını aştı; bilemem artık...
Uzatmayacağım; iş bilenin kılıç kuşananın...
Burada hata Ali Osman Beyin...
Niksar Belediyesinde işler hatırla, gönülle, hemşericilik ile yürümüyor...
Alımlar ve satımlar; Niksar veya Niksar halkının çıkarları göz önüne alınarak yapılmıyor...
En azından beni izlese; Niksar'da bu işlerin nasıl yapıldığını anlardı...
Bakın şehrin meydanındaki koskoca Hükümet Konağı ve arazisi, nasıl allem kullem el değiştirdi?
Altından değerli kupon arazi, babanın oğluna vermeyeceği şekilde nasıl taksitle verildi?
Nasıl inanılmaz imar düzenlemesi ile; rantı 3 4 katına çıkartıldı?
Nasıl birilerinin olmaz işlerinin halledildiği yerlerde, belediye başkanı ve yardımcıları daire sahibi oldular?
Haydi bunları duymadınız; o belediye müdürlerinin, yaylaya başlattıkları ultra lüks villaları da mı görmediniz?
Müdür maaşıyla bırakın lüks villaları; sırf o devasa istinat duvarını yaptıramazsınız...
Altyapı firmasının o ultra lüks müdür villalarına iş makinesi, kamyon ve işçilerini gönderip çalıştırması; o firmanın belediye yetkililerine ne verdiği anlamına geliyor..?
Ha Ali Osman bey; siz Niksar belediyesini cami avlusu mu zannettiniz?
Niksar'ı bırakın; sizin oralarda, 2 2 buçuk milyon liralık makineye, 5 milyonluk fatura kestirmek isteyenler çıkmıyor mu?
Kurumun kasasından 5 milyon çıkarıp; onun 3 milyonunu alım yaptığı şirkete ödeyip; 2 milyonunu cebe indiren kurnazlarla hiç mi karşılaşmadınız?
En azından beni izleseniz; neler neler ortaya çıkardığımı görür; ilham alırdınız...
Bu verdiğim örnekler yine insaflı sayılır; bakın gazetelere yansıyana göre; 50 Euro'ya aldığı ilacı devlete 1.750 Euro'ya satan şirketin sahibi de Tokatlı bir eski vekil...
Siz bu tür fatura cambazlıklarını bilmiyorsanız; diyelim ki; size gelenlerin vakıflarına, futbol kulüplerine makbuz istemeden bağış yapmayı bilmiyorsanız; bazı devletin malı deniz, yemeyen keriz kafalılar, sizden neden alışveriş yapsın?