İhsan Muslu: Hz. Ömer'in Devlet Yönetimindeki Adaleti...
Reklam
Konuk Yazar

Konuk Yazar

Gündemin İçinden

İhsan Muslu: Hz. Ömer'in Devlet Yönetimindeki Adaleti...

04 Şubat 2017 - 11:03

    Halkçı bir idarenin esası şudur ki; devlet başkanı insanların hiçbirinden fazla bir hakka sahip olamaz.   Yani; memlekette işletilen kanunlardan hiçbirinin üstünde sayılamaz. Geçimi için tahsis edilen miktardan daha fazlasını almaya imkan bulamaz.   Sahip olduğu makam itibariyle toplum hayatında hiçbir üstünlüğü olmaz.   Yetkileri sınırlı olur. Hareketleri her tünlü tenkidin üstünde sayılamaz. Bütün bu şartlar, Hazreti Ömer devrinde o kadar kesin bir şekilde uygulanıyordu ki; bundan daha mükemmeline bu dünyada rastlamak neredeyse imkansızdır.   Hazreti Ömer, devlet başkanı olması sebebiyle sahip olduğu hakları birçok defa ifade etmiştir.   Hazreti Ömer'in bu konuda yaptığı konuşmadan şu sözleri alıntılıyoruz:   ''Benim sizin mallarınız ortak hazine üzerindeki hakkım, bir velinin velayeti altındaki yetimin malları üzerindeki hakkı gibidir. Zengin olduğum zaman, oradan bir şey harcayamam; ihtiyacım olursa, sizin adınıza umumi izne dayanarak lazım olduğu kadar alırım.'''   Sizin benden isteyeceğiniz birçok şey vardır:   ''Haraç ve ganimetleri güzel bir şekilde toplamak, bunların yerli yerinde harcanmasını sağlamak, maaşlarınızı geniş tutmak, sınırlarınızı korumak, sizi tehlikelere atmamak.''   Bir defasında, toplantı sırasında biri Hazreti Ömer'e devamlı ''Allah'tan kork ya Ömer!'' demişti.   Diğer biri bu kişiyi, ''Uyarınızı defalarca yaptınız, yetmez mi?'' diye ikaz edince Ömer, ''Bırakın! Kendisine has tavrı olan bu kişiler istedikleri uyarılarda bulunmazlarsa bir yararları kalmaz. Görevlerini yerine getirmiş olmazlar. Biz de onları dinlemeyecek olursak yetkilerimizi aşmış, kanuna karşı gelmiş oluruz.'' demişti.   Hazreti Ömer tarafından seçilen bu hareket tarzının neticesinde, herkes devlet başkanının ve hükümetin yetkilerini öğrenmişti; kimse şahsi yetkilerden ve şahsi nüfuzlardan korkmamaya alışmıştı.   Hazreti Muaz bin Cebel'in Bizanslılara karşı Hazreti Ömer'in başkanlığı ve idaresi hakkında yaptığı konuşma, cumhuriyet idaresini tasvir ediyordu.   En hakiki cumhuriyet, Hazreti Muaz'ın tarif ettiği cumhuriyetten daha mükemmel olamaz.   O devrin şartları Hazreti Ömer'e, bu idarenin ayrıntılı kanun esaslarını oluşturmaya imkan bırakmamıştır.   Fakat Hazreti Ömer, bugün halkçı ve cumhuriyetçi idarenin en zaruri şartlarından sayılan her şeyi meydana getirmekte başarılı olmuştur. Bu tarz idarenin esaslı kurallarından biri, milleti temsil eden bir meclisin ''meclis-i şura'' oluşturulmasıdır.   Bu ise, Hazreti Ömer tarafından yapılmıştır. Herhangi bir mesele hakkında karar verileceği zaman ''meclis-i erbabı şura'' hemen toplantıya davet edilir; ancak fikirler tartışıldıktan sonra çoğunluğun görüşüne uygun bir karar verilirdi.   ***   Hz.Ömer'den On Altın Öğüt:   1.Günah ve harama düşme endişesiyle şüpheli şeylerden uzak durmadıkça aklın faydası olmaz.   2.İlmin olmadıkça erdemin faydası olmaz.   3.Allah'a karşı alçak gönüllü bir duyarlılık sevgi ve ürperti duyguları taşımadıkça kurtulmanın faydası olmaz.   4.Adalet olmadıkça yönetimin faydası olmaz.   5.Edep olmadıkça asaletin faydası olmaz.   6.Cömertlik olmadıkça zenginliğin faydası olmaz.   7.Güven olmadıkça sevincin faydası olmaz.   8.Kanaat olmadıkça fakirliğin faydası olmaz.   9.Alçak gönüllülük olmadıkça yükselmenin faydası olmaz.   10.Allah'ın başarıya ulaştırması olmadıkça çalışmanın faydası olmaz.

Bu yazı 2101 defa okunmuştur .

YORUMLAR

  • 0 Yorum

Son Yazılar