Ordu'da eskiden beri söylenen bu türkü de yalan oldu! Hatta, Ordunun meşhur dereleri bile yukarı yukarı akmıyor artık! Boztepe'nin tepesinde bir orası yeşil kalmıştı.Boztepe'de şu fotoğrafta gördüğünüz çirkin beton binaları utanmadan sıkılmadan tam hızla dikiyorlar.Ordu'da nereye kafamızı çevirsek, çirkin bir şekilde aynı tip beton binalar yapılıyor.
Şehirde israf o kadar çok ve yollar kaldırımlar parlak mermerlerle görgüsüzce döşeniyor, binalar tek tip giydiriliyor ne öyle soğuk gri renkle katı rejimlerdeki gibi, asırlık yeşil ağaçların yerine beton saksıda bodur süs ağaçları koyuyorlar, Bu ne biçim bir zihniyet anlayamıyorum. Kumbaşında karayolunun kenarındaki sarmaşıklı doğal taş duvarların üzerini bile beyaz plastikle hummalı biçimde kaplıyorlar.
Denizde gezen tur tekneleri,Mayıs Yedisi, Yağlı direk Atatürk'ümün ışıklı portresi bile sessizce kayboldu... Mıdı restoran, Ordu sineması, Yelken Kulüp, Ayışığı Restoran hiçbirinin adı bile yok. Orduspor'u batırdık çakmasından da bir ses yok.
Bir zamanlar sahilde otoban yaptırmayız diyen ve o güzel sahilini koruyan Ordu'lular, ne Durugöl'ü, ne Kirazlimanını, ne de Boztepe'yi koruyamadılar. Oturduk hep birlikte seyrediyoruz, olanı biteni... Söylesenize şimdi Ordu'ya nereden kuş bakısı bakılacak? Küçük çıkarları için seslerini çıkartmayan aramızda korkak bir güruh var...Sizler yazık ettiniz güzelim kente yazık...Olan çocukların geleceğine oldu...
YORUMLAR