EVDE KALALIM AMA, TELEVİZYONA MAHKUMU OLMAYALIM
Reklam
Reklam
Necdet TOPÇUOĞLU

Necdet TOPÇUOĞLU

ŞİMAL YILDIZI

EVDE KALALIM AMA, TELEVİZYONA MAHKUMU OLMAYALIM

08 Mayıs 2020 - 00:30

Corona Virus günlerinde evde kalmak zorundayız. Ne kadar süreceğini de tahmin etmek kolay değil. Evde kalınca ister istemez televizyon kanallarında dolaşarak izlenecek program seçmeye çalışıyoruz. Belli bir eğitim seviyesinin üstünde olan insanlar izleyecek program bulmakta zorlanıyor. Eskiden bu tür evde kalma zorunluluğu olan zamanlarda, televizyon kanallarında eğlence programları, belgeseller veya çeşitli filimler konulurdu. İnsanlar isteklerine göre bu programları izleme imkanına sahip olurlardı.
 
          Söz konusu Corona Virüs olunca kanallar birkaç profesör bulup, tartışma programları düzenliyorlar. Bu programları izleyenler, bilim insanlarından bilimsel ahlak gereği, doğrular ne ise onları duymayı bekliyor. Maalesef isminin önünde profesör unvanı bulunan kocaman kocaman bazı insanlar bilgisayarı da kendi amaçlarına alet ediyorlar.
 
          Söze başlarken, yaptığım modellemeye göre şu sonuçları elde ettim. Bilgisayardan aldığım sonuçlar bunlardır diyerek, izleyicileri yönlendirmeye çalışıyorlar. Söz konusu bilgisayar olunca, izleyiciler de bilgisayar böyle söylediğine göre bu hocanın söylediği doğrudur diyerek ikna oluyor. Halbuki gerçeğin öyle olmadığı, beynimizi sorgulamaya yönlendirdiğimiz zaman anlaşılıyor. Matematik modelleme denilen o sunumlar, yine bir bilişim uzmanı tarafından yazılan programlardır. Bu programlar, ancak o programı hazırlayan uzman kadar akıllıdır.
 
          Hiçbir zaman bilgisayar yanlış bilgileri girip, doğru sonuçların alındığı bir sihirbaz değildir. İnsan icadı olan bu makine bize hesap yapmakta kolaylık sağlar. Bilgisayara yanlış rakamları verirseniz yanlış sonuçları, doğru rakamları verirseniz doğru sonuçları alırsınız. Bu yüksek teknoloji ürünü aleti insanları kandırmak için kullanmak bilimsel ahlak ile bağdaşan bir durum değildir.
 
          Bazı dostlarımız satranç meraklısıdır. Bilgisayar ile satranç oynadım ve onu yendim diye övünürler. Sanırsınız ki bu arkadaş Rus satranç oyuncusu Kasparov’dur. İşin aslı öyle değildir. Bilgisayardaki o satranç oyunu bir program yazılımıdır ve bir uzman tarafından hazırlanmıştır. Bilgisayarı yendim diyen oyuncu, aslında o programı hazırlayan uzmanı yenmiş demektir.
 
          Dünyada henüz insanın yerine geçebilecek mükemmellikte bir makine icat edilememiştir. İnsan Tanrı icadı, makine insan icadıdır. Hiç insan yapımı bir ekipman, Tanrı’nın yarattığı insandan daha mükemmel olabilir mi? Tanrının yarattığı insan zekası, işlerini kolaylaştırmak, zaman tasarrufu sağlamak amacı ile bir çok makine icat etmektedir. Bunları insan yerine koyarak, hatta insanda yanlışlık olur bu makinelerde hata olmaz diye düşünmek yanlış bir algıdır.
 
          Corona Virüs sebebiyle evlerimize hapis olduğumuz şu günlerde insanları kandırmak için bazı bilim insanlarının bilgisayarı alet etmeleri, bilim ahlakı ile bağdaşan bir durum değildir. İnsanlarımızın programları izlerken, teslimiyetçi bir ön yargı ile değil, beyinlerini çalıştırarak, sorgulayarak izlemelerinde fayda bulunmaktadır.
 
          Sonuçta hepimiz insanız ve doğamızda, hoşumuz giden yalanları avuç dolusu içeriz, acı gerçekleri ise yudum yudum yutarız. Umutlarımıza kanat takıldığında uçacağımızı zannederiz. Halbuki yere düştüğümüzde gerçeğin koltuk değneklerine ihtiyacımız olduğunu anlarız.
 
          Ne kadar sıkıntı verse de zaman geçmeye mahkumdur. Aslında geçen zaman değil, tükenen ömrümüzdür. Bu vesile ile bütün dostlarıma, sağlıklı ve huzurlu bir ömür dilerim. Evde kalmaya devam ediyoruz.
 
 

Bu yazı 1256 defa okunmuştur .