Günlük yaşamımızın akışı içerisinde sık sık belirsizlik
durumlarıyla karşı karşıya kalırız. Ve bu durumlar bizi ciddi etkisi
altına alır ve çıkış yolu bulmaya çalışırız.
Kimi zaman, aşırı vicdan ve hayır diyememek yüzünden
kendi ihtiyaçlarımıza sıra gelmez. Kimi zaman, terk edilmekten
korktuğumuz için ilişkilerde altta kalırız. Kimi zaman, sağlığımızı
kaybetmemek, aklımızı kaçırmak, parasız kalmak gibi
korkularımızın içinde yaşam sevincimizi yok ederiz. Kimi zaman,
hayatımız işleri yetiştirmeye çalışmak ile geçip gidiyor.
Bazen tatmin etmeyen ilişkiler, endişelerle dolu bir hayat,
nedensiz yere kendini değerlendiren aşağı hissetmek...
Bu, kendine zarar verici düşünce ve hissetme kalıplarına ŞEMA
adı verilmektedir. Şemaları tanıyıp bilmek, mutluluğa ulaşmamızı
engelleyen ve bu girdaptan nasıl kurtulacağımızı gösteriyor.
Şemaların içinde takılıp kalınca, ilişki yaşamak için bencil, soğuk
olan kişilere kapılıyoruz.
Reddedildiğimizi düşündüğümüz için gerçekten kim
olduğumuzu insanlara göstermekten korkarız. Çevremizdeki
insanlara kıyasla kendimizi değersiz hissederiz.
Şema, çoçukluktan başlayan ve yaşam boyunca sürekli tekrar
eden bir kalıptır. Bize ailemiz ya da diğer çocuklar tarafından
yapılan bir şeyle bulaşmıştır. Terk edilmiş, eleştirilmiş, aşırı
korunmuş, istismar edilmiş, yok sayılmış ya da yoksun
bırakılmışızdır. Bir şekilde zarar görmüşüzdür. Sonunda şema
hayatımızın bir parçası olur.
Şemalar, çocukluk içinden filizlenen anılar, bedensel uyarımlar,
duygular, bileşiklerden oluşur ve kişinin ömrü boyunca hayatını
karmaşıklaştırır.
Sağlıklı şemalar, çocuğun temel ihtiyaçları karşılandıkça gelişir.
Bu şemaların gelişmesi, çocukların diğer bireylerle, kendileriyle
ve dünyayla ilgili pozitif bir izlenim geliştirmesine olanak sağlar.
Çocukların temel ihtiyaçları şunları içerir:
Güvenlik: Çocuklar, bakımları için güvenilir bir ebeveyne;
yaşamak, gelişmek ve büyümek için güvenli bir yere ihtiyaç
duyarlar.
Başkalarına Bağlanma: Çocukların başkalarına bağlandıkları ve
deneyimlerini , duygularını başkalarıyla paylaşan bildiklerini
hissetmeleri gerekir.
Özerklik: Çocuklar, dünyayı keşfedip öğrenmeleri için uygun
olan güvenli bir çevreye ihtiyaç duyarlar. Yetişkinliğe giden yolda
nihai hedef, kişinin kendi ayakları üstünde durmasıdır.
Ebeveynlerin, yavaşça ve emin adımlarla, çocukların
kendilerinden ayrılıp bağımsız yetişkinler olabilmeleri için izin
vermeleri gerekir.
Kendine Güven: Çocukların yeterli düzeyde takdir edilmesi
gerekir. Güçlü bir kendine güven algısı geliştirmek için onların,
insan olarak ve yapabildiklerinden ötürü takdir edilmeleri gerekir.
Kendini İfade: Kişi herhangi bir katı veya baskıcı kuraldan
çekinmeden fikirlerini ve duygularını ifade edebilmeyi öğrenmeli
ve uygulamalıdır.
Gerçekçi Sınırlar: Bir toplumda başkalarıyla birlikte
yaşayabilmeleri için çocukların bazı kuralları öğrenmeleri gerekir.
Başkalarıyla ilişkilerinde ne zaman ifade edeceklerini öğrenmeleri
ve bunu uygulama becerisi edinmeleri gerekir.
Mutlu bir hayat için bağlanma, güvenlik, özerklik, kendine güven,
kendini ifade, gerçekçi sınırlar bu temel ihtiyaçlar olabildiğince
dengeli şekilde gerçekleştirilmelidir. Bu nedenle şema terapinin
amacı bu temel ihtiyaçları mümkün olduğunca iyi şekilde karşılamaktır. Sonuçta iyi bir ilişkinin amacı da aynısıdır. Eğer
insanlar hayatlarının büyük bölümünde kendi kendilerine
bırakırlarsa, olumlu bağlanma deneyimleri eksik kalır. Bağlanma
önemlidir ama her şey değildir. Bu insanlar eğer deneme olanağına
sahip olurlarsa en azından kontrol duygusu geliştirirlerdi.
Meleyke Mursaguliyeva
Sağlıklı şemalar, çocuğun temel ihtiyaçları karşılandıkça gelişir.
Bu şemaların gelişmesi, çocukların diğer bireylerle, kendileriyle
ve dünyayla ilgili pozitif bir izlenim geliştirmesine olanak sağlar.
Çocukların temel ihtiyaçları şunları içerir:
Güvenlik: Çocuklar, bakımları için güvenilir bir ebeveyne;
yaşamak, gelişmek ve büyümek için güvenli bir yere ihtiyaç
duyarlar.
Başkalarına Bağlanma: Çocukların başkalarına bağlandıkları ve
deneyimlerini , duygularını başkalarıyla paylaşan bildiklerini
hissetmeleri gerekir.
Özerklik: Çocuklar, dünyayı keşfedip öğrenmeleri için uygun
olan güvenli bir çevreye ihtiyaç duyarlar. Yetişkinliğe giden yolda
nihai hedef, kişinin kendi ayakları üstünde durmasıdır.
Ebeveynlerin, yavaşça ve emin adımlarla, çocukların
kendilerinden ayrılıp bağımsız yetişkinler olabilmeleri için izin
vermeleri gerekir.
Kendine Güven: Çocukların yeterli düzeyde takdir edilmesi
gerekir. Güçlü bir kendine güven algısı geliştirmek için onların,
insan olarak ve yapabildiklerinden ötürü takdir edilmeleri gerekir.
Kendini İfade: Kişi herhangi bir katı veya baskıcı kuraldan
çekinmeden fikirlerini ve duygularını ifade edebilmeyi öğrenmeli
ve uygulamalıdır.
Gerçekçi Sınırlar: Bir toplumda başkalarıyla birlikte
yaşayabilmeleri için çocukların bazı kuralları öğrenmeleri gerekir.
Başkalarıyla ilişkilerinde ne zaman ifade edeceklerini öğrenmeleri
ve bunu uygulama becerisi edinmeleri gerekir.
Mutlu bir hayat için bağlanma, güvenlik, özerklik, kendine güven,
kendini ifade, gerçekçi sınırlar bu temel ihtiyaçlar olabildiğince
dengeli şekilde gerçekleştirilmelidir. Bu nedenle şema terapinin
amacı bu temel ihtiyaçları mümkün olduğunca iyi şekilde karşılamaktır. Sonuçta iyi bir ilişkinin amacı da aynısıdır. Eğer
insanlar hayatlarının büyük bölümünde kendi kendilerine
bırakırlarsa, olumlu bağlanma deneyimleri eksik kalır. Bağlanma
önemlidir ama her şey değildir. Bu insanlar eğer deneme olanağına
sahip olurlarsa en azından kontrol duygusu geliştirirlerdi.
Meleyke Mursaguliyeva
YORUMLAR