ÖZGÜRLÜK VE İNSAN

Mülk sahibi olmak insana özgürlük getirdiğini düşünenler yanılıyor. Özgürlük,  düşünce ile başlar. Düşünen insan özgürdür. 

Zannedildiği gibi, para-mal-mülk-güzellik-makam insanı özgür kılmaz. Aksine, insanın özgürlüğüne sınır koyar.

Mal-mülk ve para ''ekonomik özgürlük alanını'' bir parça genişletir. Genişleyen bu alanı, sürekli kılmak ise gayret ve çalışma isteyecektir. Atalarımız, hazıra dağlar dayanmaz, sözünü boşuna söylemediler. Ekonomik özgürlük, zaman ve mekan açısından sınırlıdır. Bu sınırları zorlayanların başarılı odlukları düşünülebilir. Realite, ekonomik özgürlük alanını sabit tutmak dahi sizi esir almaya yetiyor.

Güzellik sizi özgür kılmaz. Aksine, özgürlüğünüze sınır koyar.  Güzelliğin tek bir sivilce ile sonlanacağını bilmek,  ruh halinde perişanlık yaratmaya yeterlidir.

En geçici olan ise makamdır. Makamın şartları tüm sosyal hayatınızı etkiler.  Siyasi şartların değişmesi, makama dayalı özgürlüğü anını  sonlandıracaktır.  Makam ile bir takım özgürlükleri kullanabilmek mümkün. Ancak, makamdan düşünce bedeli ağır oluyor.

Para ile özgür olacaklarını zannedenler yanılıyor. Para sizi özgür kılmaz. En çok ve kolay kaybedilen nesne paradır.  Para ile kullandığınız özgürlük, daha çok parası olan tarafından elinizden alınır.   Miras, piyango, kumar gibi yollardan kazanılan paranın dayanma süresi 3 yılı aşmaz. Aşıyorsa, para sizi esir almıştır.

Dikkat ediniz. Para sahibi insanlar pintidir. Yemez-içme-giymez para biriktirir. Aslında biriktirdiği para onun değil, mirasçılarına aittir. Kendisi ise paranın esiri olmuştur.

Gerçek özgürlük düşüncecedir. Düşünen insan, özgür insandır.

Şinasi Kara