SEN BAŞIMIZIN BELASIMISIN!!!
Reklam
Reklam
Şinasi KARA

Şinasi KARA

Ekonomi,Tarih ve Gündeme dair

SEN BAŞIMIZIN BELASIMISIN!!!

08 Kasım 2021 - 23:55

ANILAR

 

 Orta okulda, fransızca dersimize MAHMUT ŞEP adında bir Avukat giriyordu. Çok gayret ettiğini hatırlıyorum. Fakat talebeler, anlamakta zorluk çekiyordu. Hepsi köylüydü. Doğru dürüst Türkçe konuşamıyorlardı.
Üç sene çabuk geçti. Mahmut Hocadan, Fransızca  öğrenebildiğim tek söz,  KES KÖSE idi.  (Qu'est que c'est  yazılır, kes köse olarak okunur. Bu nedir anlamına gelir). Öğrenme nedenim, hocaya bu lakabı takmıştık.

Ticaret Lisesindeki Fransıca hocamız, alt yapımız olmadığı için kızıp duruyordu. Ama iyi öğretiyordu. Ticaret Lisesini birinci bitirdim. Okulu bitirdiğim zaman,  fransızcam epey iilerlemiş, okuduğumu anlıyor, yazıyor ve fakat konuşamıyordum. 

1967 yılında Akademiye girdim. İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi Sultanahmette idi. Sultanahmet  turist kaynıyordu. Turistleri dükkanlara getirenler, hanut  adı altında dükkanlar komisyon verdiklerini fark etti. Fransızca bilen turistleri buluyor, belli dükkanlara götürüyor, komisyonumu alıyordum. Farkına varmadan, fransızcayı konuşmaya başlamıştım.

Fakat, turistlerin çoğu İngilizce konuşuyordu. Bir an önce İngilizce öğrenmeliydim.  İngilizceyi öğrenmem fazla sürmedi. Sultanahmetin bir numaralı  amatör ''Turist Rehberi'' oluverdim. Hem İngilizce konuşuyor, hem de Fransıca konuşuyor, turistleri kaptığım gibi belli dükkanlara götürüyor, para kazanıyordum.

Akademiyi  de birinci bitirdim. Bilime karşı zaafım vardı. Asistanlık (araştırma görevlisi)  sınavı açıldı. Sınav İngilizceden yapılıyor. Benim için sorun yok. Basit bir tercüme idi. Yaptım. Fakat, sonuç açıklanmıyor. Bir süre sonra, okulun ilan panosuna, sınavın iptal edildiği açıklandı.  

İptal gerekçesi olarak, Kürsünün Fransıca bilen asistana  ihtiyacı olduğu yazılıyordu.  Katılımcıların isterse, yeri ve günü belirtilen Fransıca imtihanına girebilecekleri belirtiliyordu.

Fransıca, asistanlık sınavına da girdim. Tam yaptım. Sonuçları bekliyorum. Okul sekreteri panoya, Şinasi Kara bana gelsin diye not bırakmış. Sevindim. Koşarak gittim. 

Daha kapıdan  içeri girmeden Sekreter ''SEN BAŞIMIZIN BELASIMISIN''  diye çıkıştı. Şaşkınlığımı görünce sekreter ses tonunu düşürdü ve  ''Bak Şinasi, buraların sahibi var. Ağzınla kuş dutsan giremezsin. Bilgin yerinde. Git, hesap uzmanı ol, müfettiş ol, bankada memur ol....'' diyerek beni uğurladı. 

Bu ülkede bilginin, liyakat ve kariyerin önemi yoktu. Aradan 50 yıl geçti. Halen de olmadığını görmek, insanı kahrediyor.

Şinasi Kara

Bu yazı 438 defa okunmuştur .

YORUMLAR

  • 0 Yorum