Ordu'dan İstanbula kadar çift güzergah var. Eski yollar aklıma gelince, yapanı taktir etmek gerekiyor. Eskiden, Ordudan İstanbula 18 saatte gelirdim. En az bir kaza yapmış araca rastlardırm. Yollar o kadar düzgün yapılmış ki, hiç kazaya rastlamadım.
Siyasi iktidar ne kadar övünse yeridir. Yollar harika. Ancak bir sorun var. Trafik levhalarının yeniden düzenlenmesi gerekiyor. Zira anlamsız yere, 110 ile giderken, aniden 50 km ile hız sınrılanıyor. 110 ile giderken, 50 km ye düşmek zor. Bu gibi levhlar, ister istemez şüphe yaratıyor. Ceza kesmek amacıyla düzenlenmiş gibi görünüyor.
Bazen anlamsız yere km lerce 50 km hız sınırlaması var. Yol düzgün. Meskun mahal değil. Buna rağmen neden 50 km ile hız sınırlanıyor. Benzer durum, Komünist dönem Bulgaristanında da yapılıyordu. Amaçları tuzak kurup, geçiş yapan Türkl araçlarına ceza kesmek idi.
Arabalar teknik donanımlı. Levhayı okuyor. Hızlı gidersen uyarıyor. Mecburen hız sınırına uydum. Ordu-İstanbul arasını 11 saatte aldım.
Birnur Hanım ''Yol yapmışlar ama gidilmiyor'' diyor.
Yol üzerindeki, dinlenme tesisleri çok kötü. Evran Paşa döneminde, temizliğe dikkat edilmesi yönünde talimatlar yayınlanmıştı ve herkes uyuyordu. Benzin istasyonlarındaki tuvaletler pislik içerisinde. Belli ki, temziliğe dikkat edilmiyor. Yeme ve içme kalitesi de son derece düşmüş. Sıkı bir denetim gerekiyor.
Şinasi Kara
YORUMLAR