DİNSİZ DİNDARLAR
Reklam
Ümmiye YILMAZ

Ümmiye YILMAZ

Şafak Türküsü

DİNSİZ DİNDARLAR

10 Nisan 2022 - 01:06

                                       
Ben üniversiteye başladığım yıllarda yani 1998 yılında örtünmeye karar verdim. Etrafta kaosun olduğu ve samimi dindarların henüz yok olmadığı, birbirine sıkı sıkı sarılan el emin vasfındaki insanlarla çevrili bir çevrede İslam’la tanıştım. Belki şimdilerle olsaydım dindar olmak konusunda tereddütlerim olurdu.
Bir dönemin kul hakkından zehirli yılan gibi korkmakta olan dindar Müslümanlarına ne oldu? Bu soruyu ilk duyduğunuzda kafanızda garip şeyler şekillendiğinin farkındayım. Ama birçoğumuzun karşına çıkan paranın kölesi olmuş yeni güruh bir kesim var ki şeytana pabucunu ters giydirebilirler.
Peki, bunu sebebi sizce nedir? Sebep; aman biz yaşamadık gönlümüzce, çocuklarımız yaşasın diyen bir kuşağın çocuklarını haramdan sakındırmamalarıdır. Dış kaynaklardan pompalanan çocuk gelişim kitaplarının zehirli etkisiyle, aileden uzak kendi ayaklarının üstünde olsunlar mantığıyla sınırsız özgürlük maalesef ki altın tepside sunuldu. On beş yaşındaki kızlar artık estetik yaptırmaya başladılar.
Para önemlidir mantığıyla zenginleşen Müslümanların evlerine huzur haricinde her şeyi bedeller ödeyerek almak istemeleri zaman içerisinde dinsiz dindarların oluşmasına sebep olmuştur. Krediye eskiden cehennem ateşi olarak bakılırken şimdi kredi üstüne krediyle alınan eşyaların haddi hesabı kalmadı. Bana söyler misiniz kredi kullanmadan kaç Müslüman ev almaya araba almaya başladı ki?
 Dev ekran televizyon olmayan ev ise yok gibi. Televizyon olmayan evlerde ise tabletler, bilgisayarlar, lap toplar evin her yerini zapt etti. İnternetti, sosyal medyaydı ailelerin hayatlarına incir ağacını birden bire dikiverdi. Kitap okuyan Müslümanların yerini o dizi senin, bu dizi benim zapingleriyle elde kumanda kanal kanal dolaşan bireyler aldı. Ya diziler o kadar Türk aile yapısını bozmaya yönelik ki hangi birinden örnek verilse bilemedim. Adam boşanıyor ama hala eski karısının dibinde. Boşanın, kadınlara bakmayın ama rahatta vermeyin mesajları veriyor. Ve sonuç kadın cinayetleri…
Eskiden öyle miydi? Evin erkeği çalışır getirir. Evin kadını pişirir, temizler paklar. Çocuklar dersleriyle meşgul olurlardı. Bu hiyerarşi aileyi sağlam temellerin üstünde ayakta tutardı. Emek vardı, sevgi vardı, sadakat vardı.
Kadınlar evde yemek pişirmemeye başladılar. Erkekler paralarını aileleriyle paylaşmaktan kaçınmaya cimrilik etmeye başladılar. Kadının eline teslim edilen para yerine gizli hesaplarda biriken paralar oluşmaya başladı. Çocuklar ise ders haricinde her türlü oyunu akıllı telefonlarına indirmeye başladılar. 
Ne oldu? Hiyerarşi bozuldu. Sonrasında ise ailenin temelleri yerinden sarsılmaya başladı. Din olgusu önemsizleşti. Çünkü din aldatmayın diyordu. Sosyal medyada sahte hesaplarla insanlara ise birbirini aldatmak daha tatlı geldi. Erkekler bile kadın hesaplarıyla dolaşır oldular ve bundan hiç utanma duymadılar. Din mahreminizi göstermeyin diyordu. İnsanlar yatak odalarında fotoğraflar çekinip sosyal medyalarına koymaya başladılar. Din çalmayın diyordu, kolay para kazanmanın yolu tatlı geldi ve faize paralar yatmaya başlanıldı, insanlar kul hakkını önemsemediler. Eskiden dindar bir insanın sözü senetti. Şimdi ise dindar olup olmamanın pek bir önemi kalmadı. Güvenilir gözükmeyen isteyen tüccar uzattı sakalı. Dindar gözükmeye çalışan kadınlar kapattı başını. Ne tesettür kaldı ne de dindarlık.
Namaz kılmayan, oruç tutmayan başı örtülüleri gördükçe neden bu eziyeti kendinize yapıyorsunuz demek içimden geliyor. Hava sıcak zaten ibadetlerin hiç biri yok boğazını sıkıp gezmenin bir amacı olmalı değil mi?
 Beyefendiler kime yaranmak adına sadece Cuma namazlarında boy gösteriyorsunuz? Yetinmeyip Cuma namazı fotoğraflarınızı neden sosyal medyanıza koyuyorsunuz? Günlük rekât namazlarını kimse görmüyor diye mi askıya aldınız? Bizim o takvalı ablalarımıza, abilerimize ne oldu, nereye gittiler diye düşünmekteyim?
Ben bu konuyu yazdım diye bana elbette kızanlar olacaktır. Ama benim amacım bağcıyı dövmek değildir. Kendinize gelin demekte bana yakışmaz haddime değil. Lakin nereye gidiyoruz ey Müslümanlar demek sanırım ki kulluk görevimdir. Sürçü lisan ettikse affola. Sevgiyle kalın efendim...

                                                                                                      ÜMMİYE YILMAZ

Bu yazı 542 defa okunmuştur .

YORUMLAR

  • 1 Yorum
  • FATİH ER
    2 yıl önce
    Emek vardı, sevgi vardı, sadakat vardı. Kaleminize sağlık. Hiç biri kalmadı artık. Her lokmaya haram bolaştı.