Reklam
Ümmiye YILMAZ

Ümmiye YILMAZ

Şafak Türküsü

Ya Nasip...

05 Mayıs 2020 - 02:31

 

Varsa kaderde kimse engel olamaz gelen nimete ve çıkacaksa elden ne yapılsa giden gelmez geriye!
Bizim halk tabiriyle tanımladığımız "Ya Nasip "diye bir kavram vardır. Bu kavramın anlaşılıp tam manasıyla hayatımızda kullanılamadığını düşünüyorum.
Hayatta insan kendine bir ölçü belirlemesi gerekiyor ki bu kişiliğimize disiplin kazandırmamız için gereklilikten öte bir mecburiyet içermektedir.Yoksa zamanla, önemsenmediğimiz bu kavramın yokluğunun sebebiyle birbirinin hakkına gasp eden bireyler topluluğu oluşturabiliyoruz.
Herkesin nasibine inanmayıp razı olmamasının ilerisindeki noktada ise maalesef açgözlülük yatmaktadır.
Eğer ki nasipse çekirgeyi Allah Kâbe'de tavaf ettirebiliyor. Nasıl mı? Bunu umuyorum ki Mazhar Alanson'un ilginç bir umre anısında daha iyi anlayacaksınız. Kendisi de bu olayı hayretler içerisinde anlatıyor.
MAZHAR ALANSON'dan ilginç umre anısını şöyle anlatır;"Yerde bir çekirge gördüm tavaf öncesinde. Çekirgeyi aldım yerden, sonra tavaf ettim. Cebime koymuştum hatıra olarak götürecektim."Ondan sonra tam dönerken, çekirgeyi aldığım noktadan geçerken düşündüm. Dedim ki, çekirge rüyamda karşıma dikilip 'ben mis gibi Kâbe'de kalıyordum da sen beni buralara niye getirdin' derse diye aldığım yere bıraktım."
İlerledikten sonra aklıma geldi, çekirge kendini tavaf ettirdi ya bana."Nasip demek; Tabi ki her şeyin miktarının belli ve eşit şekilde ve bireylerin çalışma düzeylerine göre insanlara Allah tarafından verilmesidir.
Ben oturuyorum iş de çalışmama gerek yok ya da herhangi bir eylemde bulunmasam da olur. Nasibimdir gelir beni bulur düşüncesi de çok yanlış bir düşüncedir.
Başkalarına öyleyse el açmak, yardım dilenmek ya da el pençe divan durmak nasip kavramıyla ilgisi bulunmamaktadır. Çalışmanın ve adaletin devamında gelen nasip kavramının özünde tevekkül yatmaktadır.
Allahtan gelecek olanın kuldan beklenmesi kadar da basit bir anlayışa sahip olmamak gerekmektedir. Bu nedenle kimsenin kimseye yalakalık yapmasına, el pençe divan durmasına gerek olmadığını düşünüyorum.
Dostça kalın...

Bu yazı 1260 defa okunmuştur .

YORUMLAR

  • 0 Yorum