Siyaset politika üretme sanatı...
Reklam
Veysel İlhan

Veysel İlhan

Siyaset politika üretme sanatı...

07 Mayıs 2020 - 18:47


Siyaset toplum mühendisliği ile düzen kurma sanatı .. 

siyaset sorunlarda tespiti ve öncelik sırasına göre sorunlara çözüm üretme sanatı.. 

yasalar toplumsal gereklilikle yada toplumlara şekil vermek  üzere çıkarılır .. siyaset topluma şekil vermek yada toplumun şekline göre pozisyon alma tercihleri üzerinden yürür... 
Bu sebeple siyaset üretmeye , fikir üretmeye ve çözüm üretmeye çalışıyoruz .

saadet partisi alternatif değil tek çaredir diyoruz ama çareyi ortaya koymakta zaman zaman güçlük çekiyor ve gerekli desteği bulamıyoruz  .. 

toplumun sorunlarını tespit ederken dünya görüşümüz yakın olanların sorunlarını toplumun temel sorunu yerine koyup siyaset üretme çalışıyoruz genellikle .

 Bu sebeple siyasetin çok geniş sahasından dar bir alana sıkıştırıyoruz kendimizi.

Yıllardır siyaset olarak üretebildimiz pek çok konu ana merkezden uzak olduğu için iktidarı sarsmadıpı gibi sürekli oy ve taban kaymasına sebep oluyor.. uzun bir giriş oldu kusura bakmayın biz 28 Şubat ı başörtüsüne karşı yapılmış zannettiğimiz için yıllardır siyasetinizin ana ağırlığını bu konu üzerinde yoğunlaşırdık bu tüm yumurtaları tek sepete koymak gibi riskli birşey olduğu gibi yumurtadan başka pek çok gıda ilke beslenen bir toplum için anlamsızdı da. 

Başörtüsü mücadele derneği katsayı kaldırma derneği vasfında bir toplumsal algı oluştu partimize karşı .Zira 2002 ile 2012 arası ana siyaset argümanımız bir yasal değişiklikle ortadan kalktı. Yumurtalar yere düştü tabanın bir kısmı muhazakatlık diye tarif ettiğimiz refleksle akp seçmeni oluverdi. 
Diğer taraftan ana sorunu başka olan kitleden oy gelmediği için anormal bir oy kaybı yasadık... 

ana siyaset argümanımız elimizden gitmiş yeni bir gündeme ihtiyaç duymuşken birden bire zina meselesi çıktı... yıllardır pek çok toplantıda siyaset üretme kanalını tıkayıp dar bir sahada kalmamıza sebep oluyor diye feryat ettik . Bu konu tabanın neredeyse tek gündemi oldu uzun yıllar. Genel merkez pek çok farklı argümanla siyaset yapmayı denediyse de taban zina konusunu tek ana gündem yaptı .
“Akp zinayı serbes bıraktı, zinayı suç olmaktan Akp çıkardı  “ diyorduk her kamuya açık toplantıda .

taban bu konuya anormal sarıldı sarıldığı üstelik konu propagandası yaptığımız gibi de değildi “Akp zinayı suç olmaktan çıkardı” cümlesinin tam gerçeklik payı da yoktu bir hukukçu olarak konunun ayrıntısı biliyordum anlatmaya da çalışıyordum ama imaj hakikatın önüne geçmişti .

Zinayı Türk ceza kanunundan çıkaran Akp değil di.
1998 yılında anayasa mahkemesi TCK 440 ve TCK 441 Maddelerini iptal etmiş bu sebeple suç olmaktan çıkmıştı. Yıl 98 Akp henüz ABD ting teng masalarında.

Bu iptalle o dönemde hareket olarak sesimiz çıkmadı zira bizim anladığımız ve taraftarı olabileceğimiz bir şekilde değildi suç ve tarifi

Şöyle ki Türk ceza kanunu anlamında zinanın tarifi erkek için farklı kadın için farklı bir yasal düzenleme ile düzenlenmişti. erkek sürekli olarak aynı kadın ile ev tutarak birlikte yaşarsa zina suçu oluşuyor .kadın ise bir kez işlediğinde zina suçu oluşuyordu bu husus anayasa mahkemesine götürülmüştü ve anayasa mahkemesi eşitliğe aykırı diyerek düzenlemeyi iptal etmişti . Bu sebeple ilgili madde yürürlükten kalkmıştı. Bu tarihlerde artık zina suç olmaktan çıkmıştı . Bu tarihler dediğim tarihte Akp henüz kurulmamıştı. 

Suç anlamında Türk ceza kanunu zaten hayatıydı ve yasal düzenlemeye muhtaçtı.

İşin medeni hukuk açısından bir boyutun var. Medeni kanun boşanma sebeplerini sayarken “zina suçunu” boşanma sebebi kabul ediyordu. Suç olarak ortadan kalkan ceza sebebiyle bunhususunda medeni kanundaki boşanma sebeplerinden çıkarılması gerekiyordu ve ortada bir suç kavramının kalmaması sebebiyle medeni kanun boşanma Sebepleri arasında suç tarifli bu madde kaldırıldı . Ancak sadakatsizlik halen boşanma nedeni yani medeni hukuk anlamında zina suçu değil sadakatsizlik olarak nitelenecek her şey boşanma nedeni.

Daha sonraki yıllarda yasal düzenlemeler yapılırken Türk ceza kanunu da düzenlendi . 2004 yılında  kanun taslağında zina maddesi konuldu taslak çalışmaları Meclis gündemine girmeden Avrupa Birliği gündemine girdi . 

“Bu gündem de gerekçe ;siz birliğimize girmek istiyorsunuz ancak yasalarınız bizden farklı . Benim yasalarımda suç değil sende suç ,bu husus ahlakın konusudur hukukçunun konusu değil ,aynı yasalara tabi olmayan bir toplum oluşturmak sakıncalı ,AB den tatile gelmiş bir vatandaşım aynı ülke gibi yaşayacak  ancak fiileri burda yasal orada yasa dışı olacak bu husus yeknesaklığa aykırı diyerek gündem yaptı . “

İktidarda taslaktaki maddeyi taslağı Meclis’e taşıyamadı.

Kısacası akp bizim yıllardır söylediğimiz anlamda zinayı suç olmaktan çıkaran iktidar değil yasal düzenlemeyi yapamayan iktidar oldu. Bu konuya ilişkin onca propagandamıza sadece sessiz kaldılar ...

Bu konunun yasal boyutu  birde siyasi boyut var. Yukarıda biraz önce değindiğim üzere siyaset çözüm üretme sanatı , sorunları ,önceliklerine göre sınıflama ve ağırlığına göre gündeme alma sanatı . 

Yasal durum izah ettiğim şekildeyken taban olarak biz ana gündemimizi  ekonomi , siyasal ve kamusal haklar , toplumsal geri kalmışlık gibi geniş alandan dar bir bir tek “zina” başlıklı dar bir alana çektik , 
yada toplum mühendisliği bizi dar bir tabana sıkıştırdı. 

- [ ] Bu cümleyi tekrarlamak istiyorum müsade ederseniz... yada toplum mühendisliği dar bir alana sıkıştırdı. O dönem sosyal medya yaygın değil ama seçim çalışmaları esnaf ziyaretleri siyasi tartışmalarda zulamızda koca bir “zina değneği “ vurup geçiyoruz kafalarına.. bende adaydım epey değnek taşıdım sonra seçim olunca taşıdığım değnekle dövüldüğümü anladım.

Küresel işgal, Ekonomi borç batağı toplumsal ayrımcılık  , adaletsizlik seslendirmesi yaban refah partisinden zina domuz eti başörtü gündemli saadet partisine dönüştük . 

Toplum mühendisliği diyeyim ben siz adını başka koyun. Bu tavrımız iktidarın işine geldi sessiz kaldılar biz takıldık kaldık. Üstelik gerçeklik payı da azdı.

Evet evet Eksik bilgilendirme iktidarın aslında işine geliyordu 80 milyon un sorun ettiği şeyleri dillendiren bir saadet partisi yerine yüzde 2,5 in sorunu olarak gördüğü konuların ana gündem yapılması iktidarın işine geliyordu. Pek de ses çıkarmadılar anlattıklarımıza . 

Şimdi diyeceksiniz ki nerden çıktı iktldarı Ak lamak.. yok öyle birşey milyar ben olsam milyar dereden su taşısam aklanmaz. konu iktldar değil siyaset üretme çabası  konu biziz .

Şimdi benzer gündem LGBT ve istanbul sözleşmesine kaydırıldı . Saadet partisi aynı  dar mindere çekilmeye çalışılıyor . 
İktidar ses çıkarmamak bi yana bizzat kolumuza girdi gündeme bizi taşıyor . Dilerseniz  bu konuda da bir şeyler diyeyim 

öncelikle istanbul sözleşmesi 3/4/5/6/11/12/13 üncü maddelerini bir okumanız ve gündem olan diyanet hutbesini okumanızı isteyeceğim

Genel başkanımız boş gündemle uğraşmayın desede taban aşırı sarıldı “istanbul sözleşmesi “ ne 

.
Güzel bir arkadasım demişti ki

tayyip bey hapse girecekti, istanbula gittik. belediyenin önünde slogan atıyoruz, birden yanımdaki arkadaşla göz göze geldik; ne yapıyoruz lan biz. ne söylüyoruz?
'başbakan tayyip'...

İstemeden istedikleri şeyi söylediğimiz gibi isteyerek onların istedikleri şeyleri de söyleyebiliyoruz.

Yıllarca 
zina 
Şimdi istanbul sözleşmesi 
Argümanlar hatalı bilgiler eksik 
Ama toplum mühendisliği tam .

Bu yazı 1523 defa okunmuştur .

YORUMLAR

  • 2 Yorum
  • Metin Keleş
    3 yıl önce
    Yazınızı kaç kişi okudu bilmem ama sadece bir kişi yorum yapmış. İşte Saadet in sorunu bu sesi kısılmış, çarpıtılmış, algı operasyonlarıyla milletin kafası bulandırılmış. 2002 den beri sahadayım 3 kasım seçimlerinden sonra Kızılay'da bir otelde yapılan Erbakan Hoca'mın da katıldığı seçim değerlendirmesine katıldığımızda seçmeni Ak Partinin nasıl kandırdığını konuşmuştuk. O zaman başlayan büyülenmişlik hali halen devam ediyor. Bir ekonomiden işsizlikten kutuplaştırmadan şahsiyetsiz dış politikadan vs hep bahsettik anlattık. Birtek zina ve başörtüsü üzerine siyaset yapmadık.
  • şerif altundal
    3 yıl önce
    "TOPLUM MÜHENDİSLİĞİ" Tuzağı tamam.Geniş alanda siyaset üretme dediğiniz konuya gelince, öbürü benden süslü (kuralı olmadığı için) laflar söylüyor.servis zaten hazır.! mühim olan (bana kalan ! )dini hassasiyetlere tutunmak ve varlığımı biraz daha ileri taşıyabilmek !! hattı zatın da benim "organizeli-toplum mühendisleri tarafından " feryadım diğerlerinin de menfaatini içerdiği için aslında çok geniş alana hitap eden şeylerden (politikalar üretmiş ) bahsetmiş olmuyor muyum(yuz )? iktidarı ak lama kaygınız olamaz biliyorum. benim haddiski mi zorlaman daha büyük hasarlar açar-açacak bende bunun fark ettim.

Son Yazılar