BOSNA HERSEK VE MAZİMİZ
Reklam
Reklam
Zehra IŞIK

Zehra IŞIK

Gizemli Gezgin

BOSNA HERSEK VE MAZİMİZ

30 Ocak 2021 - 21:40

 
“Biz de zalimlerden olursak, zulme karşı savaşmamızın bir anlamı kalmaz."
 
Aliya İzzet Begoviç
***
 
Her coğrafyanın kokusu kendine özgüdür.
Bosna Hersek de öyle.
 
Gezdiğim pek çok coğrafya içinde en çok Bosna Hersek’ten etkilendim dersem yeridir. Sırasıyla gezdiğim tüm ülkelerin sanat tarihine, kültürüne dair nortlar tutmaktayım. Bu ülkelerden biri de Bosna Hersek'tir. Bu gezimiz sırasında en çok dikkatimi çeken, binalar üzerindeki kurşun delikleri izleri oluyor. Adeta insana savaşın dehşetini ve acımasız gerçekliğini anlatıyor kendini seyreden gözlere...
Hepimizin malumu Bosna savaşı sayısız masumun canına malmuştur. Kurşun izleri onların anısını yaşatırcasına, “bakın savaş gerçek” dercesine yüzümüze vuruyor insanoğlunun acımasızlığını… 
İlk olarak bilge kral Aliya İZZETBEGOVİÇ in mezarını ziyaret ettik. Mezarlıkta savaş yıllarına ait hüzünler yaşanıyordu. 
Mezarlıktan ayrılırken Bilge liderin şu sözleri zihnimde yankılanmaktaydı.
 
"Savaşta büyük zulme uğradınız. Zalimleri affedip affetmemekte serbestsiniz. Ne yaparsanız yapın ama soykırımı unutmayın. Çünkü unutulan soykırım tekrarlanır.”
 
“Bizi toprağa gömdüler fakat tohum olduğumuzu bilmiyorlardı.”
 
“Ve her şey bittiğinde, hatırlayacağımız şey; düşmanlarımızın sözleri değil, dostlarımızın sessizliği olacaktır.”
 
“Biz de zalimlerden olursak, zulme karşı savaşmamızın bir anlamı kalmaz."
Akabinde hüznümüzü kucaklayarak gezimize devam ettik
Sonraki durağımız başçarşıydı. Başçarşıyı gezerken sanki İstanbul’da Mısır Çarşısını geziyor gibi hissediyor insan. 
Etkilenmemek elde değil…
 Hacı Hüsrev Camisine gitmek, Moriç Handa ıhlamur ağaçlarının altında lokum eşliğinde Boşnak kahvesi içmek, özel hazırlanmış çayevlerinde bitki çayı içmek, Osmanlının o güzel izlerini görmek bizi ziyadesiyle mutlu etmişti. Bir yandan çan sesleri, bir yandan ezan sesi size hem Osmanlı’yı hem de Avrupa’yı yaşatıyor. Saray Bosna’dan sonra yolumuz Mostar’a düştü. Mostar’ın yeşilliğinden ve Mostar Köprüsünün cazibesinden etkilenmemek mümkün değil. Neretvan Nehri üzerinde kurulmuş olan Mostar Köprüsü 1566 yılında Mimar Hayreddin tarafından inşa edilmiştir. Fakat tarihi köprü savaşta yıkıldığı için sonradan restore edilmiştir. Mostar da savaşın izlerini hala bağrında saklamaktaydı.Her yerde her sokakta maalesef savaşın izlerine rastladık . Mostar gezimizde uğramış olduğumuz diğer bir önemli yapı Blogaj Tekkesi, 1520 yılında Saltuklular tarafından yapılmıştır. Burada iken adeta zamanın durmasını istiyorsunuz. Nehrin üzerinde balık yemek ve arkasından Boşnak kahvesi içmek müthiş bir zevkti. 
Elbette Boşnak yemeklerinden de bahsetmek isterim.
Boşnak böreği malumunuz en meşhur yemeklerinden. Bunun yanında usta ellerden çıkan nice leziz yemek...
Tadımlık lezzetler tattık .
Bunlara da değinelim
Olur ya birgün yolunuz düşerse
 Peynirli/kıymalı/patetesli Boşnak böreğini, Cevvabi yemeğini ve Kuzu çevirmesini yemeden dönmeyin.

Bu yazı 2153 defa okunmuştur .

YORUMLAR

  • 1 Yorum
  • Şaban Gelmez
    3 yıl önce
    Bosna-hersek Osmanlının gülenyüzüdür.. Keşke Travnik Tuzla Bîhaç Zenitsayıda ziyaret etseydiniz...