BİR ÇOBAN ETMEZSİNİZ
Reklam
Zeynep Haşemi Bayraktaroğlu

Zeynep Haşemi Bayraktaroğlu

Özgür Kalem

BİR ÇOBAN ETMEZSİNİZ

21 Eylül 2018 - 10:19


Sosyal Medyada gezinirken beni hayli etkileyen, bu yazıyı yazmama vesile olan Iğdırlı Çobanın videosunu görünce;  genç çobana hem hayran kaldım, hem de cok duygulandım.

Dudağımdan şu cümle döküldü:
"Başımın tacısın çobanım."
Bu samimi duygular, işte Anadolunun "öz evladı"
Bu bilinç, bu doğallık her şeye bedel.
Elbette eğitim çok önemli, lakin hangi eğitim bu samimiyeti, doğallığı, özgüveni  verir ki ?
Yaşadığı ortam ve yüklendiği sorumluluk onu ne olduğunu bilmeye  sevk etmiş.
Peki ya bir eli yağda bir eli balda , bilgisayar başından kalkmayan, üşenip fırına ekmek almaya gidemeyen, bencil egoist şehirli  hımbıl çocuklara ne demeli.!
Degerli Anne babalar, lütfen erken yaşta çocuklarınıza sorumluluk yükleyin. Yükleyin ki, güçlü olsunlar ve emeğin değerini bilsinler.

Çalışmanın, bütçenin öneminin farkına  varsınlar. Har vurup harman savurmasınlar.
Yazık ki şimdiki çocuk ve gençler genelde beceriksiz, aileye bağımlı, babaya yük, eve hiçbir katkısı olmayan asalaklar halindedir. "Asalak" dediğime kızmış olabilirsiniz ilk başta ama eminim iyi bir düşününce bana hak vereceksiniz.
Özellikle de erkek çocuklarımız 20 / 25 yaşına geliyor hala eli para tutamıyor. Sorumluluklarını bilemiyor. Diyeceksiniz ki öğrencilik hayatı vs .

Evet öğrenci olabilir ama bu onun en azından kendine yetecek harçlığı çıkaracak kadar zamanının olmadığı anlamına gelmez. Bakın bizler sürekli batıya- Avrupaya özenip duruyoruz. Hatta bazıları avrupayı övünç kaynağı gösterip kendi toplumunu ezmektedir. Ama şunu bilmiyorlar ki, batıda çocuk bizdeki gibi asalak olarak yetiştirilmez. Erken yaşta sorumluluk yüklenir tıpkı bu Iğdırlı çocuk çoban gibi. Çogu kendini bilmez insanın dudak büküp çoban deyip aşağıladığı, çobanlık meslegi, ya da çoban, aslında övünçle hayranlıkla bahsettiğiniz batı insanının kalibresindedir. Çünkü erkenden hayatı öğreniyor.


Yazık ki bizim toplum geçmişiyle küskün, ezik, ne şehirli olabilmiş ne de köylü kalabilmiş üçüncü tür bir varlık olduğu için, kimliksiz,kişiliksiz bir kitle oluşmuştur. Çoğunluğu orta sınıftan oluşan, göçle şehirlere doluşan bir toplumuz.
Erkek sabah işe giderken köy -kent kültürü karışığı bir kültürle ne yaptığını bilemeyen kadınımız, elektronik eşyaların verdiği rahatlıkla televizyon başına kamp kurmuştur. O dizi senin bu dizi benim...
Geri kalan vakti mahalle turuyla tamamlayan, dedikodudan vakit bulamayan bir kadın/anne portresi...
Haa köyde ki hayata dudak büker ama köy dizilerine de bayılır  tarzda kadınlar...
Okumayan , kafa bomboş, akşam eş eve dönünce yorgun argın , çenesi durmayan kadınlarımız. Bir de yetmiyor kendini erkegine rakip görüp  erkekliğe soyunmaktalar. Bunlar mı sorumluluk sahibi, edep, terbiye sahibi çocuk yetiştirecek. Peh!
Böyle bir anne ancak asalak yetiştirir. Çünkü kendini daha yetiştirememiştir .
Yani ey yumurtadan çıkıp kabuğunu beğenmeyen mutasyonu tamamlanmayan şehirli (!) anne babalar siz mi daha bilgili bilinclisiniz yoksa hayat dersi veren bu çoban mı?
Hepiniz bir çoban eder misiniz?
Bir çoban etmezsiniz!
Not :  Bilinçli, geçmişiyle barışık, geldiği coğrafya ile gurur duyan, çocuklarına bir hizmetçi değil, sorumluluk bilinci yükleyen anne babalar yazımın konusu dışındadır. Onlar baş tacıdır. O anne babalara selam olsun.

* Köşemize videoyu ekleyemediğimiz için, yazının konusu olan çobanı size izletme fırsatım olamadı. Umarım biryerlerde izleme fırsatınız olur..

Bu yazı 2294 defa okunmuştur .

YORUMLAR

  • 0 Yorum