ŞARKICI HADİSE BAŞKALDIRDI
Reklam
Zeynep Haşemi Bayraktaroğlu

Zeynep Haşemi Bayraktaroğlu

Özgür Kalem

ŞARKICI HADİSE BAŞKALDIRDI

06 Ocak 2018 - 19:13

"Hadise Başkaldırdı" Diye haber yapmış koca koca gazeteler. Sanırsın Hadise 300 spartalı ya karşı ayaklanma başlatmış. O derece heyecanla haber yapılmış. E adamlar da haklı magazin konuları tık rekoru kırıyor. Ne yapsınlar ekmek kapısı . Neyse konunun özüne geçelim. Haberi okuyunca kaç gündür tartışma konusu olan Hadise'nin o malum Klibi, ve RTÜK'ün haklı olarak uygunsuz bulduğu bu şarkı klipine verdiği ceza mevzusu.Hadise de buna baş kaldırmış yani. Neye baş kaldırıyorsun Hadise? Klipi izledim tamamen cinsellik üzerine... Çoğu kareler yatakta geçiyor. Açıklığın, özgürlüğün de bir ölçüsü olmalı. Yıllarca genç neslimizi uygunsuz kliplerle, şarkılarla, filmlerle, dizilerle zehirlediler. Özgürlük teşhircilik değildir. İslam demiyorum dikkatinizi çekiyorsa, Anadolu kültürüne azıcık saygısı olmalı klip yapılırken . Ama yok sanki bir el aksine gençlerimizi kültürümüzden koparmak için inadına müstehcen yayınlar yaptırmaya ısrarcı. Yazımın çıkış noktası Şarkıcı Hadise nin haberi oldu. Lakin tek olumsuz örnek Hadise'nin klibi değil ki, onun gibi nice klip, dizi ve film var. Konu hakkında yazdığımız vakit ise hemen karşı atağa geçip "ÖZGÜRLÜK" diye feveran ediyorlar. Tamam güzel kardeşlerim özgürlük olsun, ama bu özgürlüğün de bir ölçüsü yok mu? Özgürlük; başka fertlerin alanını ihlal etmeye başladı mı orada özgürlüğüm diye tutturamazsınız. Kaldı ki bu toplumun ahlaki kurallarına ters. Zaten hep özgürlük diye diye bu hale gelmedik mi? evet özgürlük hakkın var, yani günah işleme özgürlüğün var. Fakat bunu insanların gözüne sokarak değil.Göze sokunca bu özgürlük değil toplumu dejenere etme oluyor. sonrasında ne mi oluyor? Küçücük ķızlarımız ve oğlanlarımız rol model olarak şarkıcı ve oyuncuları benimsemeye başlar. Şahit olduğum birçok örnek var. Ama bu konuyla ilgili olabileceği için müşahede ettiğim bir olayı yazma gereği duyuyorum. Lakin öncesinde kullanacağım bir tabirle ilgili açıklama yapmalıyım. Varoş tabirini kullanacağım. Ama "Varoş" derken asla küçümsemek için kullanmamaktayım bu sözü. Sadece konuyu daha anlaşılır kılmak için kullandım.Toplumumuzun büyük kesimi bu muhitlerden gelmedir daha sonra kentleşme ve akabinde "Modernleşme" baş göstermekte. Yani olumsuz örnekler ilk başta bu muhitlerde kabul görmekte, hem de hızlıca. Zira buralar popüler kültürle besleniyor. Okuma ,eğitim oranı daha az, kitle iletişim aracı olan televizyonlar daha fazla izlenmektedir. Durum böyle olunca şahit olduğumuz pek çok örnek vuku bulabiliyor. Varoş bir muhitte yaz Kur'an kursunda kız çocuklarını okutuyordum . Bıcır bıcır, gözleri ışıl ışıl mutluluk saçan,ilkbahar mevsiminin güzel bir sabahında çiçek çiçek dolaşan, nazenin kelebek misali kız çocukları. Musiki saatinde çocuklardan ilahi okumalarını istemiştim. İlahi bilmeyen sevdiği çocuk şarkılarını da seslendirebilir dedim. İlahiler okundu çocuk şarkıları da tabi... Güzel gözleriyle dikkatleri üzerine çeken minik tatlı örgencim parmak kaldırdı hocam ben de sevdiğim bir şarkı okumak istiyorum dedi.Tamam dedim . Kalktı bir adim Öne çıktı okumaya başladı.Merakla bekliyordum ne okuyacak acaba? O yazın fenomen olmuş şarkısı "Tuttu fırlattı kalbimi" okumaya başladı . Tabi bir yandan da bedenen uyum sağlıyor figürlerle... daha sonraki günlerde bu şirin kızımızla konuşmuştum Büyüyünce ne olacaksın hangi mesleği seçeceksin "Şarkıcı olacağım hocam" demişti. Neden şarkıcı olmak istiyorsun başka meslekler de var diye sorduğum da gerekçelerini sıralamıştı... Elbette şarkıcı olabilirdi müziğe sanata ilgi duyup o mesleği seçebilirdi. Peki hangi sanat, hangi musiki?Sanat soyunmak ve teşhir etmek midir? Asla değil. çocuklarımız güzel sanatlar okumalı, hatta söyleşi ve seminerlerimde çocuklara tavsiyede bulunmaktayım. Ama gayriahlakiliği, toplumun değerlerini zedeleyen klipler, şarkılar, filmler, diziler yerine daha kaliteli, içi dolu, evrensel mesajlar veren sanat sergilenmelidir. Evet değerli okuyucularım yazık ki göz önünde olan ,hele de popüler kültür ünlüsü insanlar çocuklarımızı gençlerimizi fazlasıyla etkilemektedir. Peki çözüm nedir diye soracak olursanız hemen yazayım. Her aklı başında gençliğin geleceğini kendine dert edinen yazarlarımız sanatçılarımız elini taşın altına koyup faydalı alternatif projeler üretmelidir. Her projeyi devletten beklemek tembelliktir. sivil kuruluşlar ve dahi her fert bu minvalde üzerine düşeni yapmalı .Çocuklarımızı gençlerimizi güzel, aydınlık, inançlı,ahlaklı yarınlar oluşturabilecek donanıma sahip kılınmalıdır.Bize düşen kısmı olarak sosyal anlamda "Okumak Mutluluktur " Projesi başlattık değerli yazar ve işadamı Recep Bayraktaroğlu ile... Projeye konu olan kitabımız "Paçanya Krallığı" isimli kitabımızdır. Bir çok hayırsever insanımızın desteğini aldık kendilerine çok teşekkür ediyoruz. ve siz değerli insanların da desteklerini bekliyoruz.

Bu yazı 3704 defa okunmuştur .

YORUMLAR

  • 0 Yorum