Turan Ateş
1 Mayıs günü saat 10.30 sıralarında ; 1 MAYIS KUTLAMALARI için; Kadıköy-Söğütlüçeşmede Marmaray ile Kutlamaların yapılacağı MALTEPE Sahiline doğru yola koyuldum....
Tabi ki; Gar Alanı çok kalabalık ve Turnikelerin açılması tartışmaları başladı ...
Maltepe alanına yakın yerde indim...İst. TTOB.nin pankart ve görevlileri ile karşılaştım...Sonra İst. Barosunun pankartları ve görevlileri...Av. olmam nedeni ile de; Yargının geleceği için yerimi buradan aldım.
Çok büyük bir kalabalık alana doğru yürüyordu...
Her zamanki gibi POLİS Müdahalesi ve üst araması....Aramada bir anormallik vardı ve ben ilgililere tepki verdim.
ÇOK ÇOK KALABALIKTI...Eski yıllarda olduğu gibi; bazı grupların görüş ayrılığı-fraksiyon- kavgaları yoktu.
Sloganlar...Marşlar....Halaylar...Oyunalar...Danslar eşliğinde alanı çınlatıyordu her meslek grubundaki insanlarımız....
xxxx
Yalnız; Yıllarca 1 Mayıs ve benzeri gösterilerin yapıldığı TAKSİM ALANI neden yasak?
1. Mayıs 1977 de ki KUTLAMALARDA; öldürülen ve hala FAİLLERİ bulunamayan EMEKÇİLERİN ANISI olan TAKSİM ALANI neden YASAAAAAKKKKK?....
Valilik Kararı.....
Peki.....ADALAR VAPURU neden belirli bir süre; İskeleye sokulmadı?....Parti İlçe Başkanının bir gösterisine sebebiyet verildi...Denizi yüzerek geçip İSKELEYE Gelmesi...
Devletin Güvenlik Kuvvetleri ile adeta kafa tutmak....
Yalnız Akşam; TRABZONSPOR ŞAMPİYON Olması nedeni ile TAKSİM ALANINDA KUTLAMLAR....İstanbul'un belirli ve işlek caddelerinde TARAFTAR Gösterileri SERBEST....Hem de silah sesleri ile...
Yalnız; Ben Trabzonspor'un Şampiyonluğu nedeni ile bu KUTLAMALAR " YASAKLANSIN " demiyorum...Şampiyon Trabzonsporun futbolcularını ,yöneticilerini ve taraftarlarını da bu başarılarından dolayı kutluyorum...
Ama; EMEĞİN, yüce değerinin bu alana girmesi neden YASAK?
Yalnız şunu unutmayalım... 1 Mayıs 1977 deki KUTLAMALARDA ÖLDÜRÜLENLERİN ANISINA Büstleri bir gelir ve dikilir...
xxxxx
Tarih boyunca toplumların egemen güçleri ve onları temsilcileri her zaman BİLİME ve BİLİM ADAMINA Saldırdılar....Aydınlıktan korktular, ışıktan korktular, GERÇEKTEN korktular, ÖZGÜRLÜKTEN korktular, uyanan insandan ve HALKTAN korktular...
"Sanıyorum bu dünyada BİLGİSİZLİĞİN BİLİME KARŞI Duyduğu KİN ve NEFRETTEN daha zorlu bir KİN ve NEFRTE YOKTUR..." diyen 17. Yüzyılda GALİLE'ye saldırdılar.
COPERNİK Sistemini geliştiren GİORDA BRUNO'yu ; Tanrı Tanımamazlıkla suçladılar... Ve 7 Şubat 1600 günü ROMA'da CAMPE DEİ FLORİ'de de odunlar üzerinde yaktılar.... İstanbul'daki BRUNO ÜNİVERSİTESİ unvanı buradan gelse gerek...
Ama 294 yıl sonra 1894 de ROMA'nın aynı meydanında; yani yakıldığı yerde, HEYKELİ dikildi....
Fransız İhtilalinden sonra; ÇAĞDAŞ KİMYANIN kurucusu olan ve
" Doğada hiç bir şey kaybolmaz, hiç bir şey yeniden var olmaz " kuralını bulan LAVOİSİER'i ; Cumhuriyetin BİLİM ADAMLARINA ihtiyacı yok.." diyerek GİYOTİNE Gönderdiler...
Tanrı ile Evrenin birliğini savunduğu için İSLAM MUTASAVVIF ve Şair HALLACI MANSUR; " Toplumsal barışı bozduğu" gerekçesi ile İDAM edildi.
RUHU; maddenin bir niteliği olarak gören Şairi ve Bilim adamımız NESİMİ' nin Halep Kalesinde derisi yüzüldü...
Bilim Adamı düşmanlığı, Bilim düşmanlığına; kitap düşmanlığı sanat düşmanlığına dönüştürüldü. Kitaplar yakıldı ve yasaklandı... Düşünce ve sanat zincire vuruldu.
Bilimin, sanatın, felsefenin, yani insanlığın tüm entellektüel mirasının yayılmasına , kuşaktan kuşağa insanlığa ulaşmasına hizmet eden bilim adamının ve sanatçının vazgeçilmez desteği düşman ilan edildi.
Yaşlı tarih; Cehaletin Bilime karşı sayısız saldırı ve cinayetleri ile de doludur.
Ama; Tüm bu cinayetler ve saldırılar BİLİMİ ve SANATI yok edemedi... Varlığın yarılmaz parçası DÜŞÜNCE; sed tanımadan yüzyılları aşarak günümüze kadar da ulaştı.
GİYOTİNLERDE CAN VERENLERİN....İDAM EDİLENLERİN.... ODUNLAR ÜZERİNDE YAKILANLARIN... İNSANLIKDIŞI İŞKENCELERE TABİ TUTULANLARIN ESERLERİ....DÜŞÜNCELERİ....İnsanlığa, insanlığın mutluluğuna İŞIKLARINI SAÇTI....
Okullarımızda ve Üniversitelerimizde okudu.... ESERLERİ; bir kültür mirası olarak kuşaktan kuşağa, dönemden döneme İNSANLIĞIN Kurtuluşuna KATKI verdi. Zaman içinde; İnsan, insanca olan her şeyi sevdi...
İşte bu günkü uygarlık düzeyi; tekerleğin, ateşin, elektriğin, buharın, atomun, CUMHURİYET Devlet şeklinin düşünülemediği dönemlerden bu günlere gelindi.
Evet....Toplumların geldiği bu günkü DÜZEYİ;
" KOLENİN EFENDİYE... İŞÇİNİN PATRONA...MAZLUM ULUSLARIN EMPERYALİZME karşı verdiği korkusuz MÜCADELEYE BORÇLUYIZ....
Yalnız içinde bulunduğumuz TOPLUM DÜZEYİ; bir Mutlu YAŞAM düzeyi olmaktan uzak... İnsanlar hala BİLİMSEL Eğitime, sömürüye , baskıya , işkenceye ve tüm bunların ana sorumlusu olan DEMOKRASİ DIŞI Güçlere karşı mücadelesini sürdürüyor ve sürdürmesi de gerekir...
İnsanlar ULUS olarak BAĞIMSIZ...Ağanın, patronun ve bunların temsilcilerinin baskı ve sömürüsünden kurtulup, kendi entellektüel kişiliğini ve özgürlüğünü kazanmış bir konuma gelinceye kadar uğraş verecektir. İnsanlık Kölelik düzeninden nasıl kurtulmuş ise bu günde; Dünyadaki Ulusun Ulusu sömürdüğü; sömürü düzeninden kurtulacaktır. Ezilen insanlar ve toplumlar bu güne kadar yenilmedi.... Tarihsel gelişmeler hep bu doğrultudadır.
Bu bir DOĞA Yasasıdır. Lütfen bunu anlayalım....
Ülkemizde bir ASIRI Geçmiş bir EMEĞE Sayğı kutlamasına ve Kutlayan EMEKÇLERE SAYGI duyalım...
Onların karşısına YASAKLAR Çemberi ile değil; Sorunlarını Paylaşım ve Çözüm önerileri ile çıkalım.... Bugün RAMAZAN BAYRAMI Kutlamalarını nasıl bir kardeşlik duygusu içinde kutluyorsak; 1. MAYIS EMEĞİN ve EMEKÇİNİN BAYRAMINI da YASKALARLA DEĞİL; HOŞGÖRÜ ile BERABERCE KUTLAYALIM...
Sanırım fazla bir şey istemedim...
Saygı ile...
1 MAYIS- EMEK-GÜNÜNÜ TAKSİM MEYDANINDA KUTLAMAK NEDEN YASAKLANMIŞ?....
1 MAYIS- EMEK-GÜNÜNÜ TAKSİM MEYDANINDA KUTLAMAK NEDEN YASAKLANMIŞ?.... AMA; TRABZONSPORUMUZUN ŞAMPİYONLUK KUTLAMALARINA YASAK DEĞİL....

02 Mayıs 2022 - 17:12
Bu haber 441 defa okunmuştur.
YORUMLAR