BAKANIN GÖREVDEN ALINMASI....

Sn. Turan Ateş Bey'in "BAKANIN GÖREVDEN ALINMASI...." başlıklı makalelerini siz değerli okurlarımızın ilgisine sunuyoruz.

BAKANIN GÖREVDEN ALINMASI....

Sn. Turan Ateş Bey'in "BAKANIN GÖREVDEN ALINMASI...." başlıklı makalelerini siz değerli okurlarımızın ilgisine sunuyoruz.

BAKANIN GÖREVDEN ALINMASI....
30 Ocak 2022 - 14:49

KAMUOYUNA.....

                   BAKANIN GÖREVDEN ALINMASI....                         
      
         İSTİFA ETMESİ....GENSORU İle DÜŞÜRÜLMESİ....

                HÜKÜMETİN  İSTİFA ETMESİNDE BAKANLARIN  
 
                           KONUMU    MÜESSESELERİ...

        1961 ve 1982  Anayasalarımıza göre; BAKANI-BAKANLAR 
          KURULU  LİSTESİNİ; HÜKÜMETİ KURMA GÖREVİNİ 
                CUMHURBAŞKANINDAN ALAN  BAŞBAKAN;                    
                      BAKANLAR KURULU LİSTESİNİ HAZIRLAR...
        YÜKSEK  TASVİPE-CUMHURBAŞKANIN ONAYINA  SUNAR....
        Fısıltı Gazetelerinin yazdığına göre; Bazı Bakanlar bu safhada Cumhurbaşkanın  tavrı ile değişebiliyor....

        Hükümet Programı TBMM.de  OKUNUP, Görüşüldükten sonra da GÜVEN OYUNA Başvuruluyordu. Ve GEÇERLİ OYLARIN YARISINDA BİR FAZLASI OY ÇOĞUNLUĞU Yeterliydi.
       Bu safhadan sonra; artık  Hükümet TBMM .de GÜVEN OYUNU da almış ve  bir BAKANI; Bakanlık GÖREVİNDEN ALACAK Bir GÜÇ ve İRADE Yoktu...
     -Ancak BAKAN İSTİFA Edebilir. Tek taraflı bir irade beyanıdır. Görevden ayrılır...
      -BAKAN Hakkında; TBMM.de GENSORU ÖNERGESİ verilip; Gensoru Önergesinin Kabülü halinde; Bakan Bakanlıktan DÜŞÜRÜLMÜŞ olurdu. Bu Tasarruf; TBMM.nin İradesidir.
      -HÜKÜMET-Başbakan- İSTİFA DİLEKÇESİNİ  Cumhurbaşkanına sunar...Cumhurbaşkanın Onayı ile Hükümet düşer...Ve Bakan da Bakanlıktan düşmüş olur...
      Bu Anayasal Düzenlemelere dayanan Hukuksal Tasarrufların dışında  T.C.nin Bir BAKANINI Kimse Görevden alamaz...
      1978 li yıllar....Merhum ECEVİT' İN 11 liler adı verilen ve  bir Siyasi Partiden kopan  Milletvekillerinin İstifası ve Bakanlık  verilmesi ile kurulan KOALİSYON Hükümetinde; Bir Bakanın  Muhalefet Partisi ile ilişkileri sonunda; Görevden alınamadı. Ve bir takım baskılar sonucu Devlet Bakanı olan kişi; Bakanlıktan İSTİFA ETMEK Zorunda kaldı. Ve bazı hoş olmayan Baskıların Bakana istifa etmesi içinde yapıldığı söylendi...
    Yalnız TBMM. Seçimlerinde Adalet, İçişleri ve Ulaştırma Bakanları Bakanlık görevlerinden çekilirler idi...TBMM.nin Bağımsız Üyelerinden veya TBMM. dışında Bürokratlardan atanırlardı.
      Evet...1980 12 Eylül Askeri Darbesine dek ; DEMOKRASİMİZ de bu özellikler vardı...
       xxxxx
     1982 Anayasamızda ise; BAKANI GÖREVDEN ALMA-Azletme- Müessesi getirildi.
     İlk kez de;  merhum Turgut ÖZAL'ın Başbakanlığı Döneminde EDİRNE MİLLET VEKİL olan MALİYE BAKANI ; Başbakan ÖZAL'ın isteği ile  Cumhurbaşkanı EVREN Tarafından Görevden alındı....
    Yani Demokrasimiz geri fitesini edindi...
    xxxxxx
     Şimdi ise; DEMOKRASİMİZ BAŞKANLIK SİSTEMİNE dönüştü...
     -Bakanlar Kurulu için TBMM.de GÜVENOYLAMASI yok...
      - GENSORU  Müessesi de yok...
      - BAKANLARI İstifa Müessesinin adı da;- GÖREVDEN AFFINI İSTEME- adını aldı...Kabul edip-etmemek de Sayın Cumhurbaşkanın Takdirinde...
      xxxxx
    1961 Anayasası getirdiği bu sistem ile ;TBM.ile BAKANLAR KURULU arasında DENGE Müessesini getirmiş idi.
    TBMM.nin Hükümeti DÜŞÜRME Yetkisine karşılık; HÜKÜMETİN de TBMM.ni FES Etme -Olağan süre dolmadan; TBMM Üyelerini SEÇİME Yollama yetkisini getirmiş idi...
      Yalnız bu Kararları ÖNDERLER alırlar ve  DİSİPLİN Yolu ile de  TBMM.de uygularlar... Ama 1961 Anayasası bu müessesenin uygulanmasını zorlaştırmış idi...Bu Yetki; YÜRÜTME Tarafından  1961 Anayasasının  yürürlüğü döneminde hiç de uygulanmadı...Güven oyu; TBMM.ni tıkarsa; Hükümetin Talebi ve Cumhurbaşkanın TBMM Başkanından alacağı görüş ile TBMM.Fes ederek Seçime götürebilirdi. Bu Müessese  hiç de döneminde uygulanmadı...
      xxxxx
    1961 Anayasası; Bakanların sorumluluklarını;
    -Tek Başına olan Sorumlulukları...
     -Ortaklaşa Sorumlulukları ....vardı.
    Her BAKAN, kendi yetkisi içindeki işlerden ve  emri altındakilerin  eylem ve işlemlerinden sorumluydular...
      Bunun yanında; Hükümetin genel siyasetinin yürütülmesinden de tüm Bakanlar beraber sorumlu idiler...
     Başbakan ise; Bakanlar Kurulunun-Hükümetin Başı başı olarak, Bakanlar arasındaki işbirliğini sağlar ve Hükümetin genel siyasetinin yürütülmesini gözetler ve yönlendirir idi...
     Ortak Sorumluluk İlkesinin doğal bir sonucu davar idi. Ve Bakanlar Kurulu  toplantılarında alınan  KARARLARDAN  birisine katılmayan  ve Karşı olan BAKAN; dilerse kendiliğinden ÇEKİLEBİLİR. Çekilmez ise; Bakanlar Kurulunda alınan o Karara  katılmadığını ileri sürerek SORUMLULUKTAN da Kurtulamaz...
      1973 Seçimleri Sonunda; CHP ile MSP KOALİSYON Kurdular....Merhum ECRVİT BAŞBAKAN...Merhum ERBAKAN BAŞBAKAN YARDIMCISI....
     20.Temmuz 1974 de KIBRIS'a  BARIŞ HAREKATI Kararı alınmış... Harekat sonrası; Başarıyı gölgelemek için bir dedikodu...
    Ecevit ve 7 Bakan Müdahale Kararına karşı çıkmışlar...
     Merhum ERBAKAN; bu dedikoduyu şöyle sonlandırdı.
     " Bu Bir HÜKÜMET SIRRIDIR....Karar öncesi herkes Düşüncelerini açıklayabilir. Ama; Harekat OYBİRLİĞİ ile ALINMIŞTIR...."
    Dedi ve noktayı koydu....
     xxxxx
    Biz; ne zaman ki; BİLİMİN IŞIĞINDA, GÜÇLÜ ve BAĞIMSIZ BİR YARGI ORGANI   ile SINIRLANDIRILMIŞ; KLASİK PARLAMENTER SİSTEME DÖNERSEK-DÖNEBİLİRSEK....DEMOKRASİNİN  O serin esintileri ile serinleyebilirsek; ÜLKE O zaman  özgür bireyler yetiştirebilir...
     BU DURUMDA;                                                                     
        GÜÇLÜ BİR YARGI DENETİMİ ile SINIRLANDIRILMIŞ  KLASİK PARLAMENTER SİSTEM...
      Yani; YASAMA yetkisini kullanan bir PARLAMENTO... PARLEMENTO içindeki Çoğunluğa dayanarak kurulan  ve bu çoğunluktan güç alarak  ÇALIŞAN bir HÜKÜMET-Bakanlar Kurulu...
    SEMBOLİK Yetkilere sahip  ve SORUMSUZ bir Devlet Başkanı yani CUMHURBAŞKANI....Ve YARGI İşleri yanında YASAMANIN ve YÜRÜTMENİN  Eylemlerini de DENETLEYEN Bir YARGI ORGANIN olması gereklidir.
      xxxx
    1982 Anayasasında var olan  ve 109.-114. cü Maddeler arasında  düzenlenmiş olan BAKANLAR  KURULU  Müessesi Anayasadan  16.04.2017 günlü  ve 6771 sayılı Anayasa Değişikliği ile HALK OYUNA Sunularak kaldırıldı.
     Kaldırılan Bu Maddeler;
     11. Bakanlar  Kurulu
          A. Kuruluş; - Madde :109.-                                                             
          B. Göreve başlama ve güvenoyu  -Madde: 110               
          C. Görev sırasında  güvenoyu - Madde: 111                    
          D .Görev ve siyasi sorumluluk  -Madde :112          
          E. Bakanlıkların kurulması ve bakanlar - Madde :113 
          F. Seçimlerde geçici bakanlar kurulu - Madde: 114      
          G. Tüzükler - Madde : 115...
          Anayasanın 106. Maddesinin son üç  fıkrasındaki düzenlemeler ile  BAKANLARA yer verilmiştir.                           
         Bunlar; Suç işleyen Bakanın Yüce Divanca yargılanması ile suç işlediği konusunda karar verilmesi halinde Bakanlığının sona ermesi...
        Cumhurbaşkanı yardımcıları ve  bakanlar, görevleri ile ilgili olmayan suçlarda yasama dokunulmazlığına ilişkin hükümlerde  yararlanır.
      Bakanlıkların kurulması ,kaldırılması, görevleri ve yetkileri, teşkilat yapısı ile merkez ve taşra  teşkilatlarının kurulması  Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenir.
     xxxxx
    1961 Anayasası; Güçlü bir Yargı ile sınırlandırılmış; Klasik Parlamenter  Sistemi  getirmiş ama....
    TBMM.ni de iki MECLİSTEN oluşturmuştur.
    Birisi; 30 yaş, Okur-yazar olmak ve engelli hali olmamak koşulu HALKIN Seçtiği ve 450 Üyeden oluşan  MİLLET MECLİSİ Üyeleri-MİLLETVEKİLLERİ....
    Diğeri ise; Yüksek Öğrenim görmüş ve 40 yaşını bitirmiş Halkın seçtiği 150. SENATÖRLERDEN....Ve Sayın Cumhurbaşkanın seçtiği 15 Üye ile  27 Mayıs  Devrimini yapan 18. MİLLİ BİRLİK Komitesi Üyeleri yanında; Eski Cumhurbaşkanlarından oluşmuştur.
      Cumhurbaşkanlığına ise; gerektiğinde VEKALET İŞİNİ; C.SENATOSU Başkanına bırakmıştır. MİLLET MECLİSİ Başkanı; Yüksek öğrenim ve 40 yaşında olmayabilir...
     İşte 1961 Anayasası böyle bir duyarlılıkla hazırlanmıştır.
      Sonra 1961 Anayasası; YARGIYA Tam BAĞIMSIZLIK  tanımıştır. 
     TBMM.nin Tasarruflarının Anayasaya uygunluğunu; Anayasa Mahkemesine bırakmıştır. Yani TBMM.nin çıkardığı KANUNLARI; hukuka uygun olmadığı zaman İPTAL Yetkisi verilmiştir.
      Cumhurbaşkanı, Başbakan , Bakanları ve Yüksek Mahkeme Başkan ve Üyelerinin de GÖREVLERİ ile ilgili SUÇLARDA YARGILAMA Yetkisini, YÜCE DİVAN Sıfatı ile ANAYASA Mahkemesine  vermiştir.
     Cumhurbaşkanını, İDARİ Birimlerin Tasarruflarının Hukuka Uygunluk Denetimini de DANIŞTAY'a bırakmıştır.
      Tüm Seçimlerin Yapılmasını, gözetim ve denetimini de  Tam Bağımsız  konumda olan YÜKSEK SEÇİM KURULUNA bırakmıştır.
      xxxxx
      Biz böyle bir DEVLET Sistemi ve özellikle de YARGI Sisteminin özlemini çekiyoruz.
     Siyasi Yönetimler....Verdikleri sözlerin arkasında olacaklar mı?
     İleri de bu ANAYASAL Düzenlemeyi değiştirilecekler mi? Yoksa yönetime gelenlere cazip gelip" DEVAM MI " diyecekler?
     Bekleyelim ve görelim....
     Saygı ile....

Bu haber 546 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum