DOKTORLARIMIZA    ve  SAĞLIK 

                   PERSONELİMİZE   SAYGI İLE....

            M.KEMAL  ATATÜRK;                                                        
         "Beni TÜRK HEKİMLERİNE EMANET EDİNİZ..." diyor...
        Evet....Biz  HEKİMLERİMİZE emanetiz....Onların, pırıl pırıl TIP BİLGİLERİNE  ,El Maharetlerine ve Tüm ÖNERİLERİNE inanıyoruz....Onlara Güveniyoruz...Ve SAYGI Duyuyoruz....
      Çünkü Sağlıklı YAŞAMIMIZI ;Onlara emanet ettik...
        PANDOMİ Sürecinde evine gitmeyip; koltuklarda  ve yerlerde battaniye üzerinde uyuyan-dinlenen; kundaktaki bebeklerini yakınlara emanet eden  Hekimlerimizin ve Sağlıkçılarımızın görüntüleri hala gözlerimizin önünde....
              xxxxx
       Bir ANIMI Sizlerle paylaşmak istiyorum....
      2009 yılı Şubat Ayı ortaları....Bir İlimizin SEÇİM KURULU Başkanı olarak YEREL YÖNETİM SEÇİMİNİ Yönetiyorum...Mesai sonrası da İstanbul'a tren ile dönüyorum....
      Siyasi Partiler ADAY Başvuruların son saatte yaptılar...Cuma Günü saat 17.00 de Başvuruları aldım...Ve Tren Garına geçeceğim...
    Personelin birisinden UYARI...
      Ceza Mahkemelerinin Mesai sonrası Nöbetçi olduğum....C. Savcısının  kalabalık bir Şüpheli Soruşturması yaptığı  uyarısı...
    Soruşturmayı yapan C.Savcısı Meslektaş ile görüştüm...Soruşturmasının uzun süreceğini...İstanbul'a gitmemden vazgeçmemi önerdi...
      Gece Saat 03.00 ....Adliye Av. ve Yurttaş kalabalığı....
     Beş Dr. ve bir kaç da Sağlık  Personeli...
     Olay ve  İsnat olunan SUÇLAMA.... Dr.lar RÜŞVET ALMIŞLAR....
    Beni de; bu konuda  rahatsız eden yok...Ters bir Hakimim ,bazılarına göre... Kullanmam gerekli  İlaçlarım da yanımda değil... Bizim Adliye Dr.dan istedim, kullanmam gereken ilaçları...
    Olayı ve DR.lara isnat edilen SUÇLAMAYI sordum...            
           Dr. lar RÜŞVET ALMIŞLAR!....
        Bizim C. Savcısı bir saatte bir  Şüpheli dinliyor. Dosya yaprağının  1/4 sayfası kadar yazılı ifade....
      Bizim SORGULAMA ve TUTUKLAMA Süreci başladı... 
    Ağır Ceza Mahkeme Salonunun birisini duruşma için hazırlamışlar... Kapılar açık...Salon kalabalık...Avukatlar....Şüphelilerin Yakınları...Medya.....Emniyet Mensupları....Meraklılar....
     Kimlik Tespitleri ...Savunmalar....Avukatların Savunmaları....Yargılama uzadı...
    Başta Hekimler olmak üzere herkes de bir panik ve sıkıntı....
     Ben, cübbeyi çıkardım ve lavubaya gittim-geldim...Özür diledim bu sürecim için ve " YAŞ İleri...Sıkıntılar oluyor ..." dedim...
      Av.ın birisi... Şüpheli konumunda olan Dr.ları kasdererek ; "İçlerinde ÜROLOĞ var...Sizi tedavi eder....." dedi...
       Benim cevabımda Kürsüde şu oldu...
       "Elbette Biz ,Onların pırıl pırıl TIP BİLGİLERİNE....El Maharetlerine  güveniyoruz...Ve saygı duyuyoruz...Sağlı bir Yaşam yönünden Onlara EMANETİZ...." dedim...
     Yalnız; "Siz Bizim için SOCRATT'an da  Kıymetlisiniz MÜMTAZ Bey..." sözü sonrası Sıkıyönetim Hakim Üyesinin sözünü ...Ve Mahkumiyet Kararını da de  anımsattım...
       Ama...Gerek HEKİMLER...Gerek Savunma yapan AVUKATLAR...Ve  Şüpheli Yakınları...İzleyiciler... Panik içindeler.... TUTUKLANACAKLAR MI-SERBEST Mİ Bırakılacak DR.lar....
      KARAR:  "Dr.lar, Toplumda SAYGIN bir Meslek grubu olduklarından, sağlıklı yaşamımızı kendilerine emanet ettiğimizden; RÜŞVET VEREN kişinin Kim olduğu ve verilen -alınan  Rüşvet Paranın ortadan olmadığından....İkametgah sahibi olduklarından....C. Savcısının; TUTUKLAMA İSTEKLERİNİN REDDİNE.... SERBEST BIRAKILMALARINA...."
     Bende ; cübbe sırtımda o kalabalık içinde ...Onlarla , Av.katlar...İzleyiciler ...Yakınları içinde  yürüyerek odama geçtim...
     Saat 05.00 ...Emniyet Müdürünün talimatı; Polis Ekibine...Seçim Kurulu Başkanlığı da var üzerimden...Hakim Beyi Zırhlı Araç ile İstanbul da evine kadar bırakılacak....
      Ertesi günü Yankılar....
     Bazı SİYASİLER...." Efendim....Bir Hakim...Dr.lar için nasıl olurda; Toplumda SAYGIN Bir Meslek Grubu diyebilir..."
     Elbette söylerim....SAĞLIKLI  Yaşam için, Biz kendilerine  EMANETİZ....
      Efendim Dedikodular...." HAKİMİN KIZI da DOKTORMUŞ....Evet ...O zaman Uzmanlığını yapan Doktor.... Şimdi aynı zamanda da Öğr. Üyesi....Önümdeki Adli Olay ile Ne ilgisi olabilir?"
       xxxxx
      İki Yıl önce CORONA  VİRÜSÜ Nedeni ile Üstün Hekimlik Hizmetleri sundular...Bazı Hekimlerimizi ve Sağlık Personelimizi CORONA Virüsü nedeni ile de kaybettik. Her gün belirli bir süre  Evlerimizin Balkonlarımızda  Onlara  IŞIKLI GÖSTERİ  ile moral taşıdık...Saygımızı ve sevgimizi sunduk...
       Bunları unutmadık....
     Ben Haydarpaşa -Siyami ERSEK Hastanesinde ANJİ oldum...Doc. Dr. ÖZLEM Hanımın;-kızım yaşlarında- Eşim yanımda ellerini öptüm... YEDİTEPE Hastanesinde GÖZ OPERASYONU yapan  Doç.Dr. Vildan Hanımın da  aynı şekilde ellerini öptüm...
     Her iki Hekimimizde çok duygulandılar....
      Çünkü...O eller öpülür...
     Evet...Bir HEKİM kolay yetişmiyor....
    Onlara saldıranlar....Lütfen....Yapmayınız....
     Adliye Koridorlarında Hekimlerimizin Davalarını zevkle üstleniyorum....
      Tüm HEKİMLERİMİZ ve SAĞLIK PERSONELİMİZ; son derece  sıkıntılı ve STRESLİ  oldukları bir süreçten geçmektedirler...
     Bu süreçte de tüm SAĞLIK Mensuplarımız bir PANİK ATAK içindeler...
      Bunun yanında Hekimlerimizi ve Sağlık Personelimizin CAN GÜVENLİKLERİ de ALLAHA Emanet konumundadır...
      Hekimlerimizin ve Sağlık Personelimizin  CAN GÜVENLİKLERİ Kalmamıştır. Bıcaklanmalar...Saldırılar....ve Ekonomik sıkıntılar....
     Başka bölgelere atama ve  görev değişimi baskıları....
     HİPOKRAT Yemini  etmiş ve bu etik sözleşmeye uyan  HEKİMLERE Toplumun Güvenmesi ve inanması önde gelen bir arzumuzdur.
     Ne yazık ki....TIP Bilimi ile ilgisi olmayan ve HURAFEYE yer     veren ....İnsanlara  olmayacak bir UMUT Satan ÜFÜRÜKÇÜLER de türedi....Mezarlıklar güzergahlarında 29.90 tl. CORONA Duası okuyan...Para makinası ile Banka kartından tahsilat yapan Kişi ve Kişiler türedi....Bunlar fazla bir tepki ile de gündeme gelmedi ve getirilmedi....
     Hekimler, İNSAN VUCUDUNA  müdahale, bilgi ve yetkisine SAHİP olan  tek ve onurlu mesleğin sahibidirler...
       HEKİMLERLE İLGİLİ ÖZEL BİR YASANIN DÜZENLENMESİ ; Gereğini de buradan haykırıyorum....
       HEKİM; bir Kamu görevlisi yerine göre, ama bir Devlet Memuru da değildir. Yaptığı görev; kendisini bu katoğorilerden ayırır...Görevinde BAĞIMSIZDIR.....TIP Biliminin VERİLERİNE Bağlıdır. Tüm Talimatları da buradan alır...
      Bu gün olumsuz sonuç  veren her TIBBİ OLAY ;bunu gerçekleştiren HEKİM Aleyhine  Yargıya sunuluyor.  Ama, bu gidiş SAĞLIK yönünden  ENDİŞE Vericidir. Yaralarımızı saracak, Tedavi edecek ve kısacası bize  İğne yapacak  HEKİM Bulamayabiliriz. Kaş yaparken de , Göz de çıkarmamalıyız...
      Biz her şeye rağmen, HEKİMLERİMİZİN ve Tüm SAĞLIK PERSONELİMİZİN  SORUNLARINI ÇÖZÜMÜNDE YANLARINDAYIZ....
      HEKİMLERİMİZE DE OLUMSUZ SÖZ  Söylenmesinden de üzüntü duyarız....Son günlerde duyuyoruz da!....
     Onları Seviyoruz....Saygı duyuyoruz...
     Aslında; böyle bir Yazıyı 14 Mart TIP BAYRAMINDA Yazmam gerekirdi...Ama....Hekimlerimize yönelik beyanlar ve anlatımlar; böyle bir duyguyu hemen açıklama gereğini bende oluşturdu.....
      Sayın HEKİMLERİMİZ....Lütfen görevinizin başında olunuz...Bu Ülke...Bu Ülke İnsanı  Sizlerden  Hizmet bekliyor...Ülkeyi terk etmeyiniz...Sizi çok seviyoruz....Seveceğiz de...
        Saygı ile...