* Yasemin Buğday 

 

Vatana ihanet suçu işleyen bir mahkumun AB uyum yasaları çerçevesinde, bahçeye. havalandırmaya çıkarılma hakkı var.

 

Hafta sonları da içinde olmak üzere günde iki kez iki saat. 

 

Ağırlaştırılmış müebbet hapis mahkumların ise ne havalandırma, ne sohbet, ne arkadaş ve akraba ziyareti, ne de haberleşme gibi tüm hakları kısıtlı. 

 

23 saat boyunca tek başına yaşamak zorundalar, sürekli bir “hücre hapsi” içerisindeler.

 

Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, hem şartla salıverilme olanağı bulunmaksızın “ölünceye kadar” sürecek olması nedeniyle hem de infaz koşullarının ağırlaştırılmış olması sebebiyle insanlıkdışı bir cezalandırma biçimi.

 

Kenan Demirkol'un bir kitabında ise şöyle yazıyor;

 

"Hayvanlar eskisi gibi beslenmiyor. Reklamlardaki yeşil alanlarda otlayan mutlu ineklere artık çok az rastlanıyor. İnekler, tavuklar, hatta keçiler artık çoğu zaman güneş görmeyen barınaklarda ithal GDO lu kesif yemlerle besleniyor. Bu hayvanların mutlu olmadıkları kesin. Ancak bunların ürünlerinin insanlara ne derece zararlı olduğu konusu yeterince tartışılmıyor. " diyor.

 

Bu İnek nasıl mutlu olur?

 

GDO'suz yemle beslesek?

 

Havalandırma süresini 2 saate çıkarsak?

 

Ne değişecek Demirkol?

 

"Empati yapalım" haydi..

 

"O da bir idam mahkumu, idamını bekliyor."

 

İlk fırsatta kesilerek infaz edilecek.

 

Bu insan mahkum kaçabilir ise hapishaneden nereye gider?

 

Peki inek kaçabilir ise nereye gider?

 

"Polonya'da bir çiftlikten kaçan inek, tarihi Bialowieza Ormanı'nda yaşayan bizon sürüsüne katıldı."

 

Özgürlüğüne düşkün" bir inek, doğal yaşama dönmeye karar verdiğinde işte böyle davranıyor. 

 

Tamamen doğal, genetiği insan eli ile değiştirilmemiş bir canlı olan ve sayıları yalnızca 520 kalan, soyu tükenmek üzere olduğu için koruma altına alınan Bialowieza Bizonları da bu insan ıslahı canlıyı aralarına kabul etmişler.

 

İnsan ise özgürce çiftleşmeye devam ediyor, şu an itibari ile 7 milyar 440 milyona ulaştı.

 

Son 70 senede insan nüfusu tarihteki en yüksek sayısına ulaştı.

 

İnekler mutsuz, suni döllenme ile üreyebiliyor, hepsi esir, her birinin ömrü de en fazla 7 yıl. 

 

Sonra kesime/ idama gidecek.

 

Havalandırma saatleri Avrupa'da daha fazla, Türkiye'de ise hemen hiç yok.

 

İnekler Avrupa'da daha fazla haklara sahipler.

 

Bizdekiler güneşi görmeden ömürlerini tamamlıyorlar.

 

Her inek ne suç işlediler ise ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmış durumdalar.

 

Vatana ihanet etmediler, tecavüzcü değiller, kimseyi öldürmediler.

 

Peki nedir bu insan zulmü?

 

Bir hesap günü olacak ise kim hesabını verecek?

 

Neden hala bizlere etini ve sütünü sunan bu canlıların refahını sağlamıyoruz?

 

Neyi bekliyoruz?

 

Bu refahı sağlayamayan bütün üreticilerin elinden inekler kurtarılmalı.

 

Hayvan refahı sağlayamayan yetiştirici olamamalı..

 

İnancı olan veya olmayan bütün tüketiciler bu suça ortaklar.

 

Her bir bardak süt, her bir dilim peynir veya her bir et ürünü tükettiğimizde bunu hatırlayınız.

 

Yasemin Buğday