Reklam

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ ve ANAYASAMIZ....

-1961 Anayasasındaki düzenlemeye göre;Cumhurbaşkanı Seçimi-

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ ve ANAYASAMIZ....

-1961 Anayasasındaki düzenlemeye göre;Cumhurbaşkanı Seçimi-

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ ve ANAYASAMIZ....
22 Kasım 2023 - 21:24

Turan Ateş Bey'in yazısı:

     a) Anayasanın-1961 Anayasaındaki düzenlemeye göre ;- 95. Maddesinin getirdiği düzenleme;
     "MADDE 95-Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet  Meclisince, kırk yaşını doldurmuş ve yüksek öğrenim yapmış kendi üyeleri arasından,üye tam sayısının üçte iki çoğunluğu ile gizli oyla yedi yıllık  süre için seçilir;ilk iki oylamada bu çoğunluk sağlanamazsa,salt çoğunlukla yetinilir.
       Bir kimse arka arkaya iki defa Cumhurbaşkanı seçilemez.
      Cumhurbaşkanı  seçilenin partisi ile ilişiği kesilir ve Türkiye Büyük Millet meclisi üyeliği sıfatı sona erer. "
      Madde; gayet sarih  ve herkesin anlayabileceği dil ve anlatım ile kaleme alınmıştır.
      1961 Anayasasının Yürütme organına getirmiş olduğu güzel bir  yenilgi, Cumhurbaşkanın TARAFSIZLAŞTIRILMASI  gerek.
       1924 Anayasası,Cumhurbaşkanı ile  iktidardaki Siyasi Parti arasında çok yakın olan bir ilişki kurulmuş idi. Cumhurbaşkanı dört yılda bir, Yeni Meclis tarafından -Meclis toplandıktan sonra- seçili-yordu. Ve Meclisin Görev süresiylede sınırlıydı.
      Ayrıca Cumhurbaşkanlarınında,Parti Üyeliğinden çekilme geleneği de yoktu.
       1924 Anayasasının getirdiği sistem; Parlementer sistemin temellerinden birisini de ortadan kaldırmış idi. Yani Cumhurbaşkanı Tarafsız değildi.Tarafsız olmasını da güçleştiriyordu.
        1961 Anayasası sisteminde ise tüm önlemler alınmıştır. TBMM.Üyelerince Cumhurbaşkanı; kırk yaşını doldurmuş ve yüksek öğrenim görmüş Üyeler arasında seçilmekteydi.
       Cumhurbaşkanı, 7 yıllık süre için seçiliyor ve Parlemento ve Partisi  ile ilişkiside kesiliyordu. Cumhurbaşkanı seçilen Kişi; Süresi sona erdikten sonra da C. Senatosu Tabii  Üyeliği sıfatını alıyordu. Amaç; Cumhurbaşkanlığının Tarafsızlığı ve Partiler üstü bir konum-du.
      1961 Anayasanın Halkoyundan geçerek kabül edilmesi sonrası; TBMM. Cumhurbaşkanı Seçimini yaptı.
    27 Mayıs Harekatının Lideri merhum Cemal GÜRSEL'i 431 OY ile 7 yıl için Cumhurbaşkanı olarak TBMM.seçti.
    Merhum Gürsel Sağlık sorunları vardı ve vefatı ile; merhum S.DEMİREL; Genelkurmay Başkanı Cevdet SUNAY'ı; emekli edilerek; Kontenjan Senatörlüğüne getirildi ve TBMM.de Cumhurbaşkanı Se-çildi...
     Bu Seçim olayına;TBMM.de  karşı çıkan TEK LİDER de  Merhum OSMAN BÖLÜKBAŞI oldu. ve TBMM.de oy kullanmadı.
    Türkiye 12 Mart 1971 ASKERİ DARBESİNİ yaşadı...Merhum SUNAY'ın süresi doldu.
     12 Mart'ın Liderlerinden Genel Kurmay Başkanı olan Orgeneral  FARUK  GÜRLER Cumhurbaşkanlığı Kontenjan Senatörü oldu ve Cumhurbaşkanı Adayı oldu. Merhum FEYZİOĞLU ve bazı Milletve-killerinin destek verdikleri görüldü. Merhum DEMİREL ve ECEVİT Karşı çıktılar...Uzun sürede Turlar devam etti...
     Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Cihat ALPAN ve ECEVİT Görüşmesi bu sorunu çözdü. Merhum FAHRİ KORUTÜRK,TBMM.ce Cumhurbaşkanı seçildi.
      Nihayet 1980 yılı başlarında Yeni Cumhurbaşkanı  Seçimi de  gündeme geldi. Eski Hava Kuvvetleri Komutanı; Muhsin BATUR aday gösterildi. 4 oy gibi bir farkla Seçimi kazanamadı.Ama,süreside dol-du TBMM.den ayrıldı.
       Ve 12 EYLÜL 1980 ASKERİ DARBESİ yaşandı....Demokrasinin SAKSISI da KIRILDI...Ülke, Askeri Darbe Dönemini yaşadı.
        Anayasa Oylaması Sonucu  ile de Merhum EVREN PAŞA; Halk oyu ile Cumhurbaşkanı seçildi.
                xxxxx
        Peşinden Merhum ÖZAL...Vefatı sonrası da; Merhum DEMİREL Cumhurbaşkanı seçiildi.
      Buradan bir düşüncemi açıklıyorum...Yani İTİRAF ediyorum...
     Ben; Merhum Süleyman DEMİREL'i sevmedim ve oy da verme-dim. Ama; Cumhurbaşkanı iken hayran kaldım...Saygı duydum. Ta-rafsız bir Cumhurbaşkanlığı yaptım...Merhum ECEVİT, Görev Süre-sinin uzatılmasını istedi ama; TBMM.de Anayasa Düzenlemesi geç-medi...
          xxxxx
     b)Yüksek Mahkeme Başkanlarından birisinin Cumhurbaşkanı se-çilmesi; Merhum ECEVİT'in içinde bir uhdeydi. Hatta; 12 Mart Döne-minde; DEMİREL'e Yüksek Mahkeme Başkanlarından Birisinin Seçi-mini; ve hangisinin seçilmesini de Demirel'e bırakmıştı. Anayasa Mahkemesi Başkanı Sayın A. NEJDET SEZER'in seçilmesinden de ECEVİT öncü olmuştur.
      2000 li Yıllar sonrası Cumhurbaşkanlığı Seçimleri sıkıntılı bir şekilde devam etti...Sayın Abdullah GÜL'ün seçimi...Ve Hükümet ile uyumsuz oluşu...Yaşanan Serüvenler...
       Yalnız 1961 Anayasasının 97/2. Maddesi; Cumhurbaşkanın  Görev ve Yetkilerini belirlemiş idi. Yetkileri sembolik idi...
       1961 Anayasasına göre; Cumhurbaşkanı Sorumsuzdu.
     Anayasanın 98. Maddesine göre; " Cumhurbaşanın tüm tasar-ruflarında; Başbakan ve ilgili Bakan sorumluydu."
     Bu SORUMSUZLUK; İLKÇAĞ Krallarının-Padişahlarının  Mutlak SORUMSUZLUĞU Gibi değil;  Yetkilerinin Sembolik oluşudur.
      1961 Anayasanın 99. Maddesi; " Cumhurbaşkanı, vatan hainliğinden dolayı, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tam sayısının  en az üçte birinin teklifi üzerine, üye tamsayısının  en az üçte ikisinin  Meclislerin  birleşik toplantısında vereceği kararla suçlandırılır. "
      1961 Anayasasının getirdiği DEVLET SİSTEMİNİ şöyle tanımlamak gerekir:
     "GÜÇLÜ BİR YARGI  DENETİMİYLE SINIRLANDIRILMIŞ  KLASİK PARLAMENTER SİSTEM..."
      -Yasama Yetrkisini kullanan bir MECLİS...
      -Onun içindeki çoğunlukça  kurulan ve bu çoğunluğa dayanarak çalışan bir hükümet...
        -Sembolik  yetkilere sahip sorumsuz  bir Devlet Başkanı-Cumhurbaşkanı-
        -Normal YARGI İşlerinin yanında hem YASAMANIN, hemde  YÜRÜTMENİN  Davranışlarını Denetleyen bir  YARGI ORGANI...
       Olarak düşünmek gerekir.
            xxxxxxxxxxxxx
    c) 1982 Anayasası; Cumhurbaşkanlığı Müessesini;  YÜRÜTME Baş-lığı altında  101. ve devamı  Maddelerinde düzenlemiştir.  Bu düzen-leme; 16.04.2017 tarihinde düzenlendi.
      " Cumhurbaşkanı, kırk yaşını doldurmuş, yüksek öğrenim yap-mış, milletvekili seçilme yeterliğine sahip Türk vatandaşları arasın-dan  doğrudan halk tarafından seçilir.  
        Cumhurbaşkanın görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa  Cumhurbaşkanı seçilebilir.
         Cumhurbaşkanlığına, siyasi parti grupları, en son yapılan genel seçimlerde toplam geçerli oyların tek başına veya birlikte en az yüz-de  beşini almış olan  siyasi partiler ile en az  yüzbin seçmen  aday gösterebilir.
       Cumhurbaşkanı seçilen milletvekilinin  Türkiye Büyük Millet Meclisi  üyeliği sona erer.
       Genel oyla yapılacak seçimde, geçerli oyların salt çoğunluğunu alan aday, Cumhurbaşkanı seçilir. İlk oylamada bu çoğunluk sağla-namazsa, bu oylamayı izleyen  ikinci pazar günü ikinci oylama ya-pılır. bu oylamaya ilk oylamada en çok oy alan iki aday katılır ve ge-çerli oyların çoğunluğunu alan aday, Cumhurbaşkanı seçilir.
       İkinci oylamaya katılmaya  hak kazanan adaylardan birinin her-hanği bir nedenle  seçime katılmaması  halinde; ikinci oylama, boşa-lan adaylığın birinci oylamadaki sıraya göre ikame edilmesi suretiyle yapılır. İkinci oylamaya tek adayın katılması halinde, bu oylama refe-randum şeklinde yapılır. Aday, geçerli oyların salt çoğunluğunu aldı-ğı takdirde Cumhurbaşkanı seçilir. Oylamada, adayın geçerli oyların çoğunluğunu alamamsı halinde,sadece Cumhurbaşkanı seçimi yeni-lenir.
       Seçimlerin tamamlanamaması  halinde,yenisi göreve başlayın-caya kadar mevcut Cumhurbaşkanının  görevi devam eder.
       Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin  diğer usul ve esaslar  ka-nunla düzenlenir."
       Anayasadaki bu düzenleme; gayet açık ve de sarihtir. Uzman bir Hukukçunun  YORUMUNA da gerek yoktur.
      Özet olarak; Cumhurbaşkanı olabilmek için; 40 yaşını bitirmiş olmak, 4 yıllık Yüksek Öğreenin görmüş olak; Aday gösterilmek ve GEÇERLİ OYLARIN; % 50+1 ini almış olmaktır...
            xxxxxxxxxx
     d)  Bizim mevcut Cumhurbaşkanının  Yüksek Öğrenim Belgesi hep tartışıldı. Bazı çevreler, 4 Yıllık Yüksek Öğrenim Diploması yok-tur...Düşüncesini yaydılar...                                                            
        Sosyal Medyadan bir ÇIKTI  ve bir DİPLOMA dolaştı...
       Yalnız Tartışılan bir durumda; Anayasadaki düzenlemeye göre;   
          " Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir."
       Ben Sosyal Medyadan bu konu ile ilgili Açıklamalarda bulun-dum ve Yorumlarda yaptım...
     Bazı Hukukçular;
    "Efendim , Sayın ERDOĞAN, Anayasa değişikliği öncesi bir dönem yaptı ama, O görev, Önceki Anayasadaki düzenleme gereğiydi."
     Ancak; Anayasadaki yeni düzenleme ile ilgili olarak da;  GEÇİCİ BİR MADDE  METNİ konacaktı. Ve; Bu ANYASA Gereği, bir Aday iki kez  Cumhurbaşkanı  Adayı olup, Seçilebilirler...Düzenlemesi kona-caktı. Böyle düzenlemenin varlığı halinde  olumsuz bir tartışma da yaşanmazdı.
       Sayın ERDOĞAN; 3. kez Cumhurbaşkanlığı yapmış olarak görül-mektedir.
                    xxxxxxx
        Bugüne dek de böyle devam ederek yapılan Cumhurbaşkanlığı SEÇİMİ SİSTEMİ değiştirlmek istenmektedir.
      -Öce   % 50+1 Sistemi değil; Adaylar arasında en çok oy alan Aday Cumhurbaşkanı seçilmiş saayılsın...
      Bu bir görüş...
      -Ancak Devlet Başkanı seçiliyor...Nitelikli bir çoğunluk gerekir. Yani Salt  ÇOĞUNLUK Yerine; Adaylardan en fazla OY Almış ADAY Seçilmiş sayılsın...
      1961 Anayasası; TBMM Başkanın Seçimindende ilk İKİ TURDA Nitelikli 2/3 Oy Çokluğu aranıyordu. Üçüncü Turda ise; SALT Çoğun-luk yeterli görülüyordu...Yani Anayasa Yazılı bir metin olarak düzen-lemiş idi...
       İktidar Partisi Sözcülerinin tüm demeçlerinin  konusu; bu günkü uygulanan sistemden vazgeçilsin ve  NİSBİ ÇOĞUNLUK Yeterli sayıl-sın...
        Türkiye'de Siyasal Yönetim; önceki Dönemlerde uygulanmakta olan KLASİK  PARLAMENTER SİSTEMDEN  vaz geçti ve BAŞKANLIK SİSTEMİ Benzeri bir sisteme geçti...
        Parlamentonun içinde seçilen bir BAKANLAR Kurulu yoktur. Denetimininde  Yapılamadığı bir Bakanlar....TBMM.nin Denetim konusunda bir btasarruf yetkileri de yoktur...Özellikle de GENSORU Müesesesi...
      e) Merhum DEMİREL;Muhalefete meydan okurdu." Bulun 226 yı, Beni Hükümetten indiriniz!..." derdi.
     C. SENATOSUNDA; Reddilen Yasanın TBMM.de Kabül edildi ama...226 sayısının altında...Anayasa gereği; Senatodan REDDO-LUNAN Yasa Tasarısı TBMM.de Salt Çoğunluk olan 226 Milletvekili Oyu ile kabül edilirdi.
      DEMİREL; bu kezde; " Ne gerek vardı bu 226 sayısına...TBMM.de Oyçokluğu sağlandı..."
       Evet; siyaset böyledir...Olur...Öyle de!...Böyle de!...
      Yalnız; Anayasa Mahkemesi ve diğer Yargı Orgaanları ile ilgili-özellikle de -DANIŞTAY- ile ilgili yakınmalar; 1971 ve sonrası  yıllar-da merhum S. DEMİREL'den geldi.
      "TBMM.nin üstünde bir ANAYASA MAHKEMESİ.....Hükümetin üstünde bir DANIŞTAY.....
     TBMM.nin çıkarddığı Kanunları iptal ediyor... Danıştay; Hüküme-tin aldığı Kararları iptal ediyor...
     Bu ANAYASA ile Devlet idare edilmez!...Bu sistemin en kısa sürede değiştirilmesi ve Milli İradeye dönülmesi gerekir..."
 Demeçleri ile de "ANAYASAYA HAYIR!....Mitinğleri " başlattı.
      Yargıdan, özellikle de Anayasal Yargı ve İdari Yargıdan; Siyasal Yönetim her zaman yakınmalarda bulunmuştur.
      ASKERİ Müdahaleler yaşanmıştır. Yargı ile ufak-tefek değişimler getirmiş ise de; Yargının Çalışmlarını ve Kararlarını esastan değişime götürememiştir.
       SONUÇ Olarak baktığımızda;
      YARGITAY 3 CEZA DAİRESİ ile ANAYASA MAHKEMESİ arasındaki olumsuz tartışma ve Anayasa Mahkemesi Üyeleri hakkında SUÇ DUYURUSU nedir? ÖLÜ DOĞMUŞ bir Karardır.                                    
      Bu Kararı hangi Mahkeme uygulayacaktır? Karar ile ilğili Görev; ilk aşamada Yargıtay C.Başsavcısınındır. Sayın Başsavcımız buyursun-lar...
      Alt Mahkeme; Görevinden dolayı Üst Mahkeme hakkında da SUÇ Duyurusunda da bulunamaz...
      Milletvekili seçilen ve Cezaevinde bulunan CAN ATALAY'ın Tahliyesi konumu; Mahkumiyet Kararını veren İst. 13. AĞIR CEZA Mahkemesinin görev alanında olan bir sorundur.
      Anayasa Mahkemesi; talep uyarınca" HAK İHLALİNİN Varlığını." kabül etmiştir.
       Bu Karara dayanılarak; Tahliye Kararı vermek de İst. 13. Ağır Ceza Mahkemesini Görevidir.
       İki Yüksek Yargı Organı arasındaki bu çekişme de nedir? Olması gereken de UYUMDUR....Ülkeyi de kimsenin  Kaosa   götürmeyede hakkı ve yetkisi de yoktur.
     SONUÇ olarak; şunu söyleyebilirim....
     Şu andaki Siyasi Yönetim ve TBMM.nin Üye Dağılımı da Anayasa-yı  Değiştirmeyede yeterli de değildir.
      TBMM. de ki MUHALEFET ;                                                                                                                                                    
        -CUMHURBAŞKANIN TBMM.de kendi Üyeleri arasında nitelikli bir üyenin seçilmesine ....
        -Parlamento içinde Başbakan ve Bakanlar Kurulunun Oluşturul-masına..                        
         -Bakanlar Kurulunun da Parlamento Denetimine açık olduğu...
         - YARGININ da;Tam Bağımsız olacağı bir SİSTEME de açık ol-duğu...
         Görülmektedir.
          1961 Anayasasındaki Düzenlemeler; Kişi Özgürlüğünü üstün tutarak; Yurttaşları  ve Özgürlüklerini  DEVLETE Karşı koruyan bir  Düzenlemedir. Kişilerin Özgürce yaşamaları için; Devletin  tüm so-rumlulukları düzenlemiştir.                                                                                          
            Kişi asıl; Devlet  istisna olmuştur.
          Devamı olan-değiştirilen ve 12.Eylül Anayasası- Devleti, Kişi-lerden koruyan, kişilerin hak ve özgürlüklerine sınırlama getirmiştir. Devleti, Kişilerden korumak için düzenlemeler getirmiştir.                            
           Devlet asıl; Kişiler istisna olmuştur.
         Saygı ile....

Bu haber 389 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum