AK Parti 1. Olağanüstü Büyük Kongresinde 1245 delegenin imzasıyla genel başkanlığa aday gösterilen Konya milletvekili ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, 1388 delegenin oy kullandığı seçimde geçerli sayılan 1382 oyun tamamını alarak AK Parti'nin 2. Genel başkanı oldu.
Seçim sonucunun açıklanmasının ardından bir teşekkür konuşması yapan Davutoğlu, "Allah bu sorumluluğun gereğini yapabilme gücü versin. Sayın Cumhurbaşkanımıza ayrıca teşekkür etmek istiyorum, bana güç vermektedir.
Bugün ve yarın Türk demokrasi tarihinde ilk defa böylesine devir teslim olmadı, hiç bir farklı görüş ve farklı izlenim olmadan tam bir birlik
beraberlikte bir devir teslim oldu. AK Parti bugün, ahlak ve erdem
siyasetiyle farkını ortaya koymuştur." dedi.
Ahmet Davutoğlu kimdir?
1959 yılında Konya'nın Taşkent ilçesinde doğan Ahmet Davutoğlu,
İstanbul Erkek Lisesi'ni bitirdikten sonra, 198384 eğitim öğretim
yılında Boğaziçi Üniversitesi'nin Ekonomi ve Siyaset Bilimi ve
Uluslararası İlişkiler bölümlerini çift ana dal programıyla(ÇAP) bitiren ilk öğrenci oldu. Aynı üniversitenin "Siyaset Bilimi ve Uluslararası
İlişkiler" bölümünde doktora yaptı.
1990 yılında, ABDden gelen teklifi reddederek Malezya Uluslararası İslam Üniversitesinde yardımcı doçent olarak çalışmaya başladı. Üniversitenin Siyaset Bilimi bölümünü kurdu ve 1993 yılına kadar bu bölümün başkanlığını yürüttü.
1993 yılında doçent oldu ve 19951999 yılları arasında Marmara Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümünde çalıştı. 1995 - 1999 yılları arasında Yeni Şafak Gazetesi'nde köşe yazarlığı yaptı. 19982002 yıllarında, Silahlı Kuvvetler Akademisi ve Harp Akademilerinde misafir öğretim üyesi olarak ders verdi.
19992004 yılları arasında profesör oldu ve Beykent Üniversitesi'nde, üniversite yönetim kurulu üyeliği, senato üyeliği ve Uluslararası İlişkiler Bölümü başkanlığı, Marmara Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümünde de misafir öğretim üyeliği yaptı.
Recep Tayyip Erdoğan ile de belediye başkanlığı öncesinde tanıştı. Abdullah Gülün Başbakanlığı döneminde dış politika Baş Danışmanı oldu, büyükelçilik unvanı aldı. Erdoğan Başbakan olduktan sonra da görevine devam etti. Daha sonra 1 Mayıs 2009'da meclis dışından Dışişleri Bakanı olarak atandı.
Dış politika konusunda Türkçe ve
İngilizce kaleme aldığı çok sayıda eseri bulunmaktadır. Ayrıca eserleri
Japonca, Portekizce, Rusça, Arapça, Farsça ve Arnavutça başta olmak
üzere çeşitli dillere tercüme edildi.
Evli ve dört çocuk babası olan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu İngilizce, Almanca ve Arapça biliyor.
Stratejik Derinlik
Davutoğlu, Türkiye'nin uluslararası konumunun ele alındığı Stratejik derinlik kitabıyla anıldı.
Soğuk Savaş öncesi ve sonrası dünyadaki uluslararası sistemin ele alındığı kitapta değişen bu yapıda Türkiye'nin konumu üzerinde duruluyor. Kitapta, Türkiye'nin Osmanlı İmparatorluğu mirasıyla ilişkilerine dikkat çekilerek, Balkanlar - Anadolu - Ortadoğu - Kuzey Afrika - Batı Asya bölgesiyle tarihi ve organik bağlarının yüklediği sorumluluklar dairesinde bir gelecek anlatılıyor.
Kitabın önsözünde şu ifadelere yer veriliyor: Soğuk Savaş sonrası dönemin getirdiği dinamik uluslar arası ve bölgesel konjonktürde en yakın havzasından başlayarak dışa açılması kaçınılmaz olan Türkiye'nin stratejik derinliğinin yakın kara, yakın deniz ve yakın kıta bağlantıları ile yeniden tanımlanması ve bu derinliğin jeopolitik, jeoekonomik ve jeokültürel boyutlarının dış politika parametreleri olarak kapsamlı bir şekilde yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir. Modernite Avrupa-Merkezli bir tarihi sürecin eseriydi; küreselleşme ise kaçınılmaz bir şekilde başta Asya olmak üzere bütün insanlık birikimini tarihin akış seyrinde tekrar devreye sokacak unsunlar taşımaktadır. Tarihi birkimi etkin bir açılıma temel sağlayacak toplumların öne çıkacağı bu süreçte Türkiye tarihi derinliği ile stratejik derinliği arasında yeni ve anlamlı bir bütün oluşturma ve bu bütünü coğrafi derlik içinde hayata geçirme sorumluluğu ile karşı karşıyadır. Staretejik açıdan mihver bir ülke olan Türkiye, bu sorumluluklarının gereğini yerine getirmesi durumunda, yeni dengelerin oluşacağı daha istikrarlı uluslar arası konjonktüre daha uygun şartlarda giren merkez bir ülke konumu kazanacaktır." (İLKHA)
YORUMLAR