Reklam

DENİZ HIYARLARI, DENİZLERİN ÇÖPÇÜSÜDÜR

DENİZ HIYARLRI DENİZLERİN ÇÖPÇÜSÜDÜR, BİZİM HIYARLAR, DENİZ HIYARLARINI TOPLAYIP, İHRAÇ EDİNCE EKOLOJİK DENGE BOZULDU, MÜSİLAJ OLAYI İLE BAŞIMIZ BELÂYA GİRDİ.

DENİZ HIYARLARI, DENİZLERİN ÇÖPÇÜSÜDÜR

DENİZ HIYARLRI DENİZLERİN ÇÖPÇÜSÜDÜR, BİZİM HIYARLAR, DENİZ HIYARLARINI TOPLAYIP, İHRAÇ EDİNCE EKOLOJİK DENGE BOZULDU, MÜSİLAJ OLAYI İLE BAŞIMIZ BELÂYA GİRDİ.

DENİZ HIYARLARI, DENİZLERİN ÇÖPÇÜSÜDÜR
08 Haziran 2021 - 19:23

Necdet Topçuoğlu yazdı :


Deniz hıyarları kirlilikleri yiyerek beslenirler. Tek bir deniz hıyarı; günde 350 kilogram, yılda 120 ton kumu ağır metallerden arındırır.
 
Oksijen sağlayan deniz çayırlarını temizler, deniz suyunu süzen pinaları temizler, filtre görevi görür.
 
Tarladaki traktör misali; deniz tabanını santim santim tarayarak, havalandırır, ekosistemi güçlendirir.
 
Deniz hıyarının kilosu 150 dolar.
 
Çünkü, Uzakdoğu mutfağında çok sevilen bir yemek maalesef… Çin'e Japonya'ya Güney Kore'ye Singapur'a ihraç edilmektedir. Lüks restoranların menülerinde yeralıyor. Bambu filizi, taze zencefil, turp ve bıldırcın yumurtasıyla pişirilmektedir. Çorbası da yapılıyor. Afrodizyak etkisi var. Ayrıca, kozmetikte kullanılmaktadır.
 
İşin ucunda para varsa ne olur?
 
 Hükümet tarafından avlanmasına izin verildi.
 
Güya kota konuldu ama, kim dinler, talan edildi.
 
Ana Muhalefet; konuyu Meclis'e taşıdı, soru önergesi verildi.
 
İktidar oralı bile olmadı.
 
Kilosu pahalı, cezası ucuzdu…
 
Haliyle, kaçak avcılık patladı.
 
Neredeyse, bir tane bile deniz hıyarı bırakılmadı, hepsi toplandı.
 
İktidar umursamadı.
 
Akademisyenler yalvardı, yapmayın etmeyin, sivil toplum örgütleri yalvardı, lütfen bu yağmayı durdurun, aklı başında balıkçı kooperatifleri yalvardı, ekolojik denge bozuluyor. Didim, Çeşme, Bodrum, Datça, Ayvalık yalvardı; denizimiz kirleniyor, berraklığı bile yavaş yavaş kayboluyor, bu gidişle turizmi öldürürsünüz denildi…
 
İktidar hiç aldırış etmedi..
 
Marmara Denizi'nde şakır şakır kaçak avlama yapıldı, internete bakıp okuyun; Tekirdağ, Çanakkale, Erdek, Gemlik, Mudanya, Şarköy, Marmara Ereğlisi'nde adeta nesli kurutuldu.
 
Deniz yıldızının üreme döngüsü imha edildi.
 
2016'yılından itibaren Kuzey Ege yağmalandı.
 
2020'den beri Güney Ege yağmalanıyor.
 
Göz göre göre…
 
Yasal korumayla yokedildi.
 
Mahkemelik oldu.
 
Tarım Bakanlığı'nın tebliğiyle; iki farklı kota uygulandığı, böylece iki şirkete imtiyaz sağlandığı, ayrıcalık tanındığı gerekçesiyle dava açıldı.
 
Bu iki şirkete; 900'er ton nakil belgesi verilirken, diğer şirketlere sadece 20'şer ton nakil belgesi verildiği öne sürüldü.
 
Danıştay iddiayı haklı buldu, kota tebliğinin yürütmesini durdurdu.
 
Yine kimse, bana mısın demedi.
 
Yürütme durduruldu, talan durdurulamadı.
 
Aynı denizi paylaştığımız Yunanistan'da mesela, deniz hıyarı avlayabilir misin?
 
Mümkün değil.
 
Bizimkiler; kanunla izin veriyor, Yunanistan'da kanunen yasak!
 
Kaç paraysa ödüyorlar, bizden satın alıyorlar, kendi kıyılarındaki deniz hıyarlarına asla dokunmuyorlar.
 
Ve hâlâ deniyor ki, yahu nereden çıktı bu deniz salyası (müsilaj)? Denizlerimizi bile yağmaladılar. Sonuç hüsran.

Bu haber 976 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum