Reklam

‘Erbaa narince bağ yaprağı’ başta Avrupa olmak üzere birçok ülkeye ihraç ediliyor

TOKAT'ın Erbaa ilçesinde 20 bin dönümlük arazide yetiştirilen coğrafi işaretli ‘Erbaa narince bağ yaprağı’ başta Avrupa olmak üzere birçok ülkeye ihraç ediliyor.

‘Erbaa narince bağ yaprağı’ başta Avrupa olmak üzere birçok ülkeye ihraç ediliyor

TOKAT'ın Erbaa ilçesinde 20 bin dönümlük arazide yetiştirilen coğrafi işaretli ‘Erbaa narince bağ yaprağı’ başta Avrupa olmak üzere birçok ülkeye ihraç ediliyor.

‘Erbaa narince bağ yaprağı’ başta Avrupa olmak üzere birçok ülkeye ihraç ediliyor
24 Haziran 2020 - 20:37


Erbaa'da kendine has aroması, ince ve narin yapısıyla dikkat çeken bağ yaprağının hasadı devam ediyor. İlçede 20 bin dönümlük arazide yetiştirilen bağ yaprağı Türk mutfağının lezzetlerinden yaprak sarmasının ana malzemesi olarak kullanılıyor. Yılda 8 ile 13 bin ton arası hasadın gerçekleştirildiği ilçede toplanan bağ yaprakları önce salamura yapılıyor, daha sonra organize sanayi bölgesinde bulunan fabrikalarda paketlenip pazara sunuluyor. 2017 yılında ‘Erbaa narince bağ yaprağı’ adıyla coğrafi işaret belgesi alınan üzüm yaprağı, başta Avrupa olmak üzere birçok ülkeye ihraç ediliyor.
İlçede 20 bin dönümlük arazide yılda 8-13 bin ton arası yaprak üretildiğini ifade eden yaprak işleme fabrikası sahibi Çetin Temiz, "Narince üzüm yaprağı bu yörede yetişiyor. Başka bir yörede yetişmiyor. Narince asmasını Ege bölgesinde yapıldığı zaman verim alınamıyor. Ama bu, yörede Erbaa'ya ait bir kültür. Bu kültürü yaşatmaya çalışıyoruz. Farklı bir özelliği var. Damak tadı farklı. Her şeyi farklı" dedi.

'GEÇEN YIL 880 TON YAPRAK İHRAÇ ETTİK'
Yaprak ihracatına 2003 yılında başladıklarını ifade eden Temiz, "Önceden yurt içi satışı vardı. 2003 yılında ihracata başladık. Her yıl kapasite ikiye katlandı. Bir TIR ile başladı. Sonraki yıl 2 TIR, 6 TIR derken şu anda yıllık 40 TIR’ın üzerinde ihracatımız var. En fazla ihracat yaptığımız yer Avrupa. Şirketimize ait Belçika'da depomuz var. Hollanda'da ofisimiz var. Avrupa’nın bütün ülkelerine oradan dağıtıyoruz. Bunun haricinde İngiltere’de bayimiz var. Dubai'de bayimiz var. Orta Doğu’ya az veriyoruz fakat bu üzüm yaprağını en çok tüketen kitle Ermeniler, Araplar, Kürtler ve Türkler. 2020 yılında benim amacım bin tonu aşmak. Erbaa yaprağı satılmaz elde kalır yani pazarı yok diye bir şey yok. Biz müşterilere yok satıyoruz. Amerika'ya yok satıyoruz. Diğer ülkelere yok satıyoruz. Talep var" diye konuştu.

'TEMİZ ÜRÜN YAPMAMIZ GEREKİYOR'
İhracatta en büyük problemin ilaç kalıntısı olduğunu, buna dikkat edilmesi gerektiğini ifade eden Çetin, "Gün dönümü deriz, 22 Haziran'a kadar üzüm bağları ilaç istemez. Gün dönümünden önce bir ilaç, gün dönümünden sonra ikinci ilaç yapılır. O da bakır ve toz kükürttür. Bunun haricinde yasaklı ilaçlar kullanılıyor. Zehir atılıyor. Böcek ilaçları atılıyor. Bağda faydalı böcekler var, bunlar yok ediliyor. İlaçlamayı düzgün yapmamız gerekiyor. Pestisit kalıntısı çıkmaması gerekiyor. İlaç aslında üzüme atılıyor. Vatandaş artık hormondur, yaprak gübresidir bağdan fazla ürün alacağım diye bunları yapıyor. Bunların önüne geçmemiz gerekiyor. Pestisit tahlili olmadan Avrupa'ya mal girmiyor. Temiz ürün yapmamız gerekiyor" ifadelerini kullandı. 
Kaynak: Tokat Haberleri

Bu haber 2529 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum