Futbol kulüplerinin bu ekonomik krizde Bankalar Birliği ile borç yapılanması konusunda anlaşma yapmaları ne anlama geliyor?

Futbol kulüplerinin bu ekonomik krizde Bankalar Birliği ile borç yapılanması konusunda anlaşma yapmaları ne anlama geliyor? Yazarımız Sayın @ErdalAlkis yazdı: AVRUPA’DA OLMAYAN VE FUTBOLCU ÇÖPLÜĞÜ HALİNE GELMİŞ BİR LİG

Futbol kulüplerinin bu ekonomik krizde Bankalar Birliği ile borç yapılanması konusunda anlaşma yapmaları ne anlama geliyor?

Futbol kulüplerinin bu ekonomik krizde Bankalar Birliği ile borç yapılanması konusunda anlaşma yapmaları ne anlama geliyor? Yazarımız Sayın @ErdalAlkis yazdı: AVRUPA’DA OLMAYAN VE FUTBOLCU ÇÖPLÜĞÜ HALİNE GELMİŞ BİR LİG

Futbol kulüplerinin bu ekonomik krizde Bankalar Birliği ile borç yapılanması konusunda anlaşma yapmaları ne anlama geliyor?
05 Ekim 2020 - 10:09

TFF Süper lig 2020-2021 Sezonu çok ciddi sorunlar ve tartışmalar ile başladı. 
Ligi şampiyon bitiren Başakşehir henüz nasıl şampiyon olduğunu bile anlayamadan küme düşmeler tüm profesyonel liglerde iptal edildi. 
Aynı zamanda Kulüplerin transfer bütçesi bunun teknik altyapısı hazırlanmadan kısıtlamalar ve yasaklar ile birden bire sinirlerin gerilmesine, kulüplerin birbiri ile bel altı atışmalarına zemin oluşturuldu.
Kulüplere finansal fair play getiren TFF kendi bütçesinde resmen çuvalladı. Bırakın Fnansal Fair Play uygulamasını, ne hukuki ne de ahlaki olmayan harcamaları ile zarar bile ettiği halde (“bazı kulüplerin katılmadığı”, bazı başkanlar katılmadığı halde katıldı gösterilerek çoğunluğun sağlandığı bana anlatıldı) katılanların oy birliği ile ibra edildi. Bunun için kulüplere yayın geliri ödemesi havuç olarak gösterildi…
Sonuçta kulüplerin bu karara uymadıklarını sağır sultan bile biliyor. 
Bu “Borçlanma Bütçesi” aslında Süper Lig kulüplerinin Bankalar Birliğine borçlarını yapılandırma için zorlama bir karar olduğunu söylemiştim. Zira bunu uygulamayan 2 kulüp vardı. Bunlar Fenerbahçe ve Kasımpaşa’dır. 
Fenerbahçe aslında oyunu biliyordu. Ama eski asbaşkanı ve şimdiki TFF Başkanı transfer edilenlerin TFF nin verdiği borçlanma bütçesini aştığını ve bundan dolayı lisans vermeyeceği; ancak Bankalar Birliği ile anlaşması ve bunu belgelemesi durumunda lisansları vereceğini ve borçlanma konusunu da görmeyecekleri şeklinde belgesiz bir anlaşma ize Fenerbahçe’yi buna zorladılar. Dolayısıyla Fenerbahçe bunu yapmak zorunda kaldı.
Kasımpaşa direnmeye devam ediyordu. Ama aldığım bilgi onların da bu imzayı atacakları şeklinde. Zira TFF Başkanı bu anlaşmayı imzalamalarının şart olduğunu açıkça söylüyor. Bakıp göreceğiz…      
 Peki, kulüplerin bu ekonomik krizde Bankalar Birliği ile borç yapılanması konusunda anlaşma yapmaları ne anlama geliyor?
 Bir defa neredeyse bütün kulüpler finansal olarak iflas etmiş durumdalar. Bu durumda olan herhangi bir firma asla ve kat’a varlığını sürdüremez. Ama arkasında kitleler olunca spor kulüpleri varlığını sürdürebiliyor. Nerede nasıl planlandı bilmiyorum ama bir akıl bütün kulüplerin “kesinlikle ödenemeyecek olan borçlarını, gelecekteki tüm gelirlerini ve kulübün tüm kurumsal yapısını bankalar Birliğine ipotek vererek borçlarını yapılandırdılar. 
Bu borçların ödemesi 2 yıl içinde başlayacak…
Eski bir futbolcunun TBMM ye sunduğu SPOR KANUNU TEKLİF taslağı nereden bakılırsa bakılsın amaçsız ve sporun özerkliğine aykırı olduğu gibi, Anayasaya da aykırı olduğu açıktır. Bunun için hukukçu olmaya bile gerek yok. Eğer bu teklif kanunlaşırsa futbol tüm taraflarıyla abluka altına alınmış ve amacından tamamen uzaklaşmış olacaktır. Bu durumu görmemek için kör olmak lazım. 
Peki, ne olacak dersiniz?
2 yıl sonra kulüpler borçlarını ödeyemeyecekler. Eski bir torpilli futbolcunun önderliğinde çıkarılması planlanan kanunla kulüp başkanları attıkları imzadan dolayı sorumlu tutarak yargılama yolu açılacak ve bu kulüpler artık başkanlık seçimleri dahi yapamayacaklar. Dolayısıyla bu kulüplere kayyum ataması yapılarak artık kulüplerin her türlü tasarrufu Bankalar Birliğinin tasarrufuna bırakılacaklar. Bazı dostların anlattıkları gibi, bu durum belki mevcut yöneticilerden daha iyi yönetilen bir sistem de olabilir. Sonrası ne olur bilemem ama artık taraftarları olan, marşları gururla söylenen, bayrakları onurla sallanan kulüpler yavaş yavaş tarihin sayfalarında kaybolup gidecekler.  
Şimdi buraya kadar söylediklerime bu durumu görmek istemeyenler kehanet olarak bakacaklar. Ama sonrasında olayları teker teker yaşamaya başladıklarında bu yazılanlar o gün çare olmayacak! 

YAZININ TAMAMI İÇİN..

Bu haber 1062 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum