''Türkiye neden geri kaldı'' sorusu, ekonomik gelişme konusunda doktora yapmama neden olmuştur. Vardığım sonuç çok basit. Bir ülkede hukuk ve adalet düzeni kurulamamış ise, o ülke gelişemiyor.
Osmanlı dönemindeki hukuksuzluklar saymakla bitmez. Ekonomik anlamda beni en çok etkileyen, Süryani bir vatandaşın Halepteki tekstil fabrikasının yıkılması olmuştur. Fes üreten bu fabrika ile Fransızlar rekabet edemiyor, Sadrazamı ikna eden Fransızlar, fabrikayı devlete yıktırmak suretiyle, sorunu kökten hal ediyorlar.
Cumhuriyet farklı mı ? Hayır. 1942 yılındaki servet vergisi ile servet ve sermaye güvenliği sorunu yaratıldı. Bu tarihten sonra ülkede para kazananların bir ayağı yurt dışı olmuştur. Ülkede kazanılan paralar, yatırıma dönme yerine yurt dışına aktarılmıştır. 1960 darbesi ile getirilen servet beyannamesi uygulaması, müteşebbisin önü tamamen kapanmıştır.
1965 yılından itibaren, Rahmetli Süleyman Demirel ülkenin sanayileşmesi için elinden geleni yapmıştır. Beni her gördüğünde ''Hoca her yıl bir milyon genç ekonomiye işsiz olarak katılıyor. Çare nedir'' diye soruyordu. Her seferinde ''Fabrika '' diyordum. Rahmetli Demirel, sonuna kadar yatırımcının yanında oldu. Nerede bir fabrika açılıyor, işi gücü bırakıp açılışa gidiyor. Düğün-bayram yapılıyordu. Süleyman Demirel rahmetli olduktan sonra bu heyecan kayboldu.
Çok fabirika açtık. Ancak, açılan fabrikaların çoğu kapandı. Birinci neden, Müteşebbisin önüneki idari engeller idi. İkinci neden ise İdari Yargı sistemidir. Sistem sermaye birikimine olanak tanımıyor. Sermayesini korumak isteyen müteşebbis, sabit karakterli yatırımlardan uzaklaşıyor.
Uzun yıllar yaşadığım tecrübe ve yaptığım doktora eğitiminden sonra ulaştığım neticenin özeti şudur; Hukuk ve adalet düzeni kurulmadan ülkelerin gelişmesi ve ilerlemesi mümkün olamıyor.
Almanyadaki bir değirmenicinin, 1750 yılında, Alman Kralına ''Berlin'de hakimler var'' diyebilmesi, Almanyanın neden geliştiğine cevap üretiyor. Vatandaş ''Ankara'da hakimler var'' diyebileceği hukuk ve adalet düzenini bekliyor.
Şinasi Kara
YORUMLAR