Reklam
Reklam

MESUDİYE'DE NUH TUFANI SONRASINA AİT OLABİLECEK İZLERE RASTLANDI

MESUDİYE'DE YOK ARTIK DEDİRTEN KEŞİF ERDEM BABA TEPESİNDE! NUH TUFANI SONRASINA AİT OLABİLECEK İZLERE RASTLANDI.

MESUDİYE'DE NUH TUFANI SONRASINA AİT OLABİLECEK İZLERE RASTLANDI

MESUDİYE'DE YOK ARTIK DEDİRTEN KEŞİF ERDEM BABA TEPESİNDE! NUH TUFANI SONRASINA AİT OLABİLECEK İZLERE RASTLANDI.

MESUDİYE'DE NUH TUFANI SONRASINA AİT OLABİLECEK İZLERE RASTLANDI
12 Mayıs 2022 - 00:06


Jeologlar yaptıkları araştırmalar neticesinde, 7-8 bin yıl önce, Ege denizinde meydana gelen bir süper volkan patlamasının sonucunda oluşan tusunaminin etkisiyle büyük bir felaket yaşandığını, Akdeniz'den gelen suların hızlı bir şekilde Karadeniz'e boşaldığını bu felaket neticesinde, Çanakkale ve İstanbul boğazların oluştuğunu düşünmektedirler. Bu doğal felaketler neticesinde Karadeniz, göl olmaktan çıkmış deniz haline gelmiştir. Yaşanan bu felaketler sonucu Karadeniz'in sularının yaklaşık 110 metre kadar yükseldiği tahmin edilmektedir.
Tamamda bu olayın Mesudiye ile ne alakası var dediğinizi duyar gibiyim. Sıkı durun o zaman tarih öncesi çağlarda Mesudiye’nin yüksek rakımlı tepelerine erken kalkolitik ve tunç çağı safhalarında yoğun bir nüfus hareketinin  yaşanmış olduğu çeşitli emarelerden anlaşılmaktadır. Öyle ki havalin daha düşük rakımlı ve de daha verimli binlerce hektarlık arazileri bomboş dururken, her nedense tarih öncesi çağlarda, Erdem kırının yüksek rakımlı çevrelerinde büyük bir nüfus patlaması yaşanmış olduğu apaçık ve seçik bir biçimde gözlemlenmektedir.
Günümüzde hiç bir değeri olmayan bu yüksek irtifalı tepelerin, tarih öncesi çağlarda bu denli rağbet görmüş olması oldukça şaşırtıcıdır. Bu dönemde  Erdem kırının dört bir yanının taş dizgili örgüler halinde  parsel parsel paylaşılmış olduğu ve yakın çevresinde M.Ö.5000-3200/2700/2600'lü yıllardan kalma yüzlerce sayıda höyük tespit edilmiş olduğu da diğer gözlemlerimiz arasında yer alır.
Hal böyle olunca bu çağlarda yaşayan insanlar için bir şeylerin ters gittiğini düşünmek yanlış olmayacaktır.
Öyle ki  insanları iki bin rakımlı tepelerde yaşamak zorunda bırakacak kadar büyük bir  afet olmasa bu insanların yaşadıkları verimli toprakları terk edip yüksek rakımlı yerlere doğru göç etmek zorunda kalmaları düşünülemez.
Jeologların 7-8 bin yıl önce yaşandığını tahmin ettikleri doğal felaketler ile ilgili yaptıkları araştırmalardan elde ettikleri bilgilerle, bizim Erdem Kırı tepesiyle ilgili yaptığımız araştırmalar neticesinde elde ettiğimiz bulgular tutarlılık göstermektedir.
Kalkolitik çağda yaşanan afetler sonucunda Karadeniz’in sularının yükselmesiyle o dönem insanlarının güneydeki yüksek rakımlı tepelere doğru kaçmak zorunda kalmış olasılığı yüksektir. Bu durum bizlere  ilahi kitaplarda da sıkça anlatılan Nuh Tufanını ve sonrasında yaşananları anımsatmaktadır. Erdem Baba tepesi bağrında barındırdığı gizemlerle insanı adeta cezbetmektedir.
İşin açıkçası, buradaki tarihi kalıntılar oldukça düşündürücüdür. Varsayımlar ne olursa olsun çeşitli gizemlere sahne olmuş bu mekân her haliyle görmeye değer tam bir doğa harikasıdır.
Bilimsel çevreler tarafından yapılacak araştırmalar neticesinde, Erdem kırı tepesi dünya çapında dikkatleri üzerine çekecek gibi görünüyor.
Kaynak
Oğuz Karaduman

Bu haber 732 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum