SU İYİ BİR MÜHENDİSTİR. SU SİZE UYMAZ. SİZ SUYA UYMAK ZORUNDASINIZ..

SU İYİ BİR MÜHENDİSTİR. SU SİZE UYMAZ. SİZ SUYA UYMAK ZORUNDASINIZ. BU SEBEPLE SU HİZMETLERİ İLE UĞRAŞANLAR, TEKNİĞİN GEREKTİRDİĞİ ŞARTLARI SAĞLAYARAK SUYA UYACAK TESİSLER YAPMAK, HALKIN CAN GÜVENLİĞİNİ SAĞLAMAK ZORUNDADIR

SU İYİ BİR MÜHENDİSTİR. SU SİZE UYMAZ. SİZ SUYA UYMAK ZORUNDASINIZ..

SU İYİ BİR MÜHENDİSTİR. SU SİZE UYMAZ. SİZ SUYA UYMAK ZORUNDASINIZ. BU SEBEPLE SU HİZMETLERİ İLE UĞRAŞANLAR, TEKNİĞİN GEREKTİRDİĞİ ŞARTLARI SAĞLAYARAK SUYA UYACAK TESİSLER YAPMAK, HALKIN CAN GÜVENLİĞİNİ SAĞLAMAK ZORUNDADIR

SU İYİ BİR MÜHENDİSTİR. SU SİZE UYMAZ. SİZ SUYA UYMAK ZORUNDASINIZ..
15 Ağustos 2021 - 12:44



KASTAMONU - BOZKURT İLÇEMİZDE MEYDANA GELEN AFET OLAYININ SORUMLULARINI AÇIKLIYORUZ -2

DSİ VE YÜKLENİCİ FİRMANIN AÇIKLAMALARINA CEVAPLAR

Değerli Arkadaşlarım 
DSİ HES aleyhindeki iddiaları reddediyor.  DSİ, ilk yaptığı açıklamada  " Bu tesisler, barajlı/depolamalı HES değildir, kanal tipi projelerdir. Söz konusu tesislerde, 10 Ağustos gecesi saat 11.00'dan itibaren elektrik üretimi durdurulmuştur. Regülatörlerde taşkına sebep olabilecek bir depolama bulunmamaktadır.”  demiştir.

Muhtemelen Twitter, Facebook ve digital gazetelerde yayınlanan paylaşımlarımızın yüzbinlerce insanımıza ulaşması üzerine, Firma Sahiplerince yapılan açıklamada " 4 metre yüksekliği ve 12 metre uzunluğuyla savaklı bir yapıya sahip olan santralin ardında tutulan suyun miktarı ise sadece 45 bin metreküp kadardır.  Bu miktar Bozkurt ilçe merkezinden yüksek debi ile uzun süre akan suyun tahminen 10 binde birine tekabül etmektedir. Eşine tarihte az rastlanır şiddette yağışlara bağlı olarak gerçekleşen doğal afet sonrasında saha ekiplerimizden gelen bilgiler DSİ, Kastamonu Valiliği ve Enerji Bakanlığı ile düzenli olarak paylaşılmıştır."  Şeklinde bir açıklama yapmıştır.

Kaldı ki görselliğin haberle veya açıklamalarla birlikte verildiği gönümüzde, devletin en önemli kurumlarından olan DSİ ve İşleten firma Ebru HES ve Aybige HES’in son durumu ile ilgili resim yayınlamıyor. 

Basında da Ebru ve Aybige Hidro Elektirik Santrallarının ve depolama tesisleri yani Barajları ile ilgili sadece bir haberde gördüğümüz ve burada paylaştığımız resim haricinde hiçbir resim görülmüyor. 

Google da da Ebru HES ve Aybige HES ile ilgili bir resim görülmüyor. Sadece İnşaat halinde bir resim bulduk birde halkın itirazları ve tesisin yapımının, halkın tepkisi ve yargı kararları ile durdurulduğuna dair bir iki yazı ile ilgili resimler var. 

NEHİR TİPİ SANTRAL NEDİR HANGİ TEDBİRLER ALINARAK İMAL EDİLİR

Sevgili okurlar,
DSİ ve müteahhidin söylediklerine cevap vermeden önce onların sığındığı Nehir tipi santral nedir onu anlatalım. 

Nehir tipi santraller, kuruluş ve işletme giderleri düşük, çevresel etkileri sınırlı, az bir zaman zarfında inşa edilebilen, büyük ölçüde yerli ve ekonomik geri dönüşümü kısa süren tesislerdir. 

   HES yapısal olarak su alma yapısı (regülatör), su iletim hattı, yükleme havuzu, basınçlı boru ve jeneratör den oluşur. 

Hidroelektrik santraller; nehir veya kanal üzerine inşa edilen Nehir Tipi Santraller (Depolamasız) ve yapay düşü verilerek oluşturulan Baraj tipi (Depolamalı) Santraller olarak ikiye ayrılabilir. 

Nehir tipi santrallerde, yükleme havuzunun kapasitesi sınırlı olup küçük bir su depolama kapasitesine sahiptir. Bu nedenle, yalnızca nehirde enerji üretimi için yeterli debi olduğu sürece verimli çalışırlar. 

Depolamalı santrallerde suyun akış yönünde set kurularak (baraj gibi) suya potansiyel enerjinin kazandırılarak enerji üretilir.

SU EN İYİ MÜHENDİSTİR. SU SİZE UYMAZ. SU İLE UĞRAŞANLAR, TEKNİĞİN GEREKTİRDİĞİ ŞARTLARI SAĞLAYARAK SUYA UYACAK TESİSLER YAPMAK HALKIN CAN GÜVENLİĞİNİ SAĞLAMAK ZORUNDADIR.

Değerli arkadaşlarım:
Bir akarsu üzerinde bir tesis yapılınca doğal dengeler bozulur. Su iyi hatta en iyi mühendistir. Su size uymaz. Siz suya uyarsınız. Suyun sizden bekleyeceklerini teknik hesaplar ve buna bağlı koruyucu tesisler yaparak yerine getirirsiniz. 

Getiremezseniz doğal felaketler meydana gelir. İnsanlar hayatını kaybeder. Doğayı tahrip ederek işlediğiniz suçu, doğaya atamazsınız. 

Hidroelektrik santraller, havza bütünlüğünde yapılacak bilimin ve tekniğin ışığındaki bir planlamayla ve yöre insanlarının onayıyla geliştirilecek projeler olması gerekirken, uygun olmayan planlama, tesis tipi seçimi, inşaatı ve işletmesi bakımından doğal yapıda ve çevrede olumsuz etkileri meydana gelmektedir.

Ülkemizde havza bazında yani akarsuyun drenaj alanının tamamını içine alan  kapsamlı bir planlama mevcut değildir. Ayrıca her bir proje noktasal ve tekil bazda değerlendirilmek yerine aynı dere üzerinde veya havzayı oluşturan farklı akarsu kollarında planlanan projelerin birikmiş etkilerinin ortaya konması gerekmektedir. 

Tüm havzayı içine alacak şekilde Hidrolojik, jeolojik ve bitki örtüsü ile ilgili özelliklerin doğru olarak ortaya konması ve mühendislik hesaplamalarının bu değerlere göre yapılması gerekmektedir.

Kurulu gücü kaç MW olursa olsun; HES inşaatları sırasında bitki örtüsünün tahrip edilmesi, kilometrelerce uzunlukta kanalların yapılması, boruların döşenmesi, tünellerin açılması, dolayısıyla büyük hafriyat miktarlarının oluşması mümkündür. 

Bunlar akarsuda ve çevrede çok büyük etkiler yaratmakta ve değişimlere sebep olmaktadır. Bu nedenle,  gelişmiş ülkelerde görülen örneklerinde olduğu gibi bu tesislerin çevrede meydana gelecek taşkınlar başta olmak üzere, planlama raporlarından itibaren yapılacak teknik ve imalat işlerinin tüm doğal etkiler dikkate alınarak yapılması gerekmektedir

Bu tip santraller planlanırken projelendirilirken, tip, yer seçimi ve bir akarsu vadisindeki sayılarına karar verilirken, en fazla, yani 100 yıllık 500 yıllık feyezan durumunda çevrede meydana gelebilecek zararların baştan hesaplanarak projelerin buna göre yapılması,  şletme süreci boyunca çevreye sıfır zarar gelecek şekilde gerekli imalatların yapılması gerekmektedir.

AKARSULARIMIZIN BULUNDUĞU ALANLARDA ORMAN KESİMİ DERHAL DURDULMALIDIR.

Değerli Arkadaşlarım,
Karadeniz’de yağış fazladır. HES gibi doğal dengelerin bozulduğu akarsularda Feyezan oluşması her zaman mümkün olabilecek felaketlerdir.

Bu durumda yapılması gereken HES yapılmaya başlanırken öncelikle çevrede meydana gelebilecek feyezan sebebiyle uğranılacak zararları önleyici tedbirlerin alınmasıdır. HES işletmeye açılmadan önce,işletmeye başlandığı andan itibaren Ormanların kesilmesi gibi çevresel zararlara sebebiyet verilmemeli, feyezan başta tüm çevresel zararların önleneceği imalatların tamamlanması gerekmektedir.

Halbuki HES tesisinin bulunduğu drenaj alanı içerisinde normal kesimlere göre 2 misli Orman kesimi yapıldığı iddia edilmekte bu iddiaları tevsik eder vaziyette kesilen ağaçların taşkın üzerindeki görüntüleri, hatta yapılan köprüyü tıkayarak Bozkurt ilçesine gelen suyun yükselmesini temin ettiği dile getirilmektedir.

Tehlike davul çalarak gelirken yağış alanı içerisindeki Ormanların Sosyal medya da görüntülerini izlediğimiz şekilde kesilmesi Feyezan değerlerini yani Bozkurt ilçesine gelen taşkınların en az %30-50 miktarlarında artmasına sebep olacak vahim bir hatadır.
 Orman Bakanlığı acilen HES’lerin ve diğer su yapılarının bulunduğu tüm Drenaj/yağış alanlarında Orman kesimini durdurmalı aksine Orman dikimini hızlandırmalıdır.  

EZİNE ÇAYI ÜZERİNE YAPILAN DUVARLARIN YÜKSEKLİĞİ VAHİM MİKTARDA ALÇAK OLARAK YAPILMIŞTIR.

Sevgili Okurlar,
Yaptığımız incelemelerde 2016'da Ezine Çayı'nın sağ sahiline yapılan setin, 1987'de yapılan sete göre 1 metre daha alçak olduğu görülmektedir.

Yine elde ettiğimiz bir takım bilgilere göre 1987-2010 yılları arasında yapılan raporlar ve değerlendirmeler de Bozkurt ve Abana ilçeleri için Q500= 383.46 m3/Sn, Q100 = 289.17m3/Sn, Q50=244,97m3 Sn görülmektedir. 

Bozkurt ilçesinde binde 11 eğim görülmektedir. Bu durumda gelen feyezanın dereden geçerken ne kadar bir kesit alabileceğinin hesaplanması gerekir. 

Hâlbuki yörede yapılan yoğun Orman kesimi feyezanı artıran en önemli sebeplerin başında geldiği için 70’lerden itibaren hesaplanan bu feyezan değerlerinin bu günkü durumda daha yüksek olduğu aşikârdır. Bu durumda pratik olarak gidersek duvar yükseklikleri 1987 hesaplarına göre en az 1,5-2 metre daha yüksek olmalı. Ebru HES ile birlikte yapılan yeni duvar yükseltme çalışmasının en az 2,5-3 metre yukarısına çıkmalıdır. 

Nitekim yine yaptığımız incelemelerde, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından 2019 yılında hazırlatılan BATI KARADENİZ HAVZASI TAŞKIN YÖNETİM PLANI'nda, Q500 (500 yıllık Feyezan) gelebileceği ihtimal dâhilinde tutularak duvarların güçlendirilmesi bakımından acilen 3 metre yüksekliğinde destek set yapılması gerektiği belirtilmiş! Sedde denen sel önleyici duvarlarda 350-400 metreye varan boşluklar bulunduğu bunların acilen tamamlanması gerektiği meydana gelecek feyezan durumunda Bozkurt ilçesinin su altında kalacağı, büyük ölçüde can ve mal kayıplarına uğranılacağı belirtilmiştir.

İŞLETMECİ FİRMANIN YAPTIĞI AÇIKLAMALAR MEYDANA GELEN VAHİM OLAYLARIN SORUMLULUSU OLDUKLARINI GÖSTERMEKTEDİR. 

Değerli Arkadaşlarım,
DSİ, Ebru HES ve Aybige HES’in sanki, çok küçük akarsulara yapılan depolamasız küçük HES santrallerden birisiymiş gibi bir görüntü vermek istemiştir. Depolomasız HES’ler en fazla 10 MW kurulu güce sahip tesislerdir. Halbuki Büyük ölçekli bir Akarsu olan Ezine Çayı üzerinde yapılan Ebru HES 31 MW güce sahip büyük bir tesistir. 

Böyle bir HES’e gelen akarsu miktarı fazla olduğu için kurulu gücü fazla olmaktadır. Kurucu gücün fazla olması demek mansabında yer alan yerleşim birimlerinin doğal dengenin bozulmuş olması sebebiyle daha çok feyezana maruz kalması demek olacaktır.

 Bu durumda gelen taşkın sularının 45.000m3 yerine oluşması muhtemel Çevre katliamını önleyecek büyüklükte bir baraj yapılması gerekmektedir.  Açık savak yapılması da çok yanlıştır.

Gelen suyun debisine bakılarak Feyezanın gerçekleştiği görüldüğü andan itibaren Baraj rezervuarında depolanan fazla su mansapta yerleşmiş bulunan ilçe halkına en az 3-4 saat zaman kazandıracak şehrin tamamıyla tahliye erilmesi sağlandıktan sonra, dolu savakların kapakları açılacak ölçülü bir şekilde su salınmaya başlanacak böylece tesis güvenli hale gelecektir.Değilse yapılan işler ve böyle bir tesisi müsaade edilmesi yanlıştır.

Özetlersek:

1-İlk paylaşımımızda belirttiğimiz gibi Bozkurt ilçesi gibi bir yerleşim merkezinin ortasından geçen, feyezan değerlerinin yüksek olduğu bir akarsu üzerinde HES yapılması yanlıştır. Böyle bir tesisin yapılması yönünde planlama safhasından itibaren yapılan tüm işler halkın bu günkü olayları yaşamasına sebep olan vahim hatalar dizisidir. 

2-Yazımızda paylaştığımız resimlerde görüldüğü gibi Ebru HES ile ilgili resim çok azdır. imalat sırasında muhtemelen Derivasyon tüneli   olması muhtemel bir tünel yapıldığı görülmektedir. Demek ki su serbest olarak akıp gitmemiş HES tarafından kontrol altında tutulmuş. 

Yenişafak gazetesinin yayınladığı gibi ilkokulu andırır küçük bir binadan ibaret bir tesis olmadığı baştan görülüyor. 
Yine bir gazetenin DSİ ve Müteahhit açıklaması ile ilgili haberinde yazımız ile birlikte yayınladığımız resim verilmiş. Demek ki Yüklenici firmanın bahsettiği gibi bir baraj yapmışlar. Ancak bu barajın depolama hacmi yüklenici firmanın bahsettiğinden büyük görünsede yukarıda açıkladığımız gibi yanlış bir planlamanın ve imalatın neticesi olarak halkın böylesine büyük felaketler yaşamasında adeta görev ifa etmek dışında işe yaramadığı görülmektedir.

3- Tesisin Bir bütün olarak ne olduğu tam olarak görülmemekle birlikte yapılan açıklamalardan anlaşıldığı kadarıyla Ebru HES planlaması, projelendirilmesi, imalatı, işletilmesi bakımından bir yanlışlıklar dizisidir. 

Anlaşıldığı kadarıyla kolay yoldan para kazanmak için böyle çok ucuz ve oldukça kolay bir imalat ile büyük meblağlarda enerji üretimine geçilmiş bu hatalar dizisinin bedelini halkımız canıyla ödemiştir.

4- Açıkça görüldüğü gibi Şehrin ortasından geçen kanalın duvar yükseklikleri 1987 yılında normal şartlarda hesaplanan yağış değerleriyle bile yapılan ve yapılması önerilen duvar yükseklikleri Mevcut tesisin duvar yüksekliklerinden 1 metre fazla olması felakete bile bile davetiye çıkarılması anlamını taşımaktadır.

5-Nitekim Orman Bakanlığınca genel olarak yaptırılan raporlarda bile duvar yüksekliği 1987 değerlerinden bile 1 metre yukarıda, HES ile yapılması gereken duvar yüksekliklerinden 2 metre yukarıda görülmektedir. Mühendislik müsbet bir bilimdir. Nasıl matematikte 2x2 = 4 ediyorsa, Dereye gelen feyezan yapılan hesaplarla bellidir. Derenin kesiti bellidir. Dolayısıyla yapılması gereken kanalın yüksekliği basit matematik işlemlerle hemen ortaya çıkar.

6-Hal böyleyken derenin kenarlarına yapılacak kanal yüksekliğinde 2 metre yanılmak belki müteahhide para kazandırır ancak yüzlerce insanın hayatını kaybetmesine sebep olacak kadar vahim olayların ortaya çıkmasına sebep olur. 

Kaldı ki planlama ve proje aşamasından itibaren bu işleri yapan teknik görevliler-Mühendis –Mimar vd- burada konusu suç teşkil edecek şekilde yapılan işlerin baş sorumlularıdır.

7- Aynı şekilde yukarıda bahsettiğimiz 2019 yılında Orman Bakanlığı raporunu yapan mühendislerin önerdiği 3 metre yükseklikte ilave set ise yapılan Duvar/Setlerin zayıf yani yetersiz olduğunu göstermektedir.

8-Ayrıca dere üzerinde 450 metre civarında SET yapılmamış bir kısımda Orman Bakanlığı raporunda görülmektedir. Nitekim İzlediğimiz taşkın filmleri ve resimlerinde bu yapılan yanlışlıklar açıkça görülmektedir.     

9- Yeniçağ’dan Fatih Ergin’in haberine göre, Bozkurt’ta yaşayan bir çiftçiye Feyezanın gerçekleştiği gün giden mesaja ulaşıldığı görülmektedir. 

Mesajda, “Çiftçilerimizin dikkatine. Bölgemizdeki yoğun yağışlar nedeniyle sel riski beklenmektedir. Tesislerimizi ve arazilerimizi korumak amacıyla barajlarımız kapatılmış regulatör kapaklarımız açılmıştır. Tüm çiftçilerimizin önlem almasını önemle rica ederiz” ifadelerini yer aldığı görülüyor.(Yeniçağ Gazetesi bu iletileri yayınlamış.) 

Değerli Arkadaşlarım,
Kısa yazalım desek de büyük kayıpların yaşandığı bu kadar vahim bir olayda Değerli Arkadaşlarımızın tüm sorularına cevap teşkil edecek bir yazı olması bakımından yine uzun oldu. Ancak küçük, büyük 2000 civarında HES bulunan ülkemizde bundan sonra yaşanması muhtemel hadiselere örnek teşkil etmesi dileğimizdir.

Tüm Değerli arkadaşlarımıza bu zor zamanların gerilerde kalarak güzel günlerde buluşmamız dileğiyle sevgi ve Saygılarımı sunarım.. 

15.08.2021 Saat 03.50

TANER ÜNAL

Bu haber 516 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum