Besihaneleri ve tarlaları boşaltılıp en yakın kent merkezine asgari ücretle çalışmaya giden çiftçilerle doldu. Bu gelinen noktanın birçok nedeni var. Bu durumun önüne geçmek için Bakan Bey kritik bir atamaya imza attı. Sorunların çözülmesi sahadan gelen bilgilerin daha düzenli irdelenmesi için bu konuda uzman bir Bakan Yardımcısı atadı. Niçin bu kadar önemli bir atama diyecek olursanız siyaseten değil emeği ile gelen bir yükseliş diyebiliriz. Artık tarım ve hayvancılığa siyasi yaklaşımdan öte analitik bir yaklaşım geleceği aşikârdır. Siyasi yaklaşımlarla tarım ve hayvancılık günü kurtarmaktan öteye gitmez. Köklü sorunların çözümde sahaya inmek oradaki sorunları ve kangren olmuş yapıları kesmek gerekir bunun içinde planlı çalışmaya ihtiyaç vardır. Bunun çözümü de çiftçinin ürünün nasıl, ne şartlarda üretilip tüketiciye pazarlanmasını bilen birinden geçer.
Yeni Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ayşe Ayşin Işıkgece’den bahsediyorum. İki yıllık TİGEM ( Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü ) Genel Müdürlüğü yaptığı dönemde bu hantal yapıyı düzene sokup karlı bir hale getirdiği ortadayken bu başarısını sizce neye borçlu diye sorsak cevap belli düzenli çalışma ve hantal bürokratik düşünce dışında yapılan planlama ve projelerden geçtiğini görüyoruz. Sayın Bakan yardımcısı uzun süre ulusal marketlerde satın alma yöneticiliği görevini üstlenmiş ve satış, pazarlama stratejilerini bilen donanımlı en önemlisi çiftçiyi yakından tanıyan bir kişilik olarak karşımıza çıkıyor. Siyasi çıkarlardan önce kuruma nasıl faydalı olurum yaklaşımı ile başarıyı hak ediyor. TİGEM’de ki başarısının bir tesadüf olmadığını gözler önüne seriyor. Yıllardır zarar eden kurumu sanki elinde sihirli değnek varmış gibi iki yılda toparlıyor. Çalışma prensibi ile kurumu evirip çevirdiği ve bir noktaya taşıdığını çıplak gözle görmek mümkün.
Başarı tesadüf değildir disiplinli çalışma plan ve projenin uygun yerde ve şartta yapılıp ihtiyaca cevap vermesinden geçtiğini hepimiz biliriz. Tabi bu yalnızca söylevle olmuyor hedeflediğin planlamalar ve projeler çalışma yapacağın sektörü yakinen tanıman ona uygun modeller üretmenden geçiyor olduğunu bilmek gerekir. Yeni Bakan Yardımcımızın bu göreve tesadüfen gelmediğini Bakanlıkta yeniden yapılanma ve reformun olacağı kanaatindeyim. Bence geç kalınmış bir hareket ama her ne olursa olsun yerinde bir atama olduğu fikrindeyim. Başarı neden kaçınılmaz derseniz? Şöyle cevap veririm asla tesadüflere ve geçmiş bilgilere ödün vermeden sistematik olarak yeniden araştırıp sektörün her hattından bilgi ile donanmanız gerekmektedir. Bunu yapacak bir karakter olarak da karşımıza Sayın Ayşe Hanım çıkmaktadır. Çiftçilerin ürünlerini hangi şartlarda ürettiklerini anlayacak onlarla empati yapabilen bir Bakan Yardımcısına sahip olduk. Bence tarım ve hayvancılık güzel günlere gebe bunu göreceğiz.
Çiftçi ve besicinin kendini anlayacak dertlerine merhem yapabilecek bir yöneticinin kuruma gelmesi gerçekten olumlu bir yaklaşım olarak gözler önüne serilmekte. Tarım ve Orman Bakanlığında ki bu reform meyvelerini kısa zamanda vereceği ortadadır. Tabi bu yaklaşımla bakarken umarım bu durumdan rahatsız olan kisvelerin yaptıkları veya yapacakları hal ve hareketlerin farkında olunacağının bilinmesi gerekmektedir. Meyve veren ağaç taşlanır misali. Tarım ve Hayvancılık için bu umut verici atamayı yaptıkları için öncelikle Sayın Bakanımıza sonra her konuda millileşme çabasında olan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür ederiz. Devletini seven çalışma azmi olan liyakat sahibi böyle insanları atadıkları için müteşekkiriz. Tarım ve Hayvancılıkta iyileşme ve düzelme sinyallerini yılsonuna doğru görürseniz şaşırmayın bu bir reformdur.
‘’Bozulmuş ve yorulmuş bir yerde reform varsa hayata dönüşün zamanın geldiğini gösterir.’’
Yasin ERDEM
KAYNAK: KAMUAJANS.COM/ÖZEL
YORUMLAR