Tarım yazarı Sencer Solakoğlu’ndan yine fındık üreticisini kızdıracak sert uyarılar geldi

Türkiye’nin düşük verim ve yüksek maliyetle pazar kaybettiğini savunan Solakoğlu, büyük alıcıların Şili ve ABD’ye yöneldiğini belirterek, "Bizim 'afra taframızı' çekmek istemiyorlar.

Tarım yazarı Sencer Solakoğlu’ndan yine fındık üreticisini kızdıracak sert uyarılar geldi

Türkiye’nin düşük verim ve yüksek maliyetle pazar kaybettiğini savunan Solakoğlu, büyük alıcıların Şili ve ABD’ye yöneldiğini belirterek, "Bizim 'afra taframızı' çekmek istemiyorlar.

Tarım yazarı Sencer Solakoğlu’ndan yine fındık üreticisini kızdıracak sert uyarılar geldi
02 Aralık 2025 - 23:44

 Böyle giderse 10 yıl sonra fındık dalında kalacak, toplayamayacağız" dedi.

Tarım sektöründeki analizleri ve zaman zaman üreticilerle karşı karşıya geldiği sert çıkışlarıyla tanınan Sencer Solakoğlu, Karadeniz’in 'yeşil altını' fındıkla ilgili çarpıcı değerlendirmelerine devam ediyor. Daha önce, "Üretici fiyat yüksek olsun ama sadece hasat zamanı bahçeye gidelim istiyor" sözleriyle tepki çeken Solakoğlu, bu kez küresel pazarın kaybedilmek üzere olduğu uyarısını yaptı.

Fındıkta Türkiye’nin tekel konumunun tehlikede olduğunu savunan Solakoğlu, verimsizlik ve yüksek maliyetin sektörü bitirme noktasına getireceğini iddia etti.

"Neden Fındıkla İlgileniyorsun Diyorlar..."

Eleştirilere yanıt vererek sözlerine başlayan Solakoğlu, bir çiftçi olarak Türkiye’nin potansiyeli olan her ürünle ilgilenmesinin doğal olduğunu belirtti. Solakoğlu, şu ifadeleri kullandı:

"Fındık konusu çok önemli. Bana 'Ne işin var fındıkla' diyorlar. Ben bir çiftçiyim, tarımın birçok konusuyla ilgiliyim ve bu işi severek yapıyorum. Dolayısıyla ilgilenmem çok doğal. Ben ülkemin potansiyeli olan ürünlerde dikkatli olunması gerektiğini savunuyorum. Üreticilerden tepkiler geldi ama bana tepki koymalarına gerek yok. Ben ortaya bir gerçeklik atıyorum."

"Verimsizsiniz ve Dünya Fiyatlarının Üzerindesiniz"

Solakoğlu, Türk fındık üreticisinin en büyük sorununun verimsizlik ve yüksek maliyet olduğunu vurguladı. Ekonomi kuralları gereği, tekel (monopol) olan bir piyasada kar marjı yüksekse ve verimlilik düşükse, alternatiflerin mutlaka doğacağını hatırlattı:
"Siz verimsizsiniz, aşırı maliyetli üretim yapıyorsunuz ve fiyatlarınız dünya fiyatlarının çok üzerinde. Bu durumda alternatif pazarlar gelişir. Monopol pozisyonları, kar imkanı olduğu sürece eninde sonunda bir yerde alternatifini üretir."

En Büyük Tehdit: Şili ve ABD

Solakoğlu, Türkiye’nin en büyük rakipleri olarak Şili ve ABD’yi (Oregon) işaret etti. Financial Times raporlarına atıfta bulunan Solakoğlu, Şili’nin üretim kapasitesindeki artışa dikkat çekti:

"Bugün Şili'ye baktığınız zaman yaklaşık 100 bin tonluk bir kapasite ile piyasaya girdiler. Önümüzdeki sene için Financial Times'da çıkan bir raporda bunu 200 bin tona kadar çıkartabilecekleri öngörülüyor. Amerika'ya, özellikle Oregon eyaletine baktığınızda, oranın iklimi Karadeniz'e çok benziyor. Orada daha küçük ama daha kalite spesifik ürün yetiştiriyorlar."

"Bizim 'Aframızı Taframızı' Çekmek İstemiyorlar"

Sencer Solakoğlu’nun açıklamalarındaki en can alıcı nokta ise "büyük alıcı" olarak tarif ettiği küresel firmaların stratejisi oldu. Solakoğlu’na göre, büyük firmalar Türkiye’ye mecbur kalmamak için Şili ve ABD’deki üretimi bizzat teşvik ediyor:
"Tartışma yapılacak konu şu: Bir tane ana büyük müşteri var. O müşteri ne talep ediyor? Fındığın çok lezzetli de olsa, senin alıcının ne istediği önemli. Bu alternatif pazarları, o alıcı kendisi geliştirdi. Şili'ye de Amerika'ya da bu alternatif pazarları geliştirmeleri için destek verdiler. Niye biliyor musun? Çünkü bizimkilerin afrasını tafrasını çekmek istemiyorlar. Türkçesi bunun bu."

Verimlilik Farkı: "Bizde 84, Onlarda 350 Kilo"

Türk fındık bahçelerindeki bakımın yetersiz olduğunu rakamlarla kıyaslayan Solakoğlu, Şili’deki verimliliğin Türkiye’nin üç katı olduğunu öne sürdü:

"Bizdeki bahçe bakımının kötü olduğunu şuradan anlıyoruz: Şili'de şu anda beklenti iyi bahçelerde 200 ila 350 kilo verim. Bizde ise ortalama 84 kilo. Yani aynı birim alanda yaklaşık 3 katı bir verimlilikten bahsediyoruz. Bu durumda onların fiyatı çok daha düşük olacaktır."

"Çikolataya Esans Katar, Senden Vazgeçer"

Solakoğlu, küresel çikolata firmalarının maliyet odaklı düşündüğünü ve Türk fındığının lezzetinin vazgeçilmez olmadığını savundu:

"Ne yapar firma? Çikolatasına esans katar, tat katar, bir şey yapar. Çok daha uygun olduğu için ve para kazanabileceğini bildiği için sizin fındığınızdan vazgeçecekler, oraya gidecekler. Bunu dertlendiğim, üzüldüğüm için söylüyorum."

Acı Reçete: "10 Sene Sonra Toplayamayız"

Konuşmasının sonunda karamsar bir tablo çizen Solakoğlu, Rekabet Kurumu’nun müdahalelerinin geçici çözümler olduğunu belirterek, mercimek örneğini verdi:

"Mercimeği nasıl dışarıdan alıyoruz? İyi mercimeği üretiyoruz, ihraç ediyoruz sonra daha az kaliteli ürünü alıp Türkiye'ye getiriyoruz. Göreceksiniz, 5 sene sonra sorunlar çok büyüyecek. Ama 10 sene sonra Türkiye muhtemelen fındığını toplayamaz duruma gelecek. Çünkü o büyük müşteriyi kaçırıyorsunuz. Rekabet Kurumu devreye girdi, mağduriyetleri kısmen giderdi ama bu sürdürülebilir değil."

Ordu olay

Bu haber 24 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum