CB Erdoğan'ın Kürdistan Ziyaretinin Türkiye ve Bölge...
Reklam
Abdulbaki ERDOĞMUŞ

Abdulbaki ERDOĞMUŞ

Abdulbaki ERDOĞMUŞ

CB Erdoğan'ın Kürdistan Ziyaretinin Türkiye ve Bölge Siyasetine Etkileri

25 Nisan 2024 - 12:14


CB Erdoğan, 22 Nisan’da büyük bir heyetle önce Irak, sonra da Kürdistan Bölgesi’ne resmi ziyarette bulundu. Türkiye-Irak arasında 26 başlıkta bir mutabakat imzalandı.
Irak’ın öncülüğünü yaptığı ‘Kalkınma Yolu Projesi’, Basra Körfezi üzerinden karayolu ve demiryollarıyla Türkiye’ye ve Avrupa’ya uzanan bir ticari koridorun kurulmasını amaçlayan önemli bir proje olarak değerlendirilmektedir.
Projenin hayata geçirilmesine ilişkin iş birliği için Irak, Türkiye, Katar ve BAE arasında da bir mutabakat sağlanmıştır.  Projenin hayata geçirilmesi durumunda Bölge ülkeleri arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi ve istikrarın sağlanması açısından da büyük bir önem taşımaktadır.
Bundan daha önemli gördüğüm, bu projenin Türkiye-Irak ve Kürdistan ilişkilerinde yeni bir sürecin başlamasına yol açmasıdır.
Türkiye’nin Kürdistan Bölgesel Yönetimi ile başlangıçtan itibaren çok iyi bir ilişkisi var. Petrol dahil Türkiye ile Irak arasındaki ticaretin büyük bölümü Kürdistan Bölgesi üzerinden sağlanıyor. Ancak bu ziyarette ticaretin ötesinde bir ilişkinin söz konusu olduğu çok açıktır.
Erbil’de gerçekleştirilen heyetler arası toplantıda, bir tarafta CB Erdoğan, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve MİT Müsteşarı İbrahim Uslu yer alırken, diğer tarafta Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani ve Başbakan Mesrur Barzani’nin yer aldığı protokol görüntüsü dikkat çekiciydi. Adeta eşitler arası bir görüntü veriyordu. Kuşkusuz bu görüntünün içerdiği mesajlar anlamlı ve önemliydi.
Buna göre Erdoğan'ın Kürdistan ve Irak ziyareti, Kürt sorununu ele alışında yeni bir dönemin başlangıcı olarak değerlendirilebilir ve bölgedeki barış ve uzlaşı süreçlerine olumlu katkılar sağlayabilecek önemli bir adım olarak görülebilir.
Yine Erdoğan'ın Irak ve Kürdistan’daki liderlerle görüşerek samimi görüntü vermesi, Türkiye'nin bu konuda daha kapsayıcı ve çözüm odaklı bir yaklaşım benimsemeye hazır olduğu izlenimi vermektedir.
Söz konusu ziyaretin arka planı ve amacı ne olursa olsun, barışçı bir iş birliğinin geliştirilmesi ve artırılması durumunda Kürdistan ve Kürt Sorununun çözümü de kolaylaşacaktır.
Biliyoruz ki Bölge istikrarı ve Türkiye'nin dış politikadaki etkinliği Kürdistan ve Kürt Sorununun barışçıl çözümüne bağlıdır.
Ziyaretin iç politikadaki yansımaları daha çok Türkiye ve Irak iş birliği ile ortak bir “askeri operasyon” amaçlandığı yönündedir. Bu ihtimal Kürtler arasında farklı tepkilere yol açmaktadır.
Bazıları, Erdoğan'ın bu ziyaretini iç politikada bir iyileşme işareti olarak görürken, diğerleri daha fazla baskı ve kısıtlama endişesiyle karşılamaktadır.
Söz konusu endişeleri de anlayışla karşıladığımı belirtmeliyim ancak bu konudaki tereddütlerin giderilmesi zamanla atılacak adımlara ve kurulacak ilişkilere bağlıdır.
Kişisel olarak Peşmerge güçlerinin operasyonlara müdahil olmalarını doğru bulmuyorum, müdahil olacaklarını da düşünmüyorum.
Benim kanaatim, Erdoğan'ın ziyareti, farklı Kürt grupları arasında iş birliği ve ortak çıkarlar üzerinde odaklanma fırsatı sunabilir. Bu fırsatın değerlendirilmesi durumunda Kürtler arsında daha kapsamlı ve kalıcı bir uzlaşma ve barış da sağlanabilir.
Bu bağlamda CB Erdoğan’ın Irak ve Kürdistan ziyaretini bir istikrar arayışı olarak da değerlendirmek mümkündür. Bu yönüyle ziyareti olumlu bulduğumu belirtmeliyim.
Tarafların samimi olması durumunda Türkiye-Irak arasında imzalanan mutabakat ve iş birliği, bölgedeki güvenlik ve istikrarın artmasına katkı sağlayabilir. Ortak güvenlik endişelerinin paylaşılması ve güvenlik iş birliğinin güçlendirilmesi, Kürtlerin yaşadığı bölgelerde daha güvenli bir ortamın oluşmasına da yol açabilir.
Bu gelişmeler, Kürtlerin Türkiye'deki toplumsal ve kültürel haklarının tanınması ve bölgedeki Kürt toplumlarıyla ilişkilerin geliştirilmesine yönelik adımların atılmasına da imkân verebilir.
--
En anlamlı ve önemli görüşmenin CB Erdoğan ile Başkan Mesut Barzani arasında gerçekleştiği çok açıktır.
CB Erdoğan’ın Başkan Mesut Barzani ile görüşmesinde Kerkük ve Kürdistan’ın geleceğini konuştuklarından şüphem yoktur. Barzani’nin kendisini Bağımsız Kürdistan’a adadığını, bütün tehdit ve baskılara rağmen yaptırdığı referandumdan biliyoruz. Bu görüşmede de konun ele alındığı muhakkak.
Ziyaretten çıkardığım sonuçlardan biri de hem Türkiye hem de Irak için istikrarın güvencesi olarak Başkan Mesut Barzani’nin kabul görmesidir. Türkiye Kürtlerinin de bu gerçeği görerek hem ülkemizde hem Kürdistan’da hem de bölgemizde istikrar ve barışa katkı vermeleri gerektiğine inanıyorum.
Sonuçları üzerinden değerlendirildiğinde Irak ve Kürdistan ziyareti, uzun süredir üzerinde çalışılmış, iyi planlanmış ve iyi organize edilmiş siyasi, ekonomik ve bir diplomasi başarısı olarak görünüyor.
Başta Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve MİT Müsteşarı İbrahim Uslu olmak üzere uzman bir ekip çalışması sonucu hazırlanmış çok önemli bir proje olduğu, organizasyon ve zamanlamasından anlaşılıyor. Aynı başarı karşı taraf için de geçerlidir.
Ortak bir akıl ve ortak bir stratejik başarı olduğunu belirtmeliyim. Kuşkusuz Erdoğan, Irak ve Kürdistan Bölgesel yönetimin siyasi iradesiyle gerçekleşen bu organizasyonun en büyük payı organizasyona emek verenlerindir.
Umarım endişe verici gelişmeler yerine istikrar ve barış getirecek gelişmeleri hep birlikte göreceğiz.
 
Abdulbaki Erdoğmuş
 

Bu yazı 116 defa okunmuştur .

YORUMLAR

  • 0 Yorum